Ali İsmail Korkmaz Davası

Üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'ın, Eskişehir'deki Gezi Parkı odaklı eylemde darbedilerek hayatını kaybettiği iddiasıyla açılan davanın Kayseri'deki ilk duruşması devam ediyor.

Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tutuklu yargılanan fırın sahibi İsmail Koyuncu, eylemler sırasında yağmur yağdığı için birkaç kişinin kendisinden çöp poşeti istediğini, poşeti alan eylemcilerin gittiğini söyledi.

Biber gazına maruz kalmış bir çocuğun da kendisinden yardım istediğini anlatan Koyuncu, "Çocuk otobüsler çalışmadığı için evine gidemediğini söyledi. Babasını aradım, çocuğu gelip almasını söyledim. Çocuğun fırında karnını doyurdum" dedi.

Koyuncu, fırından çıktıktan sonra daha önce hiç görmediği olaylara şahit olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Yabancı dil konuşan birisi konuştukça herkes harekete geçiyordu. Sonra polisler geldi. Beni eylemci sanıp ilk önce bana müdahalede bulundular. 'Ben esnafım' dedim, beni bıraktılar. Daha sonra Yunus Emre Caddesi'ndeki çevik kuvvet ekipleri, bizim yanımıza doğru biber gazı sıktı. Gazdan etkilenen polisler kendilerini fırına attı. Sonra polis fırından çıktı. Benim orada olmamın tek nedeni iş yerimin orada olmasıydı. Kimse birbirine zarar vermesin diye yerdeki taşları, sopaları yolun karşısındaki çöp variline attım."

Bir gencin koşarak kendisine doğru geldiğini, 3-4 polisin de peşinden koştuğunu ve "tutun" dediklerini anlatan Koyuncu, gence doğru ayağını uzattığını ancak hiçbir temasının olmadığını dile getirdi.

Koyuncu, gencin yerde oturduğunu gördüğünü ifade ederek, şöyle devam etti:

"Bir polis geldi, bakıp çekildi. Gencin yanında taş vardı, taşı ayağımla kenara çektim. Daha sonra adının Mevlüt olduğunu öğrendiğim polis geldi. Yerdeki şahsın dizine bir iki kere vurdu. 'Kalk git beni de kendini de yorma' dedi. Polis memuru dönüp meslektaşlarının yanına giderken yerdeki genç polise küfür etti. Polis tekrar döndü, küfür etmemesini söyledi. Ayağına tekme vurarak tekrar 'kalk git' dedi. Daha sonra genç, kendi imkanlarıyla kalkıp gitti, giderken de küfür etti. O küfürlere rağmen ben elimi bile vurmadım, elimde sopa yoktu. Sanıkların aleyhimde verdiği ifadeler çelişkilidir. Elimde herhangi sopa varsa ve birine vurduysam bana en ağır cezayı verin. Yerde bulduğum sopayı, biber gazını çöpe attım."

Kamera kayıtlarının silinmesi

Yaşadıklarından dolayı itibarını kaybettiğini vurgulayan Koyuncu, "Tanıkların ifadeleri medyada çok olumsuz yankı buldu. Cezaevine düşüp iş yerim sürekli basılınca ne zorluklarla açtığım işimi de itibarımı da kaybettim. Bu olayın mağduru ben oldum. O gence hiçbir şekilde temasta bulunmadım" ifadelerini kullandı.

Avukatların iş yerindeki kamera kayıtlarını sorması üzerine Koyuncu, delilleri karartmak gibi bir niyeti olmadığını, eğer bunu isteseydi 300 derecelik fırına kamerayı atıp yok edebileceğini söyledi.

Sanık Ebubekir Harlar

Sanıklardan Ebubekir Harlar ise evine çıkan caddenin eylem nedeniyle kapalı olduğunu ve fırına sığındığını anlattı.

Polislerden evine gitmek için yardım istediğini aktaran Harlar, ara sıra dışarıya çıkarak olayları izlediğini söyledi.

Harlar, "Bu esnada bizden karşıdan gelen kişiyi yakalamamızı istediler. Çelme taktım ancak düşmedi. Daha sonra sivil sanıklar ve polis Mevlüt Saldoğan yere düşürdü. Yere düşenin üstündeydiler, sonra geri çekildiler. Yerdeki şahıs bir şeyler söyledi ama anlamadım. Mevlüt Saldoğan dönüp vurdu. Ben 15 kilometre uzaklıktaki evime yürüyerek gittim. Polislerin vurup öldüreceğini bilmiyordum. Ben o şahsı yaralamak için filan önünü kesmedim. O da bu vatanın evladıdır. Yerdeki Ali İsmail Korkmaz olsun olmasın benim bir kastım yok" şeklinde konuştu.

Ali İsmail Korkmaz'ın annesi Emel Korkmaz, Harlar ifade verdiği sırada sanığı işaret ederek, "Oğlum da ağabeyinin düğününde böyle bir takım elbise giymişti" dedi.

Korkmaz'ın babası Şahap Korkmaz ise duruşma esnasında baygınlık geçirdi. Salondaki doktorun müdahale ettiği Korkmaz, koluna girilerek salondan dışarıya çıkarıldı. - Kayseri