Amerikan Şirketleri Derneği 12. Yıl Dönümü Galası
Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Arda Ermut, Türkiye Varlık Fonunu çok önemsediklerini belirterek, "Özellikle nakit fazlası veren ülkelerin fonları ile yatırım yapabilme, aynı zamanda bu ülkelerdeki yatırımların Türkiye'ye çekilmesi anlamında önemli." dedi.
Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Arda Ermut, Türkiye Varlık Fonunu çok önemsediklerini belirterek, "Özellikle nakit fazlası veren ülkelerin fonları ile yatırım yapabilme, aynı zamanda bu ülkelerdeki yatırımların Türkiye'ye çekilmesi anlamında önemli." dedi.
Ermut, Amerikan Şirketleri Derneği'nin (AmChan Türkiye/ABFT) 12. yıl dönümü galasında, "2002 ile 2016 yılları arasında ne fark var?" diye sorulacak olursa, ülkenin artık kendi sorunlarını kabul edip üzerine gidecek kadar öz güvene sahip olduğunu düşündüğünü söyledi.
Türkiye'de 2002'de yabancı sermayeli şirket sayısı sadece 5 bin 600 iken şimdi bu sayının 50 bini geçtiğini aktaran Ermut, bunların bir kısmının da Amerikan şirketleri olduğunu, ABD'nin hala dünyaya en fazla yatırım ihraç eden ülke olduğunu kaydetti. Ermut, dolayısıyla ABD'den yatırım çekemeyen bir ülkenin yatırım pastasından önemli bir pay almasının imkanı olmadığını dile getirdi.
ABD'li şirketlerin Türkiye için büyük önem taşıdığını vurgulayan Ermut, "2002'den sonra ABD'den toplamda 11 milyar dolar geldi. Bu önemli bir rakam ama yeterli değil." diye konuştu.
Ermut, AFBT'nin üyeleriyle yaptığı ankete göre de toplamda kümülatif olarak 54 milyar dolar yatırım yapıldığını, 90 bin de istihdam sağlandığını dile getirdi.
"Bu yılın ilk 6 ayı pek parlak geçmedi"
Arda Ermut, geçen yıl bütün olumsuzluklara rağmen Türkiye'nin yüzde 32'lik artışla 16 milyar dolarlık yatırım çektiğini anımsattı.
Bu yılın ilk 6 ayının pek parlak geçmediğine işaret eden Ermut, üstüne bir de FETÖ'nün darbe girişiminin yaşandığını söyledi.
Ermut, özellikle Türkiye'de yatırımı olan şirketlerin olumlu mesajları aldıklarını gördüklerini belirterek, "Türk halkının demokrasisine nasıl sahip çıktığını, zor durumlarda millet olarak nasıl tepki verdiğini, bunun ülkenin istikrarı ve geleceği açısından nasıl mesajlar verdiğini, Türkiye'de yatırım yapmış şirketler çok iyi anlıyor. Fakat Türkiye'ye hiç gelmemiş, Türkiye'de bulunmamış yatırımcılara genelde Türkiye ile ilgili algılarını sorduğumuzda aynı pozitif şeyi göremiyoruz maalesef. Bu bizim Türkiye olarak sorunumuz. Algıda ciddi bir sıkıntı var. Bununla ilgili uğraşmamız gerekiyor." diye konuştu.
Varlık Fonunu çok önemsediklerini aktaran Ermut, bunun, özellikle nakit fazlası veren ülkelerin fonları ile yatırım yapabilme, aynı zamanda bu ülkelerdeki yatırımların Türkiye'ye çekilmesi anlamında önemli olduğunun altını çizdi.
"Türkiye'de müthiş fırsatlar söz konusu"
The Dow Chemical Company Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Andrew Liveris ise Dow olarak Türkiye'nin dostu olduklarını, bu anlarda dostların ortaya çıkması gerektiğini söyledi.
"Bizler herhangi bir şekilde var olan belirsizlik ve volatile durumdan veya çıkartılan gürültülerden korkmuyoruz." diyen Liveris, doğru düşünce ve doğru süreçlerle ortaya çıkıp daha iyi bir Türkiye'ye katkıda bulunmayı istediklerini dile getirdi.
Liveris, son yüzyılda Türkiye'nin müthiş bir yolculuğa başladığını, lokasyonu sayesinde modern dünyadaki yerini edinmeye başladığını ifade etti.
220 gün şirketinin genel merkezinden uzak kaldığını aktaran Liveris, modern günün CEO'sunun kaderinin bu olduğunu, çıkıp ülkeleri ziyaret etmek ve belirsizlikleri belirlemek olduğunun altını çizdi.
Liveris, son küresel krizden sonra Türkiye'nin gösterdiği performansa işaret ederek, "Uzun yıllar modern Türk ekonomisi bir mucize haline geldi." diye konuştu.
Türkiye'ye yönelik darbe girişiminin canlı, gerçek bir tehdit olduğunu vurgulayan Liveris, bunun birçok anlamda risk olduğuna değinerek, şunları söyledi:
"Konuşuluyorsunuz. Ben de bunlarla karşılaşıyorum. Bana da soru soruyorlar. Yönetim kurullarında da siz konuşuluyorsunuz. 'Ne yapacaksın, Türkiye'de iş riskli, ne düşünüyorsun' diye birkaç kurul üyem de bunu soruyor. Nereler riskli değil ki, nerede belirsizlik yok ki? Peki 2016 yılı bizi nereye doğru götürüyor? Şu anda gelen uyarı işaretleri neler?
Türk ekonomi mucizesinin riske girmesini nasıl önleyebiliriz? Küresel bir lider olarak, bu yönetim kurulu odası konuşmalarını yapan kişi olarak doğrudan yabancı yatırım açısından yaşanan şeyler Türkiye'de itici durumda. Türkiye'de şirketler olarak, hükümetler olarak, kesişme noktalarında çalışanlar olarak çözümler önermek zorundayız. Ben bu ülkenin yüzeye çıkıp, buradan itibaren her şeyi inşa etmeye devam edeceğine kuvvetle inan birisiyim. Türkiye'ye inancımızı kaybetmeyelim. Küçük ve orta ölçekte yaptığı ilerlemeler müthiş. Hakikaten Türkiye'de müthiş fırsatlar söz konusu ve ben, bizim şirketimiz bu inanç konusunda hiç pasif kalmayacak. Her zaman çıkıp geleceğiz ve çözümün de bir parçası olacağız. Birçok insanın yaptığı gibi sorunu daha da coşturacak şekilde geri çekilmeyeceğiz."
Citibank Türkiye Genel Müdürü ve AmChan Türkiye/ABFT Yönetim Kurulu Başkanı Serra Akçaoğlu da dernek hakkında bilgi verdi.
Derneğin birçok üyesinin bölgesel merkezlerini Türkiye'ye taşıdığını belirten Akçaoğlu, "Türkiye'yi bölgesel merkez olarak kullanan 15 üye şirketimiz, 94 ülkeyi Türkiye'den yönetiyor. Bugün 12'inci yılını kutladığımız Amerikan Şirketler Derneği olarak, iki ülke arasındaki ticaretin ve yatırımların artmasına destek vererek ülke ekonomisine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz." şeklinde konuştu.