Haberler

Akil İnsanlar Heyeti JİTEM Davasını İzledi

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Faili Meçhuller Davası'nı Akil İnsanlar Heyeti üyeleri de izledi.

Kayseri eski İl Jandarma Komutanı emekli Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atak'ın da aralarında bulunduğu, 5'i tutuklu 7 sanığın yargılandığı faili meçhuller davasının görüşmesine devam edildi. Duruşmayı Akil İnsanlar Heyeti üyeleri de izledi.

Emekli Albay Cemal Temizöz ile Cizne eski Belediye Başkanı ve korucubaşı Kamil Atak'ın da aralarında bulunduğu 5'i tutuklu 7 sanık hakkında, Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde 1993- 95 yılları arasında işlenen faili meçhul cinayetlerle ilgili açılan davanın duruşmasına Diyarbakır 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmada tutuklu sanıklar Cemal Temizöz, Hıdır Altuğ, Abdulhakim Güven, Adem Yakın ve Burhanettin Kıyak ile tutuksuz sanıklar Kamil Atak ile Temel Atak hazır bulundu.

Davada tutuksuz yargılanan Kamil Atak, adliyeye 3 sivil polis koruma eşliğinde geldi. Duruşma salonuna oğlu sanık Temel Atak ve polis korumaları ile giren Kamil Atak, daha sonra sanıkların oturduğu bölüme geçti. Kamil Atak, burada Cemal Temizöz ile kucaklaştı. Duruşma sırasında Atak'ı koruyan sivil polisler, sanık avukatlarının oturduğu bölümde oturdu. Korumalar, mahkemenin ara vermesi üzerine Atak ile birlikte adliye binasından ayrıldı.

BDP'Lİ TAN VE AKİL İNSANLAR DA İZLEDİ.

Duruşmayı Akil İnsanlar Heyeti Güneydoğu Anadolu Bölgesi grubundan Fazıl Hüsnü Erdem, Lami Özgen, Ahmet Faruk Ünsal, Mehmet Emin Ekmen, İç Anadolu Bölgesi grubundan Vahap Coşkun ile BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan da izleyici olarak katıldı. Duruşmayı ayrıca Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı'ndan iki gözlemci de takip etti.

RAMAZAN ELÇİ'NİN RAPORU MAHKEMEDE

Duruşmada ilk olarak dosyaya gönderilen evraklar okundu. Evraklar arasında, 1993 yılında Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde kaçırıldıktan sonra öldürülen Ramazan Elçi'ye ilişkin Adli Tıp Kurumu'ndan gönderilen rapor da yer aldı. Rapora göre, kimsesizler mezarlığından çıkarılan kemiklerin, Ramazan Elçi'nin çocuklarıyla yapılan DNA karşılaştırmasında yüzde 99.99 uyuşma olduğu belirtildi. Raporda, Ramazan Elçi'nin ateşli silah yaralanması sonucu kafatasında meydana gelen çatlak nedeniyle öldüğü belirtildi. Adli Tıp Kurumu, sanıklardan Hıdır Altuğ'un cezaevinde kalmaya elverişli sağlık koşullarına sahip olduğunu da başka bir raporla mahkemeye bildirdi.

Arif Doğan'ın ifadesinin alınması için İstanbul 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen talimat yazısının kaybolduğunu belirten mahkeme, buna ilişkin İstanbul'dan gönderilen yazının da kendilerine ulaştığını ifade etti.

'BEYAZ RENKLİ RENAULTLA GÖTÜRDÜLER

Duruşmada söz hakkı alan müdahil avukatlardan Tahir Elçi, DNA sonucu kimliği kesinleşen Ramazan Elçi'nin Cizre'de esnaf olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Ramazan Elçi'nin işyeri MİT binasının hemen karşısında bulunuyor. Bir gün beyaz bir Renault gelip alıp götürüyor. Bölgede 90'lı yıllarda jandarma içinde hukuk dışı bir yapı vardı. Ramazan Elçi bu yapının işlediği yüzlerce faili meçhul cinayetlerden biridir. Yüzlerce insan gün içerisinde resmi görevliler tarafından götürülüyor ve cesetleri bulunuyordu. İnsanlığa karşı işlenen bu suçlar zaman aşımına uğramadan ele alınmalıdır."

Daha sonra söz verilen Savcı, tutuklu sanıkların üzerlerine atılı suçun niteliği, kaçma ve delilleri karartma şüphesi bulunduğu için tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.

