Ali İsmail Korkmaz Davası
Polis memurlarından tutuklu sanık Mevlüt Saldoğan'ın "kasten adam öldürme" ve tutuksuz sanık Yalçın Akbulut'un "kasten yaralama" suçundan cezalandırılmasını isteyen savcı, tutuksuz yargılanan polis memurları Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin'in beraatını talep etti Anne Emel Korkmaz: "İdam da edilseler.
Üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'ın, Eskişehir'deki Gezi Parkı odaklı eylemde darbedilerek hayatını kaybettiği iddiasıyla açılan davanın beşinci duruşmasında, mütalaasını sunan cumhuriyet savcısı, tutuksuz yargılanan polis memurları Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin'in beraatını talep etti.
Kayseri'de 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada cumhuriyet savcısı, polis memurlarından tutuklu sanık Mevlüt Saldoğan'ın "kasten adam öldürme" ve tutuksuz sanık Yalçın Akbulut'un "kasten yaralama" suçundan cezalandırılmasını istedi.
Tutuksuz yargılanan polis memurları Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin'in ise Ali İsmail Korkmaz'ı darbettiğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraatına karar verilmesini isteyen iddia makamı, tutuklu yargılanan sivil sanıklar İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar'ın eylemlerinin yaralama olduğunu belirterek, bu sanıkların "nitelikli yaralama" suçundan cezalandırılmalarını talep etti.
Savcının mütalaasının ardından mahkeme heyetinin söz verdiği baba Şahap Korkmaz, "Ali İsmail'in elinde yaralayıcı hiçbir cisim bulunmadan olay yerinden ve yanan ateşten kaçmaya çalışırken öldürüldüğünü" savundu.
Baba Korkmaz, "Bu şekilde vahşice saldırmaları hangi hak, hangi kanun, hangi insanlığa sığar. Onların hepsi de (Ali İsmail'in) ölümüne sebep olmuştur, bunun başka açıklaması yok. Raporlarda belirtildiği gibi her şey apaçık, hepsi de onu öldürmek için müdahale etmiş. Oğlumun her tarafı morluklar içindeydi. Adaletin düzgünce, adilce işlemesini istiyoruz" diye konuştu.
"İdam da edilseler Alişim geri gelmeyecek"
Anne Emel Korkmaz da oğlunu yaklaşık 18 ay önce yitirdiğini anımsatarak, şunları söyledi:
"Ben, bu süre zarfında bu katillerle 5 defa yüz yüze geldim. Yavrumun ne sesini duyabildim ne yüzünü görebiliyor ne kokusunu içime çekebiliyorum. Buradaki sanıklardan birisi 'psikolojik sorun yaşıyorum' dedi çünkü Ali İsmail onu rahat bırakamadığı için. Ben çocuğumla gurur duyuyorum ve dimdik ayaktayım. Siz katil damgasıyla ömrünüz boyunca ayakta kalacaksınız. Bu insanlar evde çocuklarının yüzüne bakabiliyor mu? Ben çocuğumu 38 gün boyunca ayağa kalkacak umuduyla bekledim. Sadece dua dilendim ama olmadı. Bu katiller bize galip geldiler maalesef. İdam da edilseler Alişim geri gelmeyecek ama bu ülkede adalet varsa en ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyorum. İçim tir tir titriyor ama ayaktayım. Çocuğum cennette şu an ama onlar ömür boyu cehennem azabıyla yaşayacaklar. Allah evlat acısını hiçbir anne babaya yaşatmasın. Herkes elini vicdanına koyarak ceza versin."
Korkmaz ailesinin avukatı Ayhan Erdoğan ise Ali İsmail'in saldırıya uğradığı iddia edilen yerin maketi üzerinden açıklamalar yaparak, savcının mütalaasındaki bazı hususlara itiraz etti.
"Vallahi billahi ben kimseyi öldürmedim"
"Kasten adam öldürme" suçundan cezalandırılması istenen polis memuru Mevlüt Saldoğan da gerek iddia makamının gerekse müdafi avukatlarının iddialarını kabul etmediğini söyledi.
Duruşma salonuna getirilen maketin kısmen doğru olmakla birlikte en kritik noktasında yanlışlık yapıldığını savunan Saldoğan, "Boş alana bina dikilmiş. Ben 16 aydır tutukluyum, bina yapıldı mı yapılmadı mı bilmiyorum. Müdahale ettiğim şahsın Ali İsmail Korkmaz olup olmadığı belirlenmeden iddia makamı iddiasını hazırladı. Ben hala o kişinin Ali İsmail olmadığını iddia ediyorum. Müdafi avukatlar, Ali İsmail'in 3-4 dakika geçici baygınlık geçirdiğini söylüyor, oradaki olay topu topu 57 saniye. Ben orada bulunduğumu, zor kullandığımı en başından itibaren söyledim. Namusum şerefim üzerine yemin ediyorum. Bugüne kadar hiç kimseyi yaralama, öldürme kastıyla davranmadım" diye konuştu.
Kendisi için en büyük acının böylesi ağır bir suçlamayla yargılanmak olduğunu ifade eden Saldoğan, "Görüntülerin silindiği söyleniyor. Kim sildiyse ben de merak ediyorum. Vicdanen rahatım" dedi.
"Masum gösterilen ve demokratik haklarını kullandıkları söylenen grubun, taşlarla, sopalarla, 12'lik bilyelerle saldırdığını" öne süren Saldoğan, şunları söyledi:
"Benim ne ceza alacağım hiç önemli değil, bugüne kadar şerefimle namusumla çalıştım. Buraya, hırsızlıkla, rüşvet yemekle suçlanarak gelmedim ama daha kötüsü benim evladım yaşımdaki insanı öldürmekle suçlanıyorum. Vallahi billahi ben kimseyi öldürmedim. Müdafi avukatının getirdiği telsiz konuşmaları da beni doğruluyor. Bugün bu ülkenin cumhurbaşkanı, başbakanı ısrarla 'Gezi Parkı eylemi darbe girişimidir' diyor. Bu darbe girişimiyse ben darbe girişimini bastırmak için görevlendirilmişim. Bunu bastırmak için de ne yapmam gerekiyorsa onu yapmışım. İddia makamının kasten adam öldürme suçuyla yargılanmamı istemesi de benim için en büyük hakaretti. Güneydoğu'dan geldiğim için o gün silahımın namlusunda mermi vardı, istesem çeker vururdum. Tahliyemi talep ediyorum."
Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını savunarak, tahliyelerini talep etti.
Sanıkların savunmasının ardından duruşmaya ara verildi. - Kayseri