Haberler
Antalya açıklarında 4.8 büyüklüğünde deprem

Antalya açıklarında 4.8 büyüklüğünde deprem

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi kabul edildi

2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi kabul edildi

Van'ın Bahçesaray Belediye Başkanı Ayvaz Hazır, İçişleri Bakanlığınca görevden uzaklaştırıldı

Terörden ceza alan Bahçesaray Belediye Başkanı görevden uzaklaştırıldı

Suriye'de 'rejim askerlerinin kullandığı iletişim cihazları patlatılıyor' iddiası

'Rejim askerlerinin iletişim cihazları patlatılıyor' iddiası

Almanya'ya göçün 60'ıncı yılı panelle ele alındı

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Göç Politikaları Araştırma Merkezi'nin düzenlediği 'Almanya'ya Göçün 60. Yılı 3. Kuşak ve Euro-Türkler Paneli'ne Türkiye ve Almanya'dan katılan konuşmacılar, Batı Avrupa Türkü ve diaspora kavramlarını tartıştılar.

İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Göç Politikaları Araştırma Merkezi'nin düzenlediği ' Almanya'ya Göçün 60. Yılı 3. Kuşak ve Euro-Türkler Paneli'ne Türkiye ve Almanya'dan katılan konuşmacılar, Batı Avrupa Türkü ve diaspora kavramlarını tartıştılar.

İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Göç Politikaları Araştırma Merkezi (GÖÇAR) Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Banu Dalaman'ın düzenlediği Almanya'ya Göçün 60. Yılı 3. Kuşak ve Euro-Türkler Panel Toplantısı, 22 Kasım'da online olarak gerçekleştirildi. Toplantıya İstanbul Ayvansaray Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celalettin Yavuz ve aynı fakülteden Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Görgen'le birlikte Almanya'dan Gazeteci Ali Kılıçarslan ile Sakarya Üniversitesi Diaspora Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bünyamin Bezci katıldı.

"ALMANYA'DA YAŞAYAN 3. ve  4. KUŞAK GENÇLERİN DURUMU ARTIK BİR GÖÇ KONUSU DEĞİL"

Prof. Dr. Bünyamin Bezci, Almanya'da 3'üncü ve 4'üncü kuşak Türklerin dil ve dini inançlarının değişime zorlandığını, ayrımcılığın, çoğu Türk'ün vatandaşlığa geçmeleri, iyi eğitim almaları, kariyer mesleklerine yönelmelerine rağmen bir güvenlik sorunu olarak görülebildiğini belirtti. Prof. Dr. Bünyamin Bezci, diaspora kavramının bilimde bir savaş, krizden kaynaklanan acıya dayalı tarif edildiğini, Almanya'daki Türk varlığının ise iş amacıyla göçe dayandığını söyleyerek şöyle devam etti:

"Bu durum 4. kuşak için diasporik bir anlam ifade ediyor. Almanya'da yaşayan 3. ve 4. kuşak Türkler bu anlamda Almanya'da diaspora muamelesine maruz kalıyor. Diasporik olarak tanımlanabilen bu durumu Türkiye dikkate almalı ve üçüncü, dördüncü kuşakların Türkiye'ye ve Türk diline, kültürüne duydukları aidiyet duygularını geliştirecek politikalar geliştirmesi gerekmektedir."

"DİASPORA YERİNE DIŞ TÜRKLER DEMEK 3 VE 4. KUŞAĞI DAHA İYİ TANIMLAMAKTADIR"

Almanya'da 41 yıldır yaşayan gazeteci Ali Kılıçarslan ise diaspora kavramının Almanya'da yaşayan Türkler için yerinde bir kavram olmadığını, eskiden kullanılan Almanya'da yaşayan Türkler ya da dış Türkler tanımının doğru ifade olduğunu belirtti. Kılıçarslan, 3 ve 4. kuşağın kültürel aidiyet konusunda çok ciddi desteklere ihtiyaç duyduğu görüşüne katıldığını belirterek ezan örneğini verdi. Kılıçarslan " Almanya'da ezanın okunabilmesi için konu mahkemelere taşındı. Alman mahkemeleri başvuru sahiplerine 'gidin komşularınıza ezanın dini bir gerekçesi olduğunu anlatın, broşürler verin' dedi. Ama halen daha böyle bir materyal üretemedik. Bu gibi birçok konuda üzerimize düşeni yapmalı hem Alman halkını hem de 3 ve 4. kuşağı aydınlatmalıyız" dedi.

Kılıçarslan, Almanya'da yaşanan ötekileştirmeye, gençlerin ya Alman gençler gibi çok kültüre aitliği vurgulayan davranışlara ya da Solingen olayları sonrasında ve Almanya'da bir türlü çözülemeyen ırkçılık karşısında klasik entegrasyon süreçlerine karşı çıkmaya dönüştüğünü belirtti.

Her iki kesimin de doğru yönlendirilmesi için Alman toplumunda da sekülerleşmenin artması durumunun dikkate alınması gerektiğini belirten Kılıçarslan, sekülerleşmenin Hristiyanlar, kiliseler için de endişeyle karşılanan bir durum olduğunu belirtti. Kılıçarslan, bugün Almanların hızla kiliselerdeki kayıtlarını kapatmaya çalıştığına vurgu yaparak, İslam kimliğinin de yeniden anlatılması gerektiğini anlattı. Kılıçarslan, "Aslında 60 yıllık geçmişi konuşmuş olmamız önemli ama "post–migration" yani göç sonrasının, önümüzdeki 60 yılda da konuşulması lazım" dedi.

İstanbul Ayvansaray Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Ahmet Görgen yaptığı konuşmada, yüksek lisansını Almanya'da yaptığını, anlatımlarının bir kısmının o dönem elde ettiği gözlem ve araştırmalara dayandığını belirterek; Almanya eğitim sisteminin Türk gençlerin kariyer mesleklerine erişimini zorlaştırdığını istatistiki bilgilere dayanarak anlattı.

İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celalettin Yavuz ise toplantıda yapığı konuşmada kendisinin bu toplantıya katılmaktan çok mutlu olduğunu belirterek, Almanya göçünün 60. yılında, elde edilen deneyimlerin politikaların oluşturulmasında mutlaka dikkate alınması gerektiğini belirtti.

ANNE-BABALARININ ALMANYA'YA UYUMU KONUSU GERİDE KALDI"

GÖÇAR Müdürü Dr. Zeynep Banu Dalaman "Merkezimiz tarafından düzenlenen bu toplantılar göç olgusunun temel kavramlarının farklı görüşlerden uzmanların bir araya getirilerek müzakere edilmesini amaçlıyor. 9 toplantıdan oluşan seri sonunda sunulan bildiriler ve konuşmalar kitap olarak yayınlanacak" dedi. Dalaman, Almanya göçünün artık kimlik meselesi olarak görülmesinde yol ayrımına gelindiğini ve bu konuda yöntemsel yaklaşımların, bilimsel yöntemin politikaların oluşturulmasında dikkate alınması gerektiğini belirtti. Dalaman, "Avro Türk, Dış Türk, Euro Türk, Batı Avrupa Türkleri gibi kavramların tanımlanmasında oradaki genç kuşakların görüşleri alınmalı, onlarla çalışmalar üretilmeli" dedi.


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title