Amerika Yeniden "Hayal"İn Peşinde
Washington'da yapılacak Martin Luther King’in “Bir hayalim var” konuşmasının 50. yıl dönümünü kutlamalarına, Zimmerman davası ve “Oy verme kanunu”ndaki değişiklik nedeniyle ırkçılıkla mücadele mesajı damgasını vuracak Zimmerman davasına yönelik başlayan protestolar, yeni bir sivil haklar mücadelesine dönmüş durumda
Selen Tonkuş - Martin Luther King'in "Bir hayalim var" konuşmasının 50. yıl dönümü kutlamalarına Zimmerman davası ve "Oy verme kanunu"ndaki değişiklik nedeniyle ırkçılıkla mücadele mesajları damgasını vuracak.
Amerikalılar, son dönemde yaşanan olaylar sonrası ırkçılığın ortadan kalkmadığı düşüncesi ile yarın Washington'da King'in hayalini hatırlatmak için ulusal hareket başlatmayı planlıyor.
ABD'de sivil haklar konusunda öncü liderlerden olan Martin Luther King, 1963'deki Washington yürüyüşünde ünlü "Bir hayalim var" konuşmasını yapmıştı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da ABD'de yüzbinlerce kişi King'i ve "hayallerini" hatırlatmak için Washington'a yürüyecek. Cumartesi günü yapılacak yürüyüşe, Florida eyaletinde beyaz-Hispanik gönüllü mahalle bekçisi George Zimmerman'ın siyahi genç Trayvon Martin'i öldürmesi ve sonrasında suçsuz bulunarak serbest kalması nedeniyle ABD gündemine oturan ırkçılık tartışmaları damgasını vuracak.
Yürüyüş için Washington'daki Milli Park'ta, farklı toplumsal kesimlerden ve yaş gruplarından vatandaşlar ile yardım kuruluşlarından ve sivil toplum örgütlerinden katılacak yaklaşık 150 bin kişi için yer ayrıldı.
Diğer bir yürüyüş de konuşmanın yıldönümü olan 28 Ağustos'ta gerçekleşecek. O gün King'in konuşmasına başladığı saat olan 15.00'da, ülke genelinde kilise çanları çalacak. Sonrasında, King'in konuşmasıyla başlayan, "Oy verme hakları kanunu" ile perçinlenen sürecin bir ürünü olarak görülen ilk siyahi başkan Barack Obama, Lincoln Anıtı'nın merdivenlerinden konuşma yapacak.
"35 yıl önce olsaydı Trayvon Martin ben olabilirdim" diyen Obama'nın bu noktada Martin'in ölümünün de vurgulanacağı etkinlikteki konuşması heyecanla bekleniyor.
-"Bir hayalim var..."
50 yıl önce King'in, Washington'da, Lincoln Anıtı'nda düzenlenen 250 bin kişinin katıldığı insan hakları yürüyüşünde yaptığı tarihi konuşma, siyahi vatandaşların hak arayışlarında dönüm noktası olmuştu.
İstihdam, barınma, oy verme ve eğitim alanlarında eşitlik için toplanan kalabalığa seslenen King, "Bir hayalim var: Gün gelecek dört küçük çocuğum, derilerinin rengine göre değil karakterlerine göre değerlendirildikleri bir ülkede yaşayacaklar" dediği konuşmasıyla, siyahi vatandaşların haklarını elde etme yolculuklarının fitilini ateşlemişti.
King'in konuşmasından bir yıl sonra, ABD Kongre'sinin oy verme sisteminde ve belediyeler tarafından kontrol edilen kamu alanları kullanımı konularında ırkçılığa dayalı ayrımcılıkla mücadeleyle ilgili çıkardığı ilk kanun olan Medeni Haklar Kanunu (Civil Rights Act) çıkarılmıştı.
Aynı yıl King, Nobel Barış ödülünü alırken, yasa ile siyahilere sadece yasal koruma sağlamakla kalınmamış aynı zamanda sadece siyahiler değil, tüm azınlıklar ve kadınlar için de daha fazla istihdam ve yüksek eğitim fırsatlarının önü açılmıştı.
1965'te ise tüm modern medeni haklar kanunlarının en güçlüsü olarak nitelenen "Oy verme hakları kanunu" (Voting Rights Act) çıkarılarak, siyahilere, yoğun olarak yaşadıkları güney eyaletlerde yerel yönetimlerin siyahilere uyguladığı oy kullanma yasakları federal gözetim altına alınmıştı.
-Eşitlik yeniden "hayal" mi oldu?
Geçen haziran ayında ise Anayasa Mahkemesi, oy verme kanununda değişikliğe gitti. Siyasi vatandaşların artık eşitsizliğe uğramadan oy verebildiklerini öne süren mahkeme, yerel yönetimlerin kendi seçim kanunlarında değişiklik yapmaları için federal otoritelerin onayını almalarına gerek kalmadığına hükmetti.
Aynı dönemde Martin'i öldüren Zimmerman'ın Florida mahkemesi tarafından "meşru müdafaa" gerekçesiyle "suçsuz" bulunması kararı, 50 yıl sonra siyahilerin ırkçılığa maruz kaldığı tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Kanundaki değişikliğin, birçok eyalette siyahilerin oy vermesiyle ilgili düzenlemeler üzerinde geniş etki yapması beklenirken, her iki olaya da tepkilerini günlerce ve ülke genelinde protestolarla dile getiren Amerikalılar, gelişmeleri ırkçılığın hala hüküm sürdüğü ve bunun adalet sistemine de yansıdığı şeklinde yorumluyor.
Uluslararası araştırma şirketi Gallup'un ABD'de artan ırkçılık tartışmalarına ilişkin araştırmasına göre yaşları 18 ila 35 arasındaki siyahi erkeklerin yüzde 24'ü son 30 gün içinde polisle ilgili işlemlerinde haksız muamale gördüklerini ve gittikleri mağazalarda haksızlığa uğradıklarını, yüzde 16'sı da restoran, bar, tiyatro veya benzer eğlence mekanlarında adil olmayan uygulamalara maruz kaldıklarını belirtti.
Son gelişmeler, halkın "hayal"inin ne derece gerçek olduğunun sorgulaması ve yeni bir sivil haklar mücadelesinin başlatılması tartışmalarını beraberinde getirdi.
Washington yürüyüşü ve yıl dönümü kapsamında bir hafta boyunca düzenlenecek ırkçılıkla mücadele konulu paneller, konferanslar, geziler ve gösterilecek belgesellerin mücadelenin en büyük ayağını teşkil etmesi bekleniyor. - Washington DC