Ali İsmail Korkmaz'ın 4'üncü Duruşması Olaylı Başladı
Eskişehir'de 10 Temmuz 2013 tarihinde hastanede yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz davasının dördüncü duruşmasında TÜBİTAK raporu okundu.
Coplu KİŞİ OTELİN KAMERA KAYDINI KAPATTIRMIŞ
Eskişehir'de 2 Haziran 2013 tarihinde Gezi Parkı eylemlerinde polisten kaçarken dövülen ve 38 gün komada kaldıktan sonra 10 Temmuz 2013 tarihinde hastanede yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz davasının dördüncü duruşmasında TÜBİTAK raporu okundu. Ali İsmail Korkmaz'ın ölümünün dövülmesiyle illiyet bağının bulunduğu belirtilirken, TÜBİTAK tarafından incelenen güvenlik kamera görüntülerinde bir kişinin copla otele girdiği ve güvenlik kameralarının kaydının kapatılmasını istediğinin belirlendiği okundu. TÜBİTAK, mahkemece gönderilen 6 dakikalık görüntünün 4 kez silindiğini saptadı.
AF ÖRGÜTÜ TEMSİLCİSİ DE KATILDI
Kayseri 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin, duruşma salonuna dönüştürdüğü Adalet Sarayı Konferans Salonu'nunda yapılan duruşma saat 09.30'da başladı. Duruşmaya, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'ın annesi Emel, babası Şahap, avukat ağabeyi Gürkan Korkmaz ile tutuklu yargılanan sanık polis memuru Mevlüt Saldoğan, fırıncı İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatanseven, fırın işçisi Ebubekir Harlar ile tutuksuz yargılanan polis memurları Şaban Gökpınar, Hüseyin Engin, Yalçın Akbulut ve avukatları ile Korkmaz ailesi avukatlarından Ayhan Erdoğan tarafından mahkeme heyetine verilen dilekçeyle, Uluslararası Af Örgütü Gözlemcisi Andrea Ruijeter gözlemci olarak, İstanbul'daki Gezi Parkı olaylarında yaşamını yitiren Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan da izleyici olarak katıldı. Gülsüm Elvan, Emel Korkmaz'ın yanında durdu.
ADLİ TIP RAPORU: ALİ İSMAİL'İN ÖLÜM NEDENİNDE, DÖVÜLMESİNİN DE BAĞI VAR
Adli Tıp Genel Kurulu'nca tekrar gözden geçirilen raporda, zehirlenmeye bağlı klinik ve tıbbi maddelere rastlanmadığı ve zehirlenerek öldüğü iddiasına yer olmadığı, tespit edilen kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarını orta derece etkileyecek durumda olduğu, kafa ve yüz bölgesinde olan travmaların hayati tehlike oluşturacak boyutta olduğu, vücudundaki morluk ve bacaklarında görülen yaralanmaların ise hayati fonksiyonlarına etkisinin olmadığı, ancak 2 Haziran 2013'de meydana gelen dövülerek yaralanmasıyla 10 Temmuz'da meydana gelen ölüm olayının birbirine bağlı olduğu belirtildi.
KALP İLAÇLARI BEYİN KANAMASINI HIZLANDIRDI
Raporda ayrıca, Ali İsmail Korkmaz'ın hayattayken Ankara'da yapılan muayenelerinde ikinci derecede aort yetmezliği, aort kapağının kalın ve hareketinin yavaş, kısıtlı olduğu, daha önce bayılma şikayeti olduğu, bu tedavi sürecinde de ilaçlar kullanmaya başladığı, kalp damar ve kapak hastalığı nedeniyle bazı ilaçlar kullandığı ve kullandığı ilaçların darp neticesinde beyin kanamasını hızlandırdığının belirlendiğinin karara varıldığı belirtildi.
OTELE GELEN COPLU BİR KİŞİ GÜVENLİK KAMERASI KAYDINI KAPATTIRMIŞ
Olayın meydana geldiği sokakta bulunan güvenlik kamera kayıtlarının gönderildiği TÜBİTAK raporunda ise, gönderilen harddisk ve görüntü kayıtlarının yapılan iyileştirme işlemlerinin ve incelenmesinin yapıldığı belirtildi.
Sokakta bulunan Harman Ekmek Fırını'nın güvenlik kamerası görüntüleriyle ilgili hazırlanan raporda, zaman bilgilerine göre, meydana gelen olaydan sonra 6 Haziran 2013 tarihinde 4 defa sürücüleri temizle işlemi yapıldığının belirlendiği, Beşik Otel'in kamera kayıtlarında ise 3 Haziran 2013 tarihinde 3 farklı zamanda görüntü kayıtlarına rastlanmadığı, incelenen görüntüde, otele gelen elinde cop olan bir kişinin, otel görevlilerinden güvenlik kameralarının kayıt yapıp, yapmadığını sorduğu ve kayıt yaptığını öğrenmesi üzerine kapatılmasını istediği ve daha sonra kaydın kapatıldığı, Beşik Otel ve olay yerine yakın işyerlerinde kaçtığı görülen iki kişi arasında benzerlikler olduğu ve dövülen kişinin Harman Ekmek Fırınına kaçtığı; fırının görüntülerinde ise dövülen kişinin aynı kişi olabileceği kanısına varıldığı, daha sonra kaçan kişinin Beşik Otel kamera görüntülerinde görünmediği belirtildi. Mega Hırdavat ve Avcı Dayı adlı işyerlerinin güvenlik kamera görüntülerinde ise kavga görüntülerine rastlanmadığı okundu. TÜBİTAK, mahkemece gönderilen 6 dakikalık görüntünün 4 kez silindiğini mahkemeye bildirdi.
ANNE KORKMAZ; 'ÇOCUKLARINIZIN YÜZÜNE NASIL BAKABİLİYORSUNUZ'
Daha sonra mahkeme salonuna kurulan ekranda güvenlik kamera kayıtlarından iyileştirilerek fotoğraf haline dönüştürülen görüntüler gösterildi. Anne Emel Korkmaz, bu sırada sanıklara dönerek, "Biz değildik diyordunuz. Görün kendinizi televizyonda, iyi bakın. Çocuklarınızın yüzüne nasıl bakabiliyorsunuz?" diye tepki gösterdi.
Mahkeme başkanı anne ve baba Korkmaz'ı sessiz olmaları konusunda uyarırken, anne Emel Korkmaz daha sonra gözyaşlarına boğuldu.
SANIK HÜSEYİN ENGİN: COPLU KİŞİ BANA BENZİYOR
Mahkeme heyeti, iyileştirilmiş görüntülerden oluşturulan fotoğrafları sanıklara gösterdi. Sanıklardan fırıncı İsmail Koyuncu, görüntülerdeki kişinin kendisi olduğunu ve orasının kendisine ait işyeri olduğunu söyledi. İsmail Koyuncu, "Ekmek teknem olduğu için orada bulunuyordum" dedi. Anne Emel Korkmaz, sanık İsmail Koyuncu'ya dönerek, "Ekmeğine kan bulaştı" diye bağırdı.
Sanık polis Mevlüt Saldoğan da görüntülerdeki kişinin kendisi olduğunu ve daha önce de orada bulunduğunu mahkemeye söylediğini belirtti. Bununla ilgili savunma da yaptığını hatırlatan sanık polis Saldoğan, "Benim zor kullanma yetkimi kullandığım kişi Ali İsmail Korkmaz değildi. Keşke görüntüler silinmeseydi de nasıl saldırıya uğradığımız görünürdü" diye konuştu.
1 KİŞİ SALONDAN ÇIKARILDI
Bu sırada sanık polis memuruna tepki gösteren bir kişi salondan çıkarılırken, Mevlüt Saldoğan mahkeme başkanına, "Ben şerefli bir polis memuruyum. Her duruşmada hakaret ediliyor. Her duruşmada aynı şey yapıldı" dedi. Ramazan Koyuncu ve Muhammet Vatansever da görüntülerdeki kişilerin kendileri olduğunu kabul ederek, İsmail Koyuncu'nun akrabaları olduğunu ve kendisini almak için orada bulunduklarını söyledi.
Tutuksuz sanık polis memuru Yalçın Akbulut ise görüntüdeki kişinin kendisi olduğunu kabul ettiğini söyleyerek, "Ancak bu raporu kesinlikle kabul etmiyorum. Ben sadece şahsı kovaladım. Ben kavgaya karışıp, dövmedim" dedi. Ebubekir Harlar da görüntüdeki kişinin kendisinin olduğunu ve daha önce savunmasını yaptığını anlattı.
SANIK POLİS: BU BANA BENZİYOR
Mahkeme Başkanı, Beşik Otel'de kamera kaydını kapattıran kişinin görüntüsünü göstererek, sanıklara kendilerinin olup olmadığını sordu. Tutuksuz sanıklardan polis memuru Hüseyin Engin, "Bu kişi bana benziyor ve konuyla alakalı soruşturma Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı'nda devam ediyor. Otele gitmiştim ancak güvenlik kamera kaydının kapatılmasıyla ilgili kimseyle böyle bir diyalog içine girmedim" dedi.
Avukat ağabey Gürkan Korkmaz da güvenlik kamera görüntülerinden alınan fotoğraf görüntüsündeki kişinin Ali İsmail olduğunu mahkemeye bildirerek, "Ben ağabeyi olarak teşhis ettim. Ali İsmail yaşasaydı, kendisi de teşhis ederdi" dedi.
KORKMAZ AİLESİ GÖRÜNTÜLERİ İZLEMEDİ
Daha sonra mahkemece salonda bulunan ekrandan güvenlik kamera görüntülerinden alınan video kayıtlarını gösterdi. Video görüntüleri izlenmeden önce anne Emel, baba Şahap ve ağabey Gürkan Korkmaz ile Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan görüntüleri izlemek istemediklerini belirterek, salondan ayrıldı. Şahap Korkmaz, salondan ayrılırken, "Bizim başımız dik. Biz oğlumuzla gurur duyuyoruz" dedi.
Ali İsmail Korkmaz'ı duruşmada savunan avukatlardan Ayhan Erdoğan, mahkeme heyetine Uluslararası Af Örgütü'nden gözlemcinin de duruşma salonunda izleyici olduğunu hatırlattı. Bu arada mahkeme heyeti başkanı duruşmada ses kaydı, görüntü çekimi gibi konuların yasak olduğunu hatırlattı.
Mahkeme heyeti, görüntülerin izlenlenmesi ardından duruşmaşa 1.5 saat ara verdi.