Akşener: Harami Düzeni El Ele Verip Ortadan Kaldıracağız. Demokrasi ile Sandıkta ve Helal Oylarınızla. Çok Az Kaldı

Haber: MAHİR BAĞIŞ - Kamera: ÜNAL AYDIN

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "siyasetin seçimden seçime gelip o da kutuplaştırıp birbirinize düşman eden bir dil üzerinden bedava, çok kolay oy aldığı, iktidar olduğu bir sistemin sonucu harami bir düzendir" dedi. Akşener, "EYT'lileri neredeyse vatan haini ilan ettiler. O 24 milyar TL ile EYT'lilerin de meselesi çözülebilirdi. Ne yaptı arkadaş; seni üzdü, Hariri'yi üzmedi. Oğlunu, kızını üzdü, Hariri'yi üzmedi. Bu harami düzeni birlikte el ele verip ortadan kaldıracağız. Nasıl? Demokrasi ile sandıkta ve helal oylarınızla. Çok az kaldı. Onlar yapmıyor, ama biz yapacağız. Onlar gençleri sevmiyor, biz seviyoruz. O gençlere istihdam yaratacağız; bu ülkede o gençler üretecekler. Bu ülkede yaşamaktan zevk alacaklar, onur, gurur duyacaklar" diye konuştu.

Meral Akşener, Ankara'da Tunalı Hilmi Caddesi'nde yurttaşlarla bir araya geldi. Kuğulu Park'ın önünde kendisini karşılayan yurttaşlara seslenen Akşener, iktidarın seçmeni "velinimet olmaktan" çıkardığını söyledi.

Yurttaşlara, "Siz milletsiniz, asılsınız, siz bizi seçensiniz" diyen Akşener, "Ne zaman size kimlik siyaseti yapıyorlarsa, inançlarınız üzerinden sizi bölmeye çalışıyorlarsa, sizi kardeşine, dostunuza, komşunuza düşman hale getiriyorlarsa ona dur diyeceksiniz" diye konuştu.

"KAÇ ABİNİN RAHATINI BOZUYOR, BİLİYOR MUSUNUZ?"

"Başbakan Meral" sloganı atılması üzerine Akşener, "Siz şimdi niye abilerin sinirlerini bozuyorsunuz. Bu Başbakan Meral, kaç kişinin, kaç abinin rahatını bozuyor biliyor musunuz? Sizin bu yaşlılara karşı tutumunuzun anlamı nedir? Rahatlarını bozuyorsunuz" dedi.

Akşener'in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

"SARAYLARA HAPSOLDULAR: Çok uzun bir zamandır, şuculuk ve buculuk üzerinden birbirimizin karşısına diktiler ve komşuyu komşuya, kardeşi kardeşe düşman olduğu; buna karşı ceketimi, şapkamı assam seçilirim, seçtiririm anlayışının net bir şekilde ortaya çıktığı; siyasetin seçimden seçime gelip o da kutuplaştırıp birbirinize düşman eden bir dil üzerinden çok bedava, çok kolay oy aldığı, iktidar olduğu bir sistemin sonucu harami bir düzendir. Öyle olduğu için gözlerinizin içine bakmaktan vazgeçtiler. Öyle olduğu için saraylara hapsoldular.

SİZ MİLLETSİNİZ, ASILSINIZ: Sizi maraba gördükleri için, sizi velinimet olmaktan çıkardıkları için o helal oylarını çok kolay bir şekilde hiç gayret göstermeden alabildikleri için senin çocuğun atanamazken, 92 puanla atanamazken, onun yanındaki arkadaşı 58 puanla ayısı ve dayısı olduğu için atanırken; senin çocuğun evde ağlarken, umutsuzken, yurtdışına garson olarak gitmeyi düşünürken beş maaşlı, on maaşlı, on bir maaşlı yan gelip yatan danışmanlar cep doldurmaya devam ettirler. Bunun adı harami bir düzendir. Bu harami düzeni birlikte el ele verip yıkacağız. Nasıl ben buraya geldimse, yüz kişi de olsa beş kişi de olsa karşınızda hazır ola geçeceksem el ele verip bu harami düzeni yıkmak için bütün ağaları, muhteremleri buraya getireceksiniz ve karşınızda durduracaksınız. Siz milletsiniz, asılsınız. Siz bizi seçensiniz. Asli unsursunuz.

GÖRDÜM Kİ BİZİ YÖNETEN AĞALAR DA BİLMİYOR: Ne zaman size kimlik siyaseti yapıyorlarsa, inançlarınız üzerinden sizi bölmeye çalışıyorlarsa, sizi kardeşine, dostunuza, komşunuza düşman hale getiriyorlarsa ona 'dur' diyeceksiniz. Senelerdir emekli aç. Biz demiştik ki en düşük emekli maaşı asgari ücret kadar olmalıdır. Bu gezilere başladığımda 1500, 1900, 2500, 3000 TL emekli maaşı vardı. Pek çok farklı emekli maaşı vardı. Gördüm ki bizi yöneten ağalar da bilmiyor. Grup konuşmalarımızda anlatmaya başladık. Dedik ki en düşük emekli maaşı asgari ücret kadar olmalıdır. Söyledik, söyledik, tamamını yapamadılar. Çünkü o zaman onu yapsalar Telekom'dan 24 milyar TL'yi Haririler'in cebine koyamazlardı. Bakın, bu soygunları, yolsuzluklar, sizin cebinizden alınıp dostun, ahbabın cebine konulanları görmeyesiniz, işitmeyesiniz, onları bilmeyesiniz diye kimlik siyaseti üzerinden düşmanlaştırma, kutuplaştırma üzerinden çırak çıkarılan sizlersiniz.

HARİRİLER'İN CEBİNE KOYDULAR. 24 MİLYAR TL'YE NE OLABİLİRDİ: Sadece nefes alabilmesi için emeklinin en düşük maaşı asgari ücret kadar olmalıdır. Bunu söylemeye devam edeceğiz. Bunlar yapmıyor, az kaldı, biz geldiğimizde yapacağız İnşallah. Tam 24 milyar TL'yi Türk Telekom'dan aldılar. Sizlerin vergilerinden oluşan hazineden aldılar, sayın Erdoğan'ın dostu ya, kırmıyor dostunu, Haririler'in cebine koydular. 24 milyar TL'ye ne olabilirdi? İlkokullarda, ortaokullarda, liselerde çocuklarımızın inanılmaz bir gıda yoksunluğu var. Açlık var açlık. Ben bunu söylediğim zaman sayın Erdoğan'ın anlaması mümkün değil, onlar smoothie içiyor. O nedenle o 24 milyar TL ile bir yıl boyunca ilkokul, ortaokul, lisede okuyan öğrencilerimizin sabah kahvaltısı, öğle yemeği verilebilirdi.

ÇİFTÇİMİZİN NİSAN AYINDA ATACAĞI GÜBRENİN ÜCRETSİZ OLARAK ATILMASI SAĞLANABİLİRDİ: Hariri'nin cebine konulan o 24 milyar TL ile KYK kredileri sebebiyle kara karar düşünen yoksul öğrencilerin, yoksul ailelerin çocuklarının mezun olduktan sonra da canını okuyan o KYK kredileri, en azından yapılandırılabilir, bu çocukların üzerinden faiz yükü kaldırılabilirdi. Bu 24 milyar TL ile tarlasına gübre atamayan çiftçimizin Nisan ayında atacağı gübrenin ücretsiz olarak atılması sağlanabilirdi. Kaç tane şey söyledim. Sadece bizim cebimizden alınıp Hariri'lerin cebine konan 24 milyar TL'den bahsediyorum. Daha neler var neler… İşte çırak çıkan sizsiniz. Asgari ücret yetmez kardeşim.

ONLAR GENÇLERİ SEVMİYOR, BİZ SEVİYORUZ: EYT'lileri neredeyse vatan haini ilan ettiler. O 24 milyar TL ile EYT'lilerin de meselesi çözülebilirdi. Ne yaptı arkadaş; seni üzdü, Hariri'yi üzmedi. Oğlunu, kızını üzdü, Hariri'yi üzmedi. İşte bu başlı başına harami bir düzendir. Bu harami düzeni birlikte el ele verip ortadan kaldıracağız. Nasıl? Demokrasi ile sandıkta ve helal oylarınızla. Çok az kaldı. Onlar yapmıyor, ama biz yapacağız. Onlar gençleri sevmiyor, biz seviyoruz. O gençlere istihdam yaratacağız; bu ülkede o gençler üretecekler. Bu ülkede yaşamaktan zevk alacaklar, onur, gurur duyacaklar."