Altın Madencileri Derneği'nden Yeni Yönetmelik Tepkisi
Altın Madencileri Derneği (AMD) Başkanı Hasan Yücel, geçen günlerde Resmi Gazete’de yayımlanan Orman Kanunu’nun 16. Maddesinin Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin sektöre büyük darbe vuracağını belirterek, "Türkiye’deki ormanların sadece binde üçünde madencilik yapılıyor. Bu bilinmesine rağmen şimdi ormanların hiçbirinde madencilik yapılmasına izin verilmiyor. Madenler nerede ise orada çıkarılır. Kaldı ki madencilik geçici bir faaliyettir. Cevher alındıktan sonra doğa tekrar eski haline getirilir. Bunlar bilinmesine rağmen ormanlık alanlar bahane edilerek, madenciliğin ölüm fermanı imzalanıyor" dedi.
(ANKARA) - Altın Madencileri Derneği (AMD) Başkanı Hasan Yücel, geçen günlerde Resmi Gazete'de yayımlanan Orman Kanunu'nun 16. Maddesinin Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin sektöre büyük darbe vuracağını belirterek, " Türkiye'deki ormanların sadece binde üçünde madencilik yapılıyor. Bu bilinmesine rağmen şimdi ormanların hiçbirinde madencilik yapılmasına izin verilmiyor. Madenler nerede ise orada çıkarılır. Kaldı ki madencilik geçici bir faaliyettir. Cevher alındıktan sonra doğa tekrar eski haline getirilir. Bunlar bilinmesine rağmen ormanlık alanlar bahane edilerek, madenciliğin ölüm fermanı imzalanıyor" dedi.
Altın Madencileri Derneği (AMD) Başkanı Hasan Yücel, geçen günlerde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Orman Kanunu'nun 16. Maddesinin Uygulanması Hakkında Yönetmeliğe tepki gösterdi. Yücel, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
"Yeni yönetmelikle, Türkiye'de zaten bir sürü olumsuzluk yüzünden entübe konumunda bulunan madencilik sektörünün fişi çekilerek, ölüme terk ediliyor. Madencilik sektörü yeni getirilen uygulamalarla adeta infaz ediliyor. Bu şartlar altında Türkiye'de madencilik yapılmaz. Bırakın yabancı yatırımcıyı, yerli üretici bile bulunamayacak. Madencilikte üretim azalacak, madencilikte cari açık artacak. Yeni yönetmelik, hükümetimizin yıllardır uygulamaya çalıştığı, 'yerli ve milli' enerji ve maden politikasına da büyük darbe vuracaktır.
Oysa Türkiye'deki ormanların sadece binde üçünde madencilik yapılıyor. Bu bilinmesine rağmen şimdi ormanların hiçbirinde madencilik yapılmasına izin verilmiyor. Madenciliğin nerede yapılacağına kanunlar karar veremez; bu bir doğa olayıdır. Çünkü madenler milyonlarca yılda oluşur. Madenler nerede ise orada çıkarılır. Kaldı ki madencilik geçici bir faaliyettir. Cevher alındıktan sonra doğa tekrar eski haline getirilir. Bunlar bilinmesine rağmen ormanlık alanlar bahane edilerek, madenciliğin ölüm fermanı imzalanıyor.
Maden sahalarının optimize edilmesi ve ekonomik olarak işletilebilmesi için bu sınırlamaların kaldırılması gerekmektedir. Aksi takdirde madenlerin işletilmesi ekonomik olmaktan çıkacaktır. Bu durum, maden sahası bitiminden sonra alanın rehabilitasyonunu da olumsuz etkileyecektir. Madenler bir bir kapanacak. Sektördeki onbinlerce çalışan bu ekonomik koşullarda işsiz kalacaktır. Böyle bir sınırlama part-time madencilik yapılmasına yol açar. Bunun dünyada örneği yoktur.
"Sektörün ekonomiye katkısı gözardı ediliyor"
Ülkemizin zengin maden rezervlerini değerlendirerek, ithalatı azaltabilir ve cari açığı düşürebiliriz. Ancak son yayınlanan yönetmelik bu potansiyelin kullanılması engelleniyor. Kısaca zengin yer altı kaynaklarımızın fakir bekçisi olarak kalmaya devam edeceğiz. Üretmek yerine yurt dışından ithal ederek tüketeceğiz. Bu ülkemize yapılan en büyük haksızlıktır. Mevcut yatırımcıların eli kolu bağlanıyor. Çünkü oyun devam ederken, oyunun kuralı değiştiriliyor.
Yeni yönetmelikle, maden işletmelerinin kendi enerji ihtiyaçlarını karşılamaları için yenilenebilir rüzgar enerji santralleri kurmaları imkansız hale getiriliyor. Tüm dünya yeşil enerji diye çırpınırken, maden işletmelerinin kendi tesislerinin ihtiyacını karşılayacak yenilenebilir enerji yatırımlarına izin verilmemesi, Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması hedefleriyle de çelişmektedir. Türkiye, Paris Anlaşması kapsamında ' 2053 yılına kadar karbon nötr' olma hedefini tutturacağını belirledi. Bu hedefe ulaşmak için yenilenebilir enerji yatırımlarının artırılması kritik öneme sahiptir. Ancak yeni yönetmelik, bu alandaki yatırımları da kısıtlayıcı niteliktedir. Tüm dünya yeşil enerji için çırpınırken biz engellemek için çırpınıyoruz.
Bu yönetmelik, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Cumhurbaşkanı yardımcımız Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın madencilik sektörünün gelişmesine ve yeraltı kaynaklarının ekonomiye kazandırılmasına ilişkin uyguladıkları ekonomik kararlılığı ve emeklerine de zarar veriyor. Bu yönetmelik, binbir çile ve emekle ayakta durmaya çalışan madencilik sektörünün infazını hızlandırır. Sektör temsilcileri olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızdan, ekonomi yönetiminden ve Enerji Bakanımızdan, madenciliğin ölüm fermanının ilanı anlamına gelen yönetmeliğin, bilimsel veriler ışığında, sektörün de görüşü alınarak acilen düzeltilmesini talep ediyoruz. Aksi taktirde zaten ayakta durmakta zorlanan sektör kısa zaman içinde iflas bayrağını çeker."