Almanya'nın talebi Türkiye havalimanlarını etkiler mi?
Almanya zorda olan havalimanları için Türkiye'den personel takviyesi planlarken bu durumun Türkiye'deki havalimanlarına etkisi merak ediliyor.
Almanya zorda olan havalimanları için Türkiye'den personel takviyesi planlarken bu durumun Türkiye'deki havalimanlarına etkisi merak ediliyor. Türkiye'nin 2022'de havayolu istatistiklerinde 2019'u yakalaması bekleniyor. Almanya, havalimanlarında yaşanan kriz için çözümlerden birini de Türkiye'de arıyor. Uzun süredir personel eksikliği nedeniyle havalimanlarında aksaklıklar yaşanan Almanya'ya bu kapsamda Türkiye'den 2 bin yer hizmetleri personelinin götürülmesi planlanıyor. Bu kapsamda Türk personellere vize işlemlerinde kolaylık sağlanması kararlaştırılırken sürecin hızlanması için de yeni adımlar atılması bekleniyor.
Ancak Türkiye'nin havalimanlarında çalışan personellerin Almanya'ya gitmesi bu konuda Türkiye'deki havacılık sektörünü de kısmen zora sokabilir. Zira bu yaz döneminde Türkiye'deki havalimanlarında da ciddi bir yoğunluk yaşanıyor. Üstelik önümüzdeki aylarda da hem yabancı hem de yerli turistlerin bu hareketliliği devam ettirmesi bekleniyor.
Daha önce bu konuda yapılan açıklamaların çoğu Alman makamlarından geliyordu. Türkiye'de havacılık alanında hizmet veren şirketler DW Türkçe'ye bu konuda bir bilgi sahibi olmadıklarını paylaşırken süreci yakından izlediklerini belirtti.
SHGM'den personele çağrı
Türkiye'deki havacılık otoritesi Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) ise yaptığı açıklamada personellere seslenerek "Okçular tepesini terk etmeyin" dedi.
Avrupa ve dünyada havacılık sektörünün bir kabusu yaşadığı ve buna rağmen Türkiye'deki havacılık sektörünün yükselişinin sürdüğü hatırlatılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bazı ülkelerin ve bu ülkelere ait işletmelerin, ülkemiz sivil havacılığına imrenmeleri ve sizleri istihdam etmeye yönelik çalışmalarını son derece normal karşılıyoruz. Bu kapsamda, son günlerde bazı ülkelerin, havacılık profesyonellerimizi istihdam etmeye yönelik yoğun bir çalışma içerisinde olduklarını titizlikle takip etmekteyiz. Bu ülkelerin yapmış olduğu çalışmaların bir diğer amacının, sizler gibi nitelikli ve başarısı tasdiklenmiş profesyonelleri istihdam etmenin yanı sıra ülkemizin havacılık sektöründeki yükselişini durdurmaya yönelik olduğunun da bilincindeyiz. Konuyu bu bağlamda değerlendirdiğimizde, Türk sivil havacılığının yükselişinin aynı şekilde devam etmesi amacıyla okçular tepesini asla terk etmemenizi sizden bilhassa rica ediyoruz."
DW Türkçe'nin edindiği bilgilere göre Türkiye'de TAV, TGS ve HAVAŞ gibi firmalarda yer hizmetlerinde çalışan personel sirkülasyonu çok yüksek. Bu noktada şirketler yoğunlukla başa çıkabilmek için sürekli olarak ihtiyaç kadar personeli çalıştırıyor, hatta çoğu zaman ihtiyaç fazlası istihdam sağlıyor. Ayrıca bu şirketler hızlı sirkülasyondan dolayı yeni personelin eğitimi konusunda da oldukça tecrübeli ve kısa sürede açıkları kapatma kabiliyetine sahip. Şirketlere göre bu durum çok büyük bir krize neden olmaz zira şirketler bu konuda sürecin de hemen bitirileceğini düşünmüyor.
Ücret konusu vurgulandı
SHGM tarafından yapılan açıklamada altı çizilen bir diğer nokta ise personel ücretleri oldu. SHGM, personellerin şirketlere ayrılmak için geldiklerinde hızlı çözümler üretilmesini, özellikle ücretsel nedenlerle oluşan ayrılma taleplerinde ise şirketlerin bütçelerinin el verdiği ölçüde personelin talebinin karşılanarak kayıpların minimize edilmesi yönünde ricada bulundu.
Bir adımda pilotlar için atıldı
SGHM yakın zamanda da pilotlara yönelik bir adım attı. Yaz sezonu ile birlikte havayolu şirketlerinin ekip planlaması, uçuş operasyonlarının aksamaması ve uçuş güvenliğinin olumsuz etkilenmemesi için SGHM, ekip geçişleri yönetmeliğinde bazı maddeleri değiştirdi. Kurumun resmi internet sitesinde yer alan bilgilendirmede başta Türk pilotları olmak üzere kabin ekiplerinin yabancı havayolu şirketlerine geçişi zorlaştırıldı. Değişen maddeye göre, uçuş ekiplerinin bağlı bulundukları havayolu şirketlerinden izin belgesi olmaksızın ayrılarak yabancı havayolu şirketlerinde katılmak isteyen uçuş ekiplerinin geçiş için başvuruları en az 6 ay süreyle kabul edilmeyecek.
Türkiye'nin yıldızı parlıyor
Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre 2014'te Türkiye'de 166 milyon olan yolcu trafiği 2019'da 208 milyona kadar çıkmıştı. Ancak pandemi döneminde tüm dünyada duran havacılık sektörü Türkiye'deki yolcu trafiğini de etkiledi. Yolcu trafiği 2020'de 81 milyona düştü. Sayı 2021'de toparlanarak 128 milyona çıktı.
DHMİ 2021 yılı faaliyet raporundaki bilgilere göre Türkiye, küresel yolcu trafiğinde 2021'de 6'ncı sırada, Avrupa'da ise 2'nci sırada yer alıyor. Ayrıca uçak trafiği istatistiklerinde ise Türkiye, Avrupa'da 5'inci ülke konumunda.
Burada en önemli detay ise 2019 yılına göre pandeminin yaşattığı kayıplar. Türkiye 2019-2021 yılı karşılaştırmasında trafik kayıpları bazında yüzde 30 ile Avrupa ülkeleri arasında en az kayıp yaşayan 6'ncı ülke. Aynı dönemde Birleşik Krallık yüzde 62, Almanya yüzde 50 ve Fransa yüzde 42 kayıp yaşamıştı.
Avrupa Hava Seyrüsefer Güvenliği Örgütü (EUROCONTROL) verilerine göre bu dönemde (2019-2021) Avrupa'nın en yoğun 10 havalimanının günlük trafiğine bakıldığında İstanbul Havalimanı 8'inci sıradan 2'nci sıraya yükselirken daha önce ilk 10'da olmayan İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'nın ise 7'nci sıradan listeye girdiği görülüyor.
Aynı şekilde günlük istatistiklerde 2019'da 4'üncü sırada yer alan THY'nin 2021'de Lufthansa ve easyJet'i geride bırakarak 2'nci sıraya tırmandığı da görülüyor. Ayrıca 2019'da ilk 10'da bulunmayan Pegasus ise 2021'de listeye 7'nci sıradan dahil oluyor.
SGHM 2021 Havayolu Sektör Raporu'nda yer alan EUROCONTROL analizine göre 2019 verileri baz alınarak 2027 yılına kadar Avrupa uçuş trafiği için 3 farklı senaryo oluşturulmuş. İlk senaryoda pandeminin etkilerinin kısa sürede atlatılması ön görülüyor ve 2023 yılı ortalarında 2019 yılı verilerine ulaşılacağı düşünüyor. Baz senaryoda ise 2023 yılı sonunda 2019 verilerine ulaşılacağı hesaplanıyor. En kötü senaryo ise ortaya 2019 istatistiklerine 2027'de ulaşılacağını işaret ediyor.
İlk 6 ay neyi işaret ediyor?
Ancak DHMİ tarafından yayınlanan ve Türkiye'nin ilk 6 aylık gerçekleşmelerine bakıldığında Türkiye'nin bu analizdeki yüksek senaryoya göre ilerlediği görülüyor. Buna göre 2021'in ilk 6 aylık döneminde 40,1 milyon yolcu trafiğine hizmet veren Türkiye'deki havalimanları 2022'nin aynı döneminde bu sayıyı yüzde 87,3 artışla 75,2 milyona çıkardı.
Bu dönemde Türkiye genelinde dış hat yolcu trafiğinde yüzde 157,6'lık artış oldu. Bu artış Antalya'da yüzde 186, Gazipaşa'da (Alanya) yüzde 201, Muğla'da (Dalaman) yüzde 717 oldu.
Ocak-Haziran döneminde İstanbul Havalimanı 27,5 milyon, Sabiha Gökçen Havalimanı 13,7 milyon, Ankara Esenboğa Havalimanı 3,9 milyon, İzmir Adnan Menderes Havalimanı 4,2 milyon, Antalya Havalimanı 10,2 milyon, Muğla Dalaman Havalimanı 1,4 milyon, Muğla Milas-Bodrum Havalimanı 1,2 milyon, ve Adana Havalimanı 1,8 milyon yolcu ağırladı.
Özellikle turizm sektöründe 2019 yılı istatistiklerinin yakalanacağı hatta aşılacağı beklentisi varken buradaki hareketin yoğun yaz ve sonbahar döneminde daha da yukarı çıkması ön görülüyor. Bu da havalimanlarının yer hizmetlerini sağlayan şirketler için son 3 yılın en yoğun sezonu olma beklentisini beraberinde getiriyor.
Yani Türkiye'deki yer hizmetleri alanında çalışan personellerin de bu anlamda mesaileri yoğun geçecek. Şirketler bu kadar yoğun çalışırken eğitimli ve hazır personelini kaybetmek istemeyebilir, ayrıca yoğun tempo içerisinde yeni personel eğitimlerini sürdürmek de zor olabilir.