Saç Nakli Ölümcül Sonuçlar Doğurabiliyor
Kalp, şeker, hipertroid ve anemi gibi hastalığı olanların doktor raporu ve laboratuvar sonuçları olmadan saç nakli yaptırmaları riskli olabiliyor.
Kalp, yüksek tansiyon, şeker, hipertroid ve anemi gibi hastalığı olanların doktor raporu ve uygun laboratuvar sonuçları olmadan saç nakli yaptırmaları riskli sonuçlar doğurabiliyor. Bu etkenleri yanında uygun ameliyathane ortamı olmayan yerlerde yapılan girişimler, kişilerde estetik olmayan bir görüntü doğuracağı gibi çeşitli enfeksiyonlar, Hepatit B, Hepatit C ve HİV gibi bulaşıcı hastalıklarla da ölümcül sonuçları ortaya koyabiliyor.
Estecenter Plastik Cerrahi Merkezi doktorlarından Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erdem Güven, saç nakli operasyonlarının Sağlık Bakanlığı'nın uygun gördüğü hastane yada cerrahi tıp merkezlerinde, ameliyathane koşulları sağlanmış özel donanımlı müdahale birimlerinde yapılmasının önemine dikkat çekti.
Ameliyathane şartlarında yapılmayan saç ekimlerinde gerekli sterilizasyon sağlanamadığında ilgili bölgede enfeksiyon olma riskinin çok yüksek olduğunu belirten Doç. Dr. Erdem Güven, "Saç ekiminde kullanılan cerrahi aletlerin sterilizasyon şartlarına uygun olarak steril edilmemesinden dolayı Hepatit B, Hepatit C ve HİV gibi çok ciddi bulaşıcı hastalıklar oluşabilir" dedi.
Saç naklinin bölge ve ekim sayısına göre 6 ila 12 saat süren operasyonlarla lokal anestezi altında gerçekleştirildiğini belirten Doç Dr. Güven, "Her tıbbi girişimde olduğu gibi saç naklinin de uzman doktorlar ve profesyonel bir ekip çalışmasıyla gerçekleştirilmesi hastanın sağlığı ve operasyonun verimi açısından son derece önemlidir. Ekim yapılacak alanın analiz edilmesi ve planlanması, bu planın ise uzman bir doktor tarafından yapılması gereklidir. Aksi halde ekim bölgesinde homojen bir dağılım olamaz ve bu durumda doğal olmayan sonuçlar doğurur. Ayrıca, saç köklerinin yerleştirileceği kanallar ile ekilecek olan greftin boyu ayarlanmalı, greft olması gerekenden daha fazla bir derinliğe bırakılırsa ekim yapılan saç köklerinde çukurlar oluşabilir tam tersi durumda yüzeysel olması halinde ise sivilce büyüklüğünde çıkıntılar oluşabilir ki, bu her iki sonuçta doğal bir ekim görüntüsünü ortadan kaldırır" dedi.
Operasyon esnasında risk oluşturabilecek durumlarında yaşanabildiğini belirten Doç. Dr. Erdem Güven, saç ekiminde kullanılan lokal anestezik ilaçların kimi zaman anafilaktik şoka neden olduğunu ve bu gibi durumlarda hastaya acil müdahale gerekebildiğini de vurguladı.
Doç. Dr. Erdem Güven, "Geçtiğimiz aylarda saç ekimi yaptığımız bir hastamızda operasyon esnasında kalp ritim bozukluğu ortaya çıktı. 2 gün hastanede gözlem altında tutuldu ve gerekli olan tedavileri yapıldıktan sonra taburcu edildi. Hastanın operasyon öncesi anamnezi alınmasına rağmen hastanın da bilmediği bir takım rahatsızlıklar bu gibi durumlarda ortaya çıkabiliyor" dedi.
Saç dökülmesinin genellikle genetik faktörlerden kaynaklandığı belirten Doç Dr. Erdem Güven, dökülmelerinin yüzde 73 oranında genetik faktörlerden kaynaklandığı, kişinin baba, amca, dayı gibi birinci dereceden akrabası olan kişiler de saç dökülmesi var ise kişinin kendisinde de saç dökülmesi görüleceğini vurguladı. Diğer nedenleri de, stres, çevresel faktörler, kullanılan şampuan saç ve şekillendirici ürünler olarak açıklıyor.
Doç. Dr. Erdem Güven, "Saç ekimleri ve bu gibi bir takım medikal estetik uygulamaları maalesef her sektörde olduğu gibi sağlık sektöründe de fiziksel şartları uygun olmayan ve bu tedavileri yapmak için diploması olmayan kişiler tarafından sağlıksız şartlarda yapılabiliyor. Bununla ilgili bir takım cezai şartların uygulandığını biliyoruz fakat uygulanan cezanın yetersiz kaldığı durumlarda görülmüyor değil. Bu gibi merdiven altı kurumlar çareyi sık sık adres değiştirmekte buluyor. Günümüz şartlarında merdiven altı kurumları tek tek tespit edip kapatmak pek mümkün görünmüyor. Nedeni ise bugün kapatılan bir yerin ertesi gün başka bir adreste kaçak tedavi yapmaya devam ediyor olması diyebilirim" dedi. - İSTANBUL