Haberler
Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

CHP lideri Özel'den çok konuşulacak Öcalan iddiası: Bir günde izin çıkaracak

Özel'den bomba Öcalan iddiası

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte cani anne için istenen ceza

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte anne için istenen ceza

Yenidoğan Çetesi davasında Başhekim Fetin Rüştü Yıldız, Fırat Sarı'ya para ödediklerini itiraf etti

Sanık sandalyesine oturan başhekimden Fırat Sarı'yı zora sokacak itiraf

AKP'li Tuna Kararını Yargıtay Verecek

AKP'li Tuna Kararını Yargıtay Verecek
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Partisi Tarafından Disiplin Kuruluna Sevk Edilen AKP Konya Milletvekili Hüsnü Tuna Hakkında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Önemli Bir Karar Verecek.

Partisi tarafından disiplin kuruluna sevk edilen AKP Konya Milletvekili Hüsnü Tuna hakkında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bu hafta içinde önemli bir karar verecek. Tuna'nın, "Laiklik Hukukla Korunmalı mı?" başlıklı yazısı nedeniyle 5 Yargıtay üyesinin açtığı tazminat davasında karar yarın açıklanacak.

Türbanın kamu hizmeti veren tüm personele de serbest olması gerektiğini söylediği için AKP tarafından 'uyarı' istemiyle Disiplin Kurulu'na sevk edilen Hüsnü Tuna hakkında partisinden önce bir yazısından dolayı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu karar verecek. Genel Kurul, milletvekili olmadan önce Hukukçular Derneği Başkanı'yken "Laiklik Hukukla Korunmalı mı?" yazısı nedeniyle Hüsnü Tuna aleyhine 5 Yargıtay üyesinin açtığı tazminat davasında nihai kararını verecek.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun verdiği bir karara muhalif kalan Yargıtay üyelerinin yazdıkları karşı oy yazısını, "Laiklik hukukla korunmalı mı?" başlıklı yazısıyla eleştiren Tuna aleyhine toplam 100 bin YTL lik tazminat davası açtı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Milli Gazete yazarı Selahattin Aydar'ın bir yazısıyla ilgili mahkumiyetini, laiklik karşıtı görüş açıklamayı "düşünce özgürlüğü" kapsamında değerlendirmişti. Genel Kurul kararı, 13'e karşı 14 oyla, alınmıştı.

-"LAİKLİK ELEŞTİRİLEMEZ" DİYEN YARGIÇLAR TASFİYE OLACAK İDDİASIÂ…-

Avukat Tuna, yazdığı "Laiklik hukukla korunmalı mı?" başlıklı makalesiyle karara muhalif kalan Yargıtay üyeleri Ersan Ülker, Hamdi Yaver Aktan, Mehmet Hulusi Özek ve Ali Erol Özgenç'i eleştirerek şu görüşleri dile getirmişti:

"Karara 13 yargıcın muhalif kalması, hukuki açıdan normal olmakla birlikte, insan haklarına 'yargıç bakışı' açısından ümit kırıcı olduğunu düşünüyoruz. 'Ret' gerekçelerine, ilmi, hukuki niteliği olan gerekçeler yerine 'Sivas olayları' gibi ideolojik saplantıları çağrıştıran gerekçelere sığınılması, hukuk adına, özgürlüklerin insan haklarına uygun olarak yorumu adına kaygı verici ve kayıp olduğunu düşünüyoruz. Ne var ki bu durağan, değişime direnen anlayışın kaygı verici ve kayıp olduğunu düşünüyoruz. Ne var ki bu durağan, değişime direnen anlayışın daha fazla sürdürülmesine imkan olmadığı, süreç içerisinde tasfiye olacağına da inanıyoruz."

-YARGITAY ÜYELERİ, "DAR GÖRÜŞLÜ HAKİMLER' OLARAK GÖSTERİLDİK"-

Tuna'nın yazdığı yazı ile kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu, "dar görüşlü hakimler" olarak tanıtıldıklarını, bazı yargı mensuplarının özgürlüklerin önünde engel olma fonksiyonu icra ettiklerinin öne sürüldüğünü iddia eden Yargıtay üyeleri, Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne manevi tazminat talebiyle dava açtı.

-MAHKEME, DAVAYI REDDETTİ-

Tazminat davasını reddeden Mahkeme, kararında şu görüşlere yer verdi:

"Yazının özünde; ceza yasalarının özgürlükçü bakış açısı ve anlayışı ile hazırlanmasının yanında, bu yasaları uygulayan yargıçların yorumlama ve özgürlüğe bakış açılarının daha da önemli olduğu vurgulanarak, TCK nun 212/2. maddesinden verilen bir mahkumiyet kararının Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda tartışılması sonucu 13'e karşı 14 oyla alınan kararın, özgürlükleri evrensel ölçütlere uygun yorumlama ve özgürlüklerin önünü açıcı olması bakımından umut verici olduğu, karara muhalif kalan yargıçların görüşlerinin hukuki açıdan normal olsa da, özgürlüklerin insan haklarına uygun yorumu açısından ümit kırıcı olduğu vurgulanıp, davacıların da katıldığı, karara muhalif olan görüş eleştirilmiştir. Zaman zaman bazı yargı mensuplarının özgürlüklerin önünde bir engel olma fonksiyonu icra ettiklerine bile tanık olunduğu belirtilerek, daha geniş bir zaman dilimi ve Yargıç kitlesi kastedilerek eleştirisinin sürdürüldüğü; yazıda, davacıların kişilik haklarına saldırı oluşturacak ifadeler kullanılmamış, ifade özgürlüğünün sınırları, bunun kamu düzeni ve güvenliği açısından tehlike oluşturması halinin yasaların özgürlükçü gelişimi ve uygulanması bakımından nasıl olması gerektiği, yazarın kendi görüş ve değerlendirmesi doğrultusunda ve Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun anılan kararı konu edilerek yorumlanmıştır. Bu durumda ise yapılan eleştirinin davacılara atfen olduğu kabul edilse bile eleştiri sınırlarının aşılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir."

-YARGITAY, "YARGITAY ÜYELERİNE HAKARET EDİLDİ"-

Davacı Yargıtay üyeleri, Yerel Mahkemenin verdiği kararı temyiz etti. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararın bozulmasına hükmetti. Yargıtay, bozma gerekçesinde şu görüşlere yer verdi:

"Davacıların da içinde yer aldıkları anılan Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararına karşı oy yazan üyelerin ilmi ve hukuki niteliği olan gerekçeler yerine ideolojik saplantılarını ortaya koydukları, kısa süre içinde tasfiye edilecekleri ileri sürülerek hakaret edilmiş, toplumun belli bir kesimine karşı hedef olarak gösterilmek suretiyle kişilik haklarına saldırıda bulunulmuştur. Bu yüzden davacılar lehine uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından bozulmasına karar vermek gerekmiştir."

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin verdiği bozma kararına iki üye muhalif kaldı. Yerel Mahkeme, Yargıtay'ın verdiği bozma kararına direnerek, "Yasa maddelerinin yorumu ve buna göre yapılacak uygulamaların toplumda, hele hukukçular arasında tartışılıp eleştirilmesi toplumun demokratik yapısının gereklerindendir. Yayınlanan yazı da tamamen eleştiri sınırları içerisindedir" görüşünü savundu.

Yerel Mahkemenin verdiği kararda direnmesi üzerine, dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na geldi. Gözler, Genel Kurul'un vereceği karara çevrildi.

-HEP GÜNDEMDE-

Türbanın kamu hizmeti verenler için de serbest olması gerektiğini söylediği gerekçesiyle AKP tarafından uyarı istemiyle Disiplin Kurulu'na sevk edilen Tuna yaptığı açıklamaları ve üstlendiği davalarla da hep kamuoyunun gündeminde oldu. Milli Görüş kimliğiyle tanınan Tuna, Kara Ses lakaplı Metin Kaplan ile türban nedeniyle AİHM'ye başvuran Leyla Şahin'in avukatlığını yaptı. Tuna, yazdığı bir kitap nedeniyle yargılanan Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ'a da eleştirerek, kitabı basan yayınevini "taşeron olarak kullanılan, aptal, yaşlı, bunak ve psikolojik sorunlu kişileri öne sürmekle" suçlamıştı. AKP'den Konya milletvekili adayı olduktan sonra Hukukçular Derneği Başkanlığından istifa eden Tuna milletvekili olduktan sonra TBMM Anayasa Komisyonu üyeliğine seçildi. (ANKA)

(YG/ZG)

Kaynak: ANKA / Güncel
title