Sulak Alanlar için Umut Işığı Doğdu
WWF-Türkiye'nin Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği'nde yapılan değişikliklere yönelik başlattığı hukuk mücadelesinde önemli bir başarı elde edildi.
2002 yılında yürürlüğe giren ancak 2010 yılında değiştirilen "Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği"ne yönelik WWF- Türkiye'nin açtığı yürütmenin durdurulması ve iptali davasında Danıştay, dört madde için yürütmeyi durdurma kararı verdi. Özel hüküm bölgelerinin oluşturulması, tampon bölgelerin daraltılması, sanayi alanı olarak ilan edilen sahalarda yapılacak uygulamaların Bakanlıkça karara bağlanması ve Ulusal Sulak Alan Komisyonu'nda sivil toplum kuruluşlarına oy hakkı verilmemesine ilişkin maddelerin yürütmesi durduruldu.
WWF- Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak "Sulak alanları tehdit eden bir dizi faaliyetin önünü açan yönetmeliğin bazı maddelerine ilişkin alınan yürütmeyi durdurma kararını kamuoyuyla paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikler, bugüne kadar korunması kısmen de olsa başarılan birçok sulak alanın ekolojik karakterinin bozulmasına ve kaybına yol açacak düzenlemeleri içeriyordu. Ülkemizdeki sulak alanların korunması için yaklaşık 40 yıldır çalışan ve Ramsar Sözleşmesi'nin Türkiye'deki STK Odak Noktası görevini yürüten WWF-Türkiye olarak, bu değişiklik karşısında üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek için 2010 yılında bir hukuk mücadelesi başlattık. Yönetmeliğin dava konusu edilen maddelerinin tamamında yürütmeyi durdurma kararı alınmamış olsa da, bu dört madde hakkında alınan karar, yönetmeliğin 'korumacı ruhu'nun baki kalacağına dair önemli bir mesaj veriyor," dedi.
Bu yıl Türkiye'nin az yağış aldığına ve buna bağlı yaşanabilecek su sıkıntısına da değinen Baştak, "Sulak alanlarımızın değerini daha iyi anladığımız bu günlerde, onları korumak için azami hassasiyet göstermemiz gerektiğinin altını çizmek istiyoruz. Su kaynaklarımızın akılcı yönetimi çok büyük önem taşıyor. Bu yaşamsal kaynağımızı, yani geleceğimizi garanti altına almamızı sağlayacak olan ise en başta yasal çerçeveler. Korumacı niteliğini yitirmemiş yasal düzenlemeler gelecek için tek teminatımız," diye konuşmasına devam etti.