Altan Kardeşlerin Fetö Soruşturması
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan Prof. Dr. Mehmet Altan ile adli kontrolle serbest bırakılan ağabeyi gazeteci yazar Ahmet Altan, nöbetçi İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliğindeki savunmalarında "darbe girişiminden haberlerinin olmadığını" öne sürdü.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan Prof. Dr. Mehmet Altan ile adli kontrolle serbest bırakılan ağabeyi gazeteci yazar Ahmet Altan, nöbetçi İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliğindeki savunmalarında "darbe girişiminden haberlerinin olmadığını" öne sürdü.
Altan kardeşlerin, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) darbe girişiminden bir gün önce katıldıkları televizyon programında darbe çağrışımıyla subliminal mesaj içeren söylemlerde bulundukları gerekçesiyle sevk edildikleri nöbetçi İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliğinde yaptıkları savunmanın detayları ortaya çıktı.
"Bilinçaltına hükmetmem nedeniyle tutuklanmam isteniyor"
Şüphelilerden Ahmet Altan, "Hakkımdaki gözaltı ve arama kararında, 'subliminal mesaj vermek suretiyle FETÖ'ye destek olduğum' iddia edilmiştir. Subliminal kelimesi, insan bilincinin algılamadığı mesajları bilinçaltına yerleştirme anlamına gelmektedir. Bu durum skandal niteliktedir. Bilinçaltına hükmetmem nedeniyle tutuklanmam isteniyor." dedi.
Altan, kendisi hakkında Balyoz Davası'na destek olması nedeniyle örgütün faaliyetlerine katkıda bulunduğu iddiasının da ortaya atıldığını söyledi.
Bu davayla ilgili yargılama sonucu verilen beraat kararının bir kısmının temyiz edildiğini ve halen Yargıtay'da görüşülmesinin beklendiğini anlatan Altan, "Bu nedenle Balyoz Davası'nın bir kumpas davası olduğunun kabul edilmesi mümkün değildir. Cumhurbaşkanı da Adalet Bakanı da darbe girişimi olduğunu kabul etmişlerdir. Bu nedenle bu iddialar doğru değildir." diye konuştu.
"Cumhurbaşkanı'nı eleştirmem beni darbeci yapmaz"
Uzun süredir yazarlık yaptığına değinen Altan, 2012 yılına kadar da gazetecilik faaliyetinde bulunduğunu hatırlattı.
Ahmet Altan, savunmasına şöyle devam etti:
"Yazdığım yazılar, kötü giden devlet yönetiminin düzeltilmesine hizmet etmeyi amaçlayan yazılardır. Cumhurbaşkanı'nı ya da hükümeti eleştirmem beni darbeci yapmaz. Hayatım boyunca darbelere karşı çıkmışımdır. Bu nedenle darbecilerle birlikte olmam mümkün değildir. Yazmış olduğum iki adet yazı da kötü gidişatı eleştirmeye yöneliktir. Yazılardan bir kısmı alınmıştır. Bu nedenle farklı anlam yüklenmiştir. Yazdığım yazılar uyarı yazılarıdır ve basın özgürlüğü kapsamındadır."
Ağır Ceza Mahkemesinde 52 yıl hapis cezası istemiyle yargılandığını dile getiren Altan, buna rağmen kaçmadığını, halen Türkiye'de bulunduğunu belirtti.
Örgüt üyesi olmadığını savunan Altan, "İddiaları kabul etmiyorum. Fetullah Gülen ile hiç görüşmedim. Kendisini sadece basından tanırım. Amacının ne olduğunu bilmiyorum. Darbe girişimini FETÖ terör örgütünün gerçekleştirdiğini Genelkurmay Başkanı'nın açıklamasından biliyorum." ifadelerini kullandı.
"Fetullah Gülen'in elini öptüğüm iddiasının sahibi özür dilemiştir"
"Darbeye teşebbüs etme ve terör örgütüne üye olmak" suçlarından tutuklanan Mehmet Altan ise Fetullah Gülen'i tanıdığını, bulunduğu heyet ile onunla gazetecilik amacıyla yüz yüze görüştüğünü aktardı.
Fetullah Gülen'in nihai hedefinin ne olduğunu bilmediğini iddia eden Altan, "Hakkımdaki örgüt üyeliği iddiasını kabul etmiyorum. Fetullah Gülen'in elini öptüğüme dair iddiada bulunulmuş ise de iddia sahibi özür dilemiştir." dedi.
Evinde bulunan 6 adet 1 dolarlık banknotla ilgili de Altan, "Bunlardan biri 1990 yılında basılmıştır ve kullanılmayacak vaziyettedir. Diğer 5 adet 1 dolarlık banknot ise cüzdanımda bulundu. Bu paraları yurt dışına çıktığımda kullanıyordum." diye konuştu.
Star gazetesinde 2012 yılında köşe yazarlığı yaptığını anımsatan Altan, geçen ocak ayına kadar herhangi bir gazetede çalışmadığını ifade etti.
Mehmet Altan, savunmasını şöyle sürdürdü:
"Bu tarihten sonra Özgür Düşünce isimli gazetede köşe yazarlığı yaptım. Bu gazete de 15 Temmuz tarihinden önce kendiliğinden kapanmıştı. Bu gazetenin kimin kontrolünde olduğunu bilmiyorum. Benim darbe girişimine katılmam söz konusu değildir. Darbe aleyhine kitaplar yazmıştım. 28 Şubat sürecinde mağdur olduğum için şahsım komisyona davet edilmiştir. 14 Temmuz 2016 günü Can Erzincan TV'deki programda dile getirdiğim husus, yasama, yürütme, yargıya ilişkindir. Darbe olacağından haberim yoktu. O televizyon konuşmasında kastettiğim yapı, devlet organlarıdır. Subliminal, insan bilincinin algılamadığı mesajları bilinç altına yerleştirme anlamına gelmektedir. Bu durum skandal niteliktedir. Bilinçaltına hükmetmem nedeniyle tutuklanmam isteniyor."
Altan kardeşlerin avukatlarından Ergin Cinmen de müvekkili Mehmet Altan'ın kapatılan Fatih Üniversitesinde bir dönem ders verdiğini hatırlattı.
Cinmen, Mehmet Altan'ın ücretinin ödenmesi amacıyla Bank Asya'da hesap açıldığını belirterek, "Bu hesap 5 yıl önce açılmıştır ve 3 ay süreyle para yatırılmıştır. Müvekkillerimin legal kurumlarda çalışmaları, suçlanmaları için yeterli değildir." savunmasını yaptı.