Ali Erbaş: Dünya malını eğer Allah yolunda harcarsanız unutulmazsınız (2)
HAFIZLAR MEHTER TAKIMIYLA SALONA GİRDİTürkiye'de ilk kez geniş katılımlı hafız icazet töreni 1461 hafızın katılımıyla Trabzon'da düzenlendi.
HAFIZLAR MEHTER TAKIMIYLA SALONA GİRDİ
Türkiye'de ilk kez geniş katılımlı hafız icazet töreni 1461 hafızın katılımıyla Trabzon'da düzenlendi. Hayri Gür Spor Salonu'nda düzenlenen "2023 Yılı Mevlid-i Nebi ve 1461 Hafız Toplu İcazet' törenine Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Genç, İl Müftüsü Selami Aydın'ın yanı sıra çok sayıda bürokrat, din adamı ve aileler katıldı. Mehter takımı marşları ile hafızlar salona girdi.
'EN BÜYÜK NİMET MÜSLÜMAN OLMUŞ OLMAMIZ'
Programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Mevlid-i Nebi Haftası'nın tüm İslam alemi için hayırlara vesile olmasını isteyerek, "Sizin için en büyük nimet nedir diye soruyorum size. Müslüman olmuş olmaktır olmalı. En büyük nimet bizim için Müslüman olmuş olmamız. Çünkü Kuran bunu nimet olarak değerlendiriyor. Yeryüzünde ne kadar insana nasip oldu Müslüman olmak. Bugün 2 milyar, geçmişte milyarlarca insan Müslüman olarak yaşadı. Ama şu anda hala 6 milyar insan bu nimetten mahrum. Demek ki yeryüzünün dörtte biri bu nimete ulaşmış durumda. Kim Kelamullah'ı ezber eylerse Allah için, hamisi Allah olur, o naili ihsan olur. Sizler de bu 2 milyar Müslüman içerisinde en şereflilersiniz. Ne mutlu size. Yürüyen Kuran olmak, yaşayan Kuran olmak Cenabıallah son nefesinize kadar hafızlığınızı muhafaza etmeyi nasip eylesin. Siz Kuran'ı korursanız Kuran da sizi korur, siz Kuran'a göre yaşarsanız Kuran da size sizden sonra dahi hizmet eder" diye konuştu.
'KURAN ANLAMAK VE YAŞAMAK İÇİN EZBERLENİR'
Hafızlığın başka kitaplar okuyarak daha zengin hale gelmesi gerektiğini belirten Erbaş, "Biz istiyoruz ki Diyanet İşleri Başkanlığımızda hafızlarımızla hizmet edelim. Bununla kalmayalım. İlahiyat fakültelerimizdeki öğrencilerimiz daha çok hafızlarımızdan olsun. İlahiyat fakültelerinde ana bilim dallarında hoca olan hocalarımız hafızlarımızdan olsun. Hafız hadisçilerimiz, kelamcılarımız, hafız hocalarımız olsun. Ben dinler tarihi hocasıyım. Kuran-ı Kerim'de Yahudilikten, Hristiyanlıktan diğer inançlardan, Tevrat'tan, İncil'den, Hazreti Meryem'den, Hazreti Musa'dan, Hazreti İsa'dan 25 peygamberden bahseden yüzlerce ayet var. Hiç dinler tarihi Kuran'dan bağımsız yapılabilir mi? Biz oryantalist gibi bir dinler tarihçisi değiliz. Felsefe hocalarımız da Kuran'dan bağımsız bir felsefe yapamaz. Çünkü felsefenin bizim medeniyetimizdeki adı hikmettir. 1920'li yıllara kadar İstanbul Darülfünun Üniversitesinin ana bilim dallarından birisinin adı hikmet idi. Daha sonra hikmet kaldırıldı yerine felsefe konuldu. İlmü'n Nefs kaldırıldı, psikoloji konuldu. Yani kavramlarımıza sahip çıkalım. Kendi kavramlarımızla konuşalım. Bizim Türkçemiz yeryüzünde en zengin dillerden birisidir. Arapça, farsça kelimelerle zenginleşmiş muhteşem bir hal almıştır bizim lisanımız. Bunun için sizden bir diğer dileğim çok okumanız, Hafızlığınızı başka kitaplar okuyarak daha zengin hale getirmeniz. Her zaman söylüyoruz ya. Bütün kitaplar Allah'ın kitabını daha iyi anlamamız için okunur. Eğer astronomi, jeoloji, yer bilimleri, gök bilimleri bunlar ile ilgili okuduğunuz kitapları, makaleleri Kuranı Kerimi daha iyi anlayayım diye okursanız sizler ibadet etmiş olursunuz. Kuran anlamak ve yaşamak için ezberlenir" diye konuştu.
'KURAN'I ANLAMAK PROGRAMINI DAHA FAZLA TEŞVİK ETMEMİZ GEREKİYOR'
Kuran'ı anlamanın önemini anlatan Erbaş, "Kuran kurslarımıza koyduğumuz Kuran'ı anlamak programını da bizim daha fazla teşvik etmemiz daha fazla emek sarf etmemiz gerekiyor. Anlamadığımız takdirde o zaman Kuran-ı Kerim'den çok fazla istifade edemeyiz. 'Beşerin derdine derman olur ancak Kuran, onsuz artık canavardan da beterdir insan' diyor Mehmet Akif Ersoy. Biz Kuran ile beşerin derdine derman olacağız. Beşer bizden bunu bekliyor. Yeryüzündeki cehalet Kuran ile aydınlanmayı bekliyor. Bizler aydınlatacağız Kuran ile, peygamber varisleri. İşte bizler peygamberimizin varisleri olarak onun bıraktığı yerden bu davayı devam ettireceğiz. Efendimiz Arafat'ta veda hutbesinde yer alan şu asliyeti bizlere yaptı. 'Size iki şeyi emanet bıraktım' dedi. 'Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmayacaksınız: Allah'ın kitabı ve peygamberinin sünneti' dedi. İşte bizler Allah'ın kitabına sahip çıkacağız, resulünün sünnetine sahip çıkacağız. Onu öğretmek yaşamak yolunda ömrümüzü geçireceğiz. Son nefesimize kadar bunun için çalışacağız. Hafızlığınız mübarek olsun, sizleri hocalarınızı, ailelerini tebrik ediyorum" diyerek sözlerini sonlandırdı.
Selçuk BAŞAR/TRABZON,