'BURADA BİR ÇETE VAR. İSMİ JİTEM'DİR'

Söz hakkı verilen müdahil avukatlardan Mehmet Emin Aktar da, "Burada bir çete var. Bunun ismi JİTEM'dir. JİTEM o dönemlerde bu coğrafyada dehşet saçtı. Bugün buraya bazı tanıklar gelmiyorsa sebebi korkudur" dedi.

Müdahil avukatlardan Meral Danış Beştaş ise, tutuksuz sanıkların da tutuklanması gerektiğini söyledi. Mahkeme daha sonra sanıklara söz hakkı verdi. Sanıklar suçsuz olduklarını savunarak beraatlerini talep etti.

Mahkeme, duruşmaya öğleden sonra devam etmek üzere ara verdi.

ÜNSAL: BU DAVA ADALETLE SONUÇLANMALI

Duruşmayı izleyen 4 Akil İnsanlar Heyeti üyesi adliye çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Akil İnsanlar Heyeti Diyarbakır Bölgesi Grubu üyesi Ahmet Faruk Ünsal şunları söyledi:

"Bu dava çok tarihi ve sembolik bir dava. Bu davada devletin sırtına üniforma verdiği, beline tabanca taktığı ve cebine maaş verdiği, bizi korumakla yükümlü bir kurumun yasadışı bir örgütlenmeyle bölgede cinayetler işlediğine ilişkin çok yaygın bir kanaat var. JİTEM'in kurumsal olarak yargılanması çok önemli. Biz bu davayı hem sanıkların yargılanması, mağdurların adalet talebi hem de bu kirli ve karanlık tarihin aydınlatılması davası olarak görüyoruz. Türkiye çok önemli bir çözüm süreci yaşıyor. Adalet mercilerinden, bu süreçte adaletin ortaya çıkması için gerekli hassasiyeti göstermesini betkliyoruz. Sürecin sağ salim yürümesi için bu sembolik davanın adaletle sonuçlanmasını bekliyoruz. AİHM'de Türkiye,yaşam hakkı ihlallerinden dolayı bir çok kez mahkum olmuş. Bu davanın kısa sürede adaletle sonuçlanmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz."

BDP'Lİ TAN'DAN BAŞBAKAN'A ÇAĞRI

Duruşmayı izleyen BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ise, bu davanın Fırat'ın doğusundaki Ergenekon'un veya kontrgerillanın, JİTEM'in, rejimin karanlık yüzünün en önemli davası olduğunu kaydederek şöyle konuştu:

"Yeterince bilgi, belge, şahit olmasına rağmen bu konuda devlet gerekli yardımı sağlamıyor. Bütün olan bitenin devletin hafızasında kayıtları var. Sayın Başbakan 1937-38'de meydana gelen Dersim olaylarıyla ilgili, 75 yıl sonra 13 bin 500 kişinin öldürüldüğünü söylüyor. 14 bin 500 kişinin sürgüne gönderildiği şeklinde milimetrik rakamlar veriyor. Bugün buradan çağrıda bulunuyoruz. Devletin tüm istihbarat birimlerindeki bilgi, belge, kayıt ne varsa. Fırat'ın doğusundaki Ergenekon'u açmak istiyoruz. Bu konuyla ilgili defalarca soru önergelerim var. Ama bunlarla ilgili tek bir açıklayıcı cevap almış değiliz. Eğer Türkiye gerçekten şeffaflaşacaksa, demokratikleşecekse devletin elindeki bu bilgi ve belgeler açıklanmadığı müddetçe böyle bir temizliğin sağlanması mümkün değil. Bu konuda birinci muhatap Başbakandır. Çünkü bunların açıklanması onun iki dudağı arasındadır. Buradan tekrar çağrıda bulunuyoruz. Hakikatlerle yüzleşmeden bir yere varmamız mümkün değil. Elinizde ne varsa lütfen açıklayınız. Akil insanların bu konularla ilgilenmeleri olumlu birşey. Katkılarını önemli buluyoruz. Devlete bu çağırıyı onların da yapmasını öneriyoruz. Elde bilgi belge olmadan havanda su dövmenin faydası yok."

FB,SS(GG/COŞ) - Diyarbakır

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
Kayyum kararının ardından harekete geçen CHP, 414 belediye başkanını Ankara'ya çağırdı

Kayyum kararının ardından harekete geçtiler! 414 belediye başkanına çağrı

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan kayyum tepkisi

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan kayyum tepkisi

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi feci şekilde can verdi

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi 20. kattan düşerek can verdi

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

title