Almanya'daki Nsu Duruşmasına Türk Gazetecilerinin Alınmaması
28.03.2013 – Almanya'da aşırı sağcı "Nasyonalsosyalist Yeraltı" (NSU) terör örgütü tarafından 8'i Türk 10 kişinin öldürülmesiyle ilgili görülecek davada, mahkemenin Türk medyasına yer vermemesine tepkiler sürüyor.
28.03.2013 – Almanya'da aşırı sağcı "Nasyonalsosyalist
Yeraltı" (NSU) terör örgütü tarafından 8'i Türk 10 kişinin öldürülmesiyle ilgili
görülecek davada, mahkemenin Türk medyasına yer vermemesine tepkiler sürüyor.
Süddeutsche Zeitung'un yorumunda, Türk basın mensuplarına sabit yer
verilmesine olanak sağlanmamasının anlaşılmaz olduğu belirtilerek, Türk basın
mensuplarına 4 veya 5 yerin ayrılmasına kimsenin karşı çıkamayacağı ifade edildi.
Birçok medya kuruluşunun Türk basın mensuplarına yerlerini vermeyi teklif
ettiği hatırlatılan yorumda, "Mahkeme bunu da kabul etmeyerek akreditasyon
kurallarının arkasına saklanıyor" ifadesini kullanıldı.
Gazeteye demeç veren AB Adalet Komiseri Viviane Reding, mahkemenin kararına
tepki göstererek, bu konuda bir tartışmanın ortaya çıkartılmasını anlayamadığını,
yabancı medya mensuplarına yer ayrılmasının "dünyanın en normal şeyi" olduğunu
belirtti.
Avrupa Konseyi'nin İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks de mahkemenin
kararını "zor anlaşılır" şeklinde değerlendirdi.
Mahkemenin yapılacağı Bavyera eyaletinin Adalet Bakanı Beate Merk, bu
konunun tartışılmasını anlayışla karşıladığını, ancak mahkemenin akredite
yöntemini belirlediğini, bunun da bağımsız mahkemenin kararı olduğunu ifade etti.
-"Sadece istemek lazım"-
Frankfurt Rundschau gazetesi de konuyla ilgili haberde, federal hükümetin
mahkemeden daha duyarlı olmasını talep ettiğini belirtilerek, federal hükümet
sözcüsü Steffen Seibert ve hükümetin uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Maria
Böhmer'in açıklamalarına yer verdi.
"Sadece istemek lazım" başlığıyla yayınlanan yorumda, mahkemenin,
özellikle Türk basın mensuplarına yer verilmemesinden dolayı baskı altına girdiği
ifade edildi.
Gazeteciler için mahkemede başka bir oda ayrılması ve görüntünün bu odaya
aktarılmasının mümkün olup olmayacağı üzerine durulan yorumda, Anayasa
Mahkemesi'nin on yıllardan beri mahkeme salonundaki sesi gazetecilerin çalışma
odasına aktardığı şeklindeki uzmanların görüşlerine yer verdi.
Tagesspiel gazetesi ise "Hükümet mahkemeyi uyardı" başlığıyla verdiği
haberde, Dışişleri Bakanlığı'nın basına ayrılan yerler konusunda bir çözüm
bulunmasını istediği kaydedildi.
-Özdemir: "Savaş sonrası Almanya'nın en önemli davalarından biri"
Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir de ZDF'de yayınlanan Morgenmagazin
programına yaptığı açıklamada, mahkemenin her şeyi kurallara uygun yaptığını,
ancak bu konuya sağduyulu bir şekilde yaklaşıldığı konusunda büyük bir soru
işareti koyduğunu ifade etti.
Bu davanın, savaş sonrası Almanya'nın en önemli davalarından biri olduğuna
işaret eden Özdemir, mahkemenin bu kararından vazgeçmesini istedi.
Özdemir, NSU cinayetlerinin aydınlatılması sırasında meydana gelen
aksaklıklar ve başarısılıklarla nasıl başa çıkıldığını bilmek için dünyanın
gözünün bu ülkede olduğunu ifade etti.
Alman hükümeti tarafından kurban yakınları ile ilgilenmesi için atadığı
ombudsman Barbara John ise "Passauer Neue" Presse adlı gazeteye yaptığı
açıklamada, mahkeme yetkilileri ile görüştüğünü ve Türk basın mensuplarının
davayı izlemeleri konusunda bir çözüme varılacağını inandığını belirtti.
John, mahkeme tarafından, sorunun çözülmesi konusunda Türk medyasının dahil
edileceğinin ifade edildiğini belirterek, "Sorunun çözülmesini ümit ediyorum"
dedi.
-Çıkış yolu bulunmalı-
Anayasa hukukçusu Wolfgang Hoffmann-Riem de 8 Türk'ün öldürülmesinden dolayı
Türk medyasının sürece özel bir ilgisi olduğuna dikkati çekti.
Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi Başkanı'na, çok sert kurallar koyduğunu, bu
konuda her şeyi düşünemediğini kabul etmesini tavsiye ettiğini belirten
Hoffmann-Riem, başkanın esnek davranarak bir çıkış yolu bulmasını önerdiğini
kaydetti.
Hoffmann-Riem, bunun, mahkeme görüntülerinin başka bir salona aktarılması
veya Alman medyasının Türk basın mensuplarına yerlerini verme teklifinin kabul
edilmesi şeklinde olabileceğini belirtti. - BERLIN