Almanya'da Engellilerin Sadece Yüzde 5-6'sı İstihdam Edilebiliyor"
Almanya'daki Köln Göçmenler Sağlık Merkezi Yöneticisi Arif Ünal, "Almanya'da 20 işçi çalıştıran her iş yeri, iş yerinde yüzde 5 oranında engelli işçi çalıştırmak zorunda.
Almanya'daki Köln Göçmenler Sağlık Merkezi Yöneticisi Arif Ünal, " Almanya'da 20 işçi çalıştıran her iş yeri, iş yerinde yüzde 5 oranında engelli işçi çalıştırmak zorunda. Buna rağmen ne yazık ki Almanya'da engellilerin yüzde 5-6'sı normal iş piyasasında iş bulabiliyorlar. Burada hala belli bir sorunun olduğunu görüyoruz." dedi.
Geçtiğimiz dönem Kuzey Ren Vestfalya eyaleti milletvekilliği de yapan Ünal, Göçmenler Sağlık Merkezinde, ülkedeki engellilerin yasal hakları ve olanakları konusunda AA muhabirine açıklamada bulundu.
Almanya'nın 2009'da Birleşmiş Milletler (BM) Engelli Hakları Sözleşmesi'ni kabul edip imzaladığını, bu tarihten itibaren ülkede engellilerin hakları konusunda bir hayli gelişmeler olduğunu vurgulayan Ünal, şöyle konuştu:
"Bu sözleşmeye göre engelli olmalarına rağmen insanları, toplumun her alanına uyum sağlaması için devletin teşvik etmesi gerekiyor. Bu devletin teşvik olayları sosyal yaşamdan tutun iş yaşamına uyumlarına kadar her alanı kapsıyor. O nedenle Almanya'daki '9. Sosyal Kitap' engellilerin iş yaşamına uyumlarıyla ilgili önlemleri içeriyor. Buna göre 20 işçi çalıştıran her iş yeri, iş yerinde yüzde 5 oranında engelli işçi çalıştırmak zorunda. Buna rağmen ne yazıkki Almanya'da da engellilerin yüzde 5-6'sı normal iş piyasasında iş bulabiliyorlar. Bu da hala belli bir sorunun olduğunu görüyoruz."
Normal iş piyasasında çalışamayacak durumda olan engelliler için hazırlanan özel iş atölyeleri de olduğunu belirten Ünal, "Oraya gidip günde iki üç saat ya da kaç saat çalışabiliyorsa o atölyelerde çalışarak hem maaşlarını alıyorlar hem de 5 yıl çalıştıktan sonra belirli bir emeklilik parası bağlanıyor. Kaldıki hiç çalışamayanlara da devlet yine geçimlerini sağlayabilmeleri, sosyal yaşama uyum sağlayabilmeleri için de gerekli devlet teşvikleri yapılıyor." ifadesini kullandı.
Yerel yönetimlerin engelliler hakkında yürüttüğü çalışmalar konusunda da bilgi veren Ünal, şöyle konuştu:
"Her belediyenin, her bölgenin kendi birimleri içerisinde engellilere yardım eden ekstra büroları var. Bu büroların görevi ise işe girmek isteyen engellinin yanı sıra o işverene de yardım ediyor. Örneğin o engelli kişiye göre iş yerinin uygun şekilde ayarlanması, örneğin rampaların yapılması, görme engelli birine özel bir bilgisayarın alınması veya işe gidip gelebilmesi için o engelliye ait araç alınması veya mevcut aracın ona uygun hale getirilmesi için bu teşvikleri devlet sağlıyor. Ayrıca hem engelli hem de işverene danışmanlık hizmeti sağlayarak gerekli finansmanı sağlıyor."
"İnsanlar haklarını bilmiyor"
Ünal ayrıca, sosyal, kültürel ve günlük yaşama katılması için engellilere çok önemli fırsatlar tanındığını, ancak birçok engellinin bilmediği için bu fırsatlardan yararlanamadığına işaret etti.
Toplumda insanların farklılıklarından dolayı dışlanmaması gerektiğini vurgulayan Ünal, şunları kaydetti:
"Biz artık bu toplumda insanların engellerinden dolayı, etnik kökenlerinden dolayı, inançlarından veyahut cinsel eğilimlerinden dolayı hiç kimsenin dışlanmaması gerektiğini düşünüyoruz. Alman anayasasının 2. maddesinde zaten bu üzerinde durulan nokta, bu nedenlerden dolayı diyor 'kimse dışlanamaz, toplumun bir parçasıdır' dolayısıyla toplumun nimetlerinden de bu kişiler engelsiz insanlar gibi yararlanmak zorundadır. 'Devlet de bu noktada olanaklar sağlamak zorundadır' diyor. Biz aslında gerek anayasa gerekse BM'nin sözleşmesini hayata geçirmeye çalışıyoruz."