Amasra Maden Faciasına İlişkin Davanın 4. Duruşması Yapılıyor.
43 madencinin yaşamını yitirdiği Amasra maden faciasına ilişkin Bartın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren davanın dördüncü duruşmasında dinlenen pano ayak üretim işçisi Kaan Kerman, “250'de hala çalışıyoruz. Dinamit atmaya başladık. Aspiratör değişti, duymuşsunuzdur. Şu an havalandırma sisteminde bir sorun yok. Eski sistem değişti” dedi. Bir başka işçi Murat Aşgın ise “320 kotundaki gaz sıkıntısını sürekli bildiriyorduk. Ama biz burada kesintisiz şekilde üretime devam ediyorduk. Bir şekilde herhangi bir önlem alınmadı. Fazla gün havalandırılabilir, sistem değişebilirdi” diye konuştu.
43 madencinin yaşamını yitirdiği Amasra maden faciasına ilişkin Bartın 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren davanın dördüncü duruşmasında dinlenen pano ayak üretim işçisi Kaan Kerman, "250'de hala çalışıyoruz. Dinamit atmaya başladık. Aspiratör değişti, duymuşsunuzdur. Şu an havalandırma sisteminde bir sorun yok. Eski sistem değişti" dedi. Bir başka işçi Murat Aşgın ise "320 kotundaki gaz sıkıntısını sürekli bildiriyorduk. Ama biz burada kesintisiz şekilde üretime devam ediyorduk. Bir şekilde herhangi bir önlem alınmadı. Fazla gün havalandırılabilir, sistem değişebilirdi" diye konuştu.
Türkiye Taşkömürü Kurumu'na (TTK) ait Amasra Müessesi'nde 14 Ekim 2022 tarihinde 43 madencinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan faciaya ilişkin Bartın 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren davanın dördüncü duruşması bugün yapılıyor. Davada 7'si tutuklu 23 kişi yargılanıyor.
Duruşma öncesinde madenci yakınları ve avukatları ile CHP Genel Başkan Yardımcıları Hasan Efe Uyar ve Aysu Bankoğlu, EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, HEDEP İstanbul Milletvekili Özgül Saki'nin katılımıyla basın açıklaması yapıldı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Uyar, facianın kaza sonucu olmadığına dikkat çekerek, "Amasra maden faciası ne yazık ki göz göre göre geldi. Faciadan sonra ortaya çıkan tüm deliller, ihmaller zinciri bunu ortaya net şekilde koymuştur. Hala kulaklarımızda çınlar. 1 yıl önce Amasra maden faciası gerçekleştikten sonra AKP Genel Başkanı konvoyları ile buraya geldi. Dedi ki 'Ne yaparlarsa yapsınlar, ne söylerlerse söylesinler. Burada bir kader planı var. Bu belki son da olmayacak. Bu belki devam edecek'. Kusura bakmasınlar ama utanmadan, sıkılmadan bu işi kader planının arkasına saklayamazlar" diye konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bankoğlu ise "Adaletin bir an önce tecelli etmesi için bekliyorlar, biz de onların bu mücadelesinin yanındayız. Ancak 1 yıl oldu ve bu dördüncü duruşma. Meclis'te araştırma komisyonunda aylarca çalıştık. Burada şunu söylemem lazım. Gerçek ve asıl sorumluların yargı önünden kaçırılmasına bir son verilmesi lazım. Burada sadece Amasra müessesesindeki yetkililer sorumlu değildir. Amasra Taşkömürü İşletmeleri, Türkiye Taşkömürü Genel Müdürlüğü'ne bağlıdır. Türkiye Taşkömürü Genel Müdürlüğü, Bakanlığa 'Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı) bağlıdır. Bakanlık, hükümet bu ölümlerden sorumludur. TTK Genel Müdürünü, bakanlık müfettişlerini burada soruşturmaya dahil edip, ifadelerini almak yerine yargıdan kaçırmaya çalışıyorlar. Soruşturmada ifade vermekten kaçırılan TTK Genel Müdürü, emeklililikte yaşa takılanlardan emekli edildi" dedi.
EMEP Milletvekili Bayhan, şunları söyledi:
"Maden iş kolu ağır iş koludur. Maden iş kolunda ve bütün ağır iş kollarında çalışma saatleri 6 saat ile sınırlandırılmalıdır. Hafta sonu izinleri en az 2 gün olmak üzere uygulanmak durumundadır. Madenler başta olmak üzere bütün fabrika ve iş yerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği denetimi işçilerin seçtiği bağımsız kurullar tarafından yapılmak durumundadır. Eğer bu yasal düzenlemeleri yapmazsanız, bu yasal düzenlemeler için adım atmazsanız, bugüne kadar nasıl ki bütün sermaye hükümetlerinin sorumluluğu bu katliamlarda onların omuzlarındaysa, sizin de omuzlarınızdadır. Bunu yapmadığınız sürece, bu işçi ve emekçilerin yaşadığı katliamlardan, ister kader deyin ister fıtrat deyin, ister taktiri ilahi deyin sizin sorumluluğunuzu saklayamazsınız."
Açıklamanın ardından duruşmanın yapıldığı Bartın Adliyesi koridoruna geçildi. Mahkeme heyeti, 3 gün periyotlar halinde sürecek duruşmada 130 tanığın dinleneceğini ifade etti. Pano ayak üretim işçisi Kaan Kerman, madende metan seviyesinin yükselme nedenleri arasında olan havalandırma sisteminin değiştiğini açıklayarak, "250'de hala çalışıyoruz. Dinamit atmaya başladık. Aspiratör değişti, duymuşsunuzdur. Şu an havalandırma sisteminde bir sorun yok. Eski sistem değişti" dedi. Kerman, tutuklu sanıklardan dönemin işletme müdürü Selçuk Ekmekçi'nin kendine yakın isimlere torpil yaptığını belirterek "Kendi adamları vardı, bunları rahatça sağa sola verebiliyordu, yani yan servislere" dedi.
Duruşma sırasında avukatlar, Kerman'a sorular sordu. Avukat Melike Polat'ın "Acil durum eylem planını, acil durumda nerelere kaçılacağını gösteren planı gördünüz mü hiç" sorusuna Kerman, "Acil durum eylem planı bize hiç gösterilmedi" diye yanıt verdi.
"HAVALANDIRMA SIKINTISINA RAĞMEN ÜRETİME KESİNTİSİZ ŞEKİLDE DEVAM EDİYORDUK"
Pano ayak üretim işçisi Murat Aşgın, facianın yaşandığı gün gündüz vardiyasında çalıştığını aktararak, "Genel olarak havalandırmayla ilgili sıkıntımız vardı. Kömürün olduğu yerde yanıcı gaz vardır. Vantüplerle havalandırılır buralar. Ben -320'de çalışırdım. Orada haddinden fazla gaz vardı, bu normal değildi. Oradaki ihmalin gazın haddinden fazla olduğunu düşünüyorum. Vantüplerle bunun önüne geçilmeye çalışıyordu. Oradaki gaz, şöyle söyleyeyim, 1'den 3'e çıktı... 320 kotundaki gaz sıkıntısını sürekli bildiriyorduk. Ama biz burada kesintisiz şekilde üretime devam ediyorduk. Bir şekilde herhangi bir önlem alınmadı. Fazla gün havalandırılabilir, sistem değişebilirdi" diye konuştu.
"TAVANDA GAZ BİRİKTİ"
Pano ayak üretim işçisi Yusuf Yalçın, havalandırma sıkıntısını anlatarak, şunları söyledi:
"O dönemde, normal bacalarda tek vantüp çalışırdı, bizim çalıştığımız yerde ise üç vantüp kuruldu. Bir tanesi ters bağlandı, böyle gazı çıkarmaya çalıştılar. Bizim çalıştığımız arın normalden çok daha fazla ısınıyordu. Ben normalde 1 litre su ile gidiyordum, bu sıcaklık değerinden sonra 1,5 litre su götürmeye başladım. Benim patlama tahminim, burada gaz sıkıntısı olduğunu herkes biliyordu. Şu an çalıştığımız bacada üşüyoruz, orada yanıyorduk. Tavanda gaz biriktiğini, ters vantüpten kaynaklandığını düşünüyorum.
Müfettişlerin ters vantüpü fark etmemesi mümkün değil. Daracık alan zaten. Müfettişlerin oraya geldiğini bizzat gördüm...Bağ yaptığımız yerde gaza maruz kaldığımızı düşünüyorum, orada sensör yoktu. Sensörlerimiz gerideydi."
"YÖNETÇİLERİN TEDBİRSİZLİĞİ"
Madende nezaretçi olarak çalışan Arif Ergin, faciaya ilişkin "Bana göre tedbirsizlikten kaynaklanmış olabilir patlama. İşçiye tertibi veririz, onu yerine getirir. Yöneticilerin tedbirsizliği vardır... Havalandırma zayıflığını son 1-2 aydan beri konuşuyorduk. Pervane az geldiği, takviye yapıldığı gibi hususlar konuşuluyordu" dedi.
"İŞ GÜVENLİĞİNDEN ZİYADE ÜRETİM İSTENMİŞTİ"
Madenci Ferhat Dönmez, ölen madencilerin bulduklarında yüzlerinde maske olmadığını "Gördüğümüz arkadaşlarımızda maske yoktu, maske takmaya vakitleri olmadığını düşünüyorum" diye açıkladı. Dönmez, facianın nedenine ilişkin ise "Benim kendi düşüncem, iş güvenliğinden ziyade üretim çok istenmişti. Yeterli önlemler alınmamıştı" dedi.
Duruşma tanık ifadeleri ile sürüyor.