'Alçalarak Yükse' Aliağa'da Sahnelenecek
İlerlemek isteyen bir adamın mizah dolu yolculuğunu konu alan 'Alçalarak Yüksel' adlı tiyatro oyunu 2 Temmuz Perşembe günü perdelerini Aliağalı tiyatro severler için açacak.
Yönetmenliğini Derya Kılıç'ın yaptığı oyunda, hem başrol oyuncusu hem de senaryo yazarı olan Barbaros Uzunöner'in yanı sıra; Pınar Öner, Sevil Uyar, Volkan Özler, Gül Korkmaz, Zuhal Acar ve Sedat Öztürk gibi oyuncular da aynı sahneyi paylaşıyor.
Aliağa Belediyesi'nin Ramazan Ayı kültür sanat ekinlikleri kapsamında; tiyatro severlere kahkaha dolu bir akşam yaşatacak olan 2 perdelik oyun Aliağa Belediyesi Açıkhava Tiyatrosu'nda sahnelenecek.
2 Temmuz Perşembe günü saat 22.00'de izleyicisi ile buluşacak oyunun biletleri 5 TL olarak ASEV gişelerinden ve biletix üzerinden satışa çıkarıldı.
Oyuna özel bestelenmiş şarkıları ve renkli oyuncu kadrosu ile Aliağalı tiyatro severleri kahkahası bol bir yolculuğa çağıran 'Alçalarak Yüksel'in konusu ise şöyle: "Çocukluğunda çok çalışkan olan ve herkesin övgü ile bahsettiği Yüksel'e kuzeni Deniz bir oyun oynar. Deniz, Yüksel'in aksine tembel bir çocuktur ve Yüksel'i çok kıskanmaktadır. Yüksel'i bir elma ağacına çıkmaya ve elmaları toplamaya ikna eder. Bunu yaparken 'Ağacın sahibini tanıyorum, bana izin verdi hatta elmaları almamı kendisi söyledi.' diye yalan söyler. Yüksel ağaçtayken ağacın sahibi gelir ve ona çok kızar. Deniz, 'Ben suçsuzum, beni buraya o getirdi.' diyerek kurtulur. Yüksel ağacın sahibinden iyi bir sopa yer, ama bu acı eve gittiğinde işiteceği sözlerden dolayı duyacağı acıdan çok daha azdır. Deniz eve gitmiş ve Yüksel'in ailesine oğullarının izinsiz bir şekilde başkasının ağacına çıktığını ve dayak yediğini söylemiş. Yüksel'in ailesinde dürüstlük aile geleneğidir, bu olaya tüm aile çok üzülür. Yüksel kendisine yapılan bu kötülüğün üzüntüsünü henüz atlatamamışken bu kez babası işten atılır. İşten atılma sebebi ise bir iftiradır. Baba Metin son derece dürüst ve iyi bir insandır; lakin kötü niyetli insanlar onu çekememiş ve iftira tarak işten atılmasını sağlamıştır. Yüksel yaşadığı bu iki olayın ardından kötüler ile mücadele etmeye karar verir. Ve onlara, onların dilinden konuşarak yaklaşır. Yükselecek ve kötüler ile mücadele edecektir. Yükselir ama sonunda şunu anlar. Soğutmak sıcaklığın değil, soğukluğun işidir; ıslatmak kurunun değil, yaşın işidir; kötülük etmek de iyinin değil, kötünün işi olabilir. Bunu anlar, ardından yükseldiği yerden şöyle bir bakar ve der ki, 'Keşke Deniz bana o kötülüğü yapmasaydı, keşke babam sırf iyi ve dürüst biri diye iftiraya uğramasaydı…"