Akil İnsanlar Aa Editör Masasında Buluştu
Akil İnsanlar Heyeti İç Anadolu Bölgesi Grubu Başkanı Ahmet Taşgetiren, "30 yıllık bir tahribat var."
Akil İnsanlar Heyeti İç Anadolu Bölgesi Grubu Başkanı Ahmet Taşgetiren, "30 yıllık bir tahribat var. Duygu tahribatı var. Bir anlamda da duygu onarımı niteliği taşıyan bir yapı bizimkisi. Daha çok halkla ilişkiler niteliği olan bir yapı" dedi.
Çözüm süreci kapsamında yurdu gezerek çeşitli kesimlerle görüşen Akil İnsanlar Heyeti, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk'ün moderatörlüğündeki Editör Masası'nda bir aylık çalışmalarını değerlendirdi, AA Editörlerinin sorularını yanıtladı.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın da İstanbul'dan iştirak ettiği toplantıya Ankara'dan katılan Taşgetiren, bir soru üzerine, Akil İnsanlar Heyetinin dünyadaki örneklerinden farklı olduğunu bildirdi.
Atalay'ın bu konuyla ilgili "bize has yapılanma" yanıtını verdiğini anımsatan Taşgetiren, şunları söyledi:
"Birtakım böyle daha az sayılı 10 kişi gibi, iki tarafla görüşen ve sorunun çözümüne ilişkin zemin hazırlayan yapılar olmuş ama bizimki halkla ilişkiler ağırlıklı bir yapı. Siyasal söylemlerin dışında halkın inandırılması, kaygılarının öğrenilmesine yönelik. 30 yıllık bir tahribat var. Duygu tahribatı var. Bir anlamda da duygu onarımı niteliği taşıyan bir yapı bizimkisi. Daha çok halkla ilişkiler niteliği olan bir yapı. Onun önemli olduğunu düşünüyorum."
Bölgede, İslam dünyasında pek çok sorunun tartışıldığını, Türkiye'deki örneğin oralarda da kullanılabileceğinin altını çizen Taşgetiren, hem Türkiye'nin hem de İslam coğrafyasının bir dönüşüm yaşadığını belirtti.
Taşgetiren, şöyle devam etti:
"100 yıllık yapıyı normalleştirmeye uğraşıyor. Bunun sancıları var. Bu terörde onun uzantılarından, bölgedeki siyasi gerilimler, devrim dediğimiz hadise, o da bunun uzantılarından. Osmanlı yıkıldığında bu coğrafyada yönetimleri, sınırları biz belirlememişiz, sistemi biz belirlememişiz. Biz belirlemiş gözüküyoruz ama aslında bu coğrafyayı tanzim eden güçlerin oluşturduğu bir yapı. Çok daha önemli bir konu, dış politikalarımızı biz belirlememişiz. Şimdi bütün bu alanlarda bir dönüşüm yaşanıyor. Hem sistemlerin yenilenmesi hem yönetimlerin belki sınırların yenilenmesi. En azından şöyle bir düşünce diyoruz,
'Avrupa'da yaşanan ülkeler arasında yaşanan ülkeler arası ilişkiler niye bizde olmasın'. Sınırların birçoğu aslında gönüllerde yaşamıyor. Şimdi gönüllerde yaşamayan o sınırların, daha reel ilişkilere dönüşmesi süreci. Onun için diyelim, Mısır'da bir gerilim var, bu gerilim nasıl aşılacak, işte belki Mısır kendi akil insanlarını..."
-"Bize bir şey diyecekseniz 'rahmet elçileri' deyin..."-
Gittikleri yerlerde "Biz akil iddiasıyla gelmedik karşınıza" dediklerini aktaran Taşgetiren, "Ben her toplantıda bir sunum yapıyorum ve
'Bismillahirrahmanirrahim' diyerek başlıyorum. Onun Türkçesini de söylüyorum,
'Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla' başlıyorum diye. Toplantımız rahmete, sulha, huzura vesile olmasını dileyerek başlıyorum. Diyorum ki 'bize bir şey diyecekseniz rahmet elçileri' deyin. Bu sevildi. Bunlar bizim kelimelerimiz çünkü" değerlendirmesinde bulundu.
Taşgetiren, "maaş aldıkları" yönündeki açıklamalar ve haberlerin kendilerini yaraladığını da söyledi.
"Muhalefet partilerinin size yönelik sözleri çalışmalarınızı etikliyor mu" yönündeki bir soru üzerine Taşgetiren, şunları kaydetti:
"Ankara'da verilen beyanatlar, diyelim ki BDP'lilerin yaptıkları açıklamalar oldu. Onlar yansıyor bizim alanımıza. Soru olarak yansıyor, işte 'Öcalan şunu dedi, Karayılan bunu dedi, BDP'liler bunu dedi'. İlk açıklamalar biraz özellikle Karayılan'ın, birinci aşamada şu olacak, ikinci aşamada bu olacak şeklindeki açıklamaları sanki süreç pazarlık süreci gibi algılandı ve bu bizim önümüze geldi. Bunun üzerine Hükümet cenahı, 'herhangi bir pazarlık yok' açıklamaları yaptılar. Ardından Demirtaş da herhangi bir pazarlığın olmadığını söyledi.
'Taleplerin özgürce konuşulabileceği bir zemin hazırlanıyor' noktasına geldi. Bu bizi rahatlatan bir şey. Bahçeli'nin açıklamalarının, MHP tabanını harekete geçirdiği kanaatinde değilim. O sanki bir talimat söz konusu o açıklamalardan ziyade. 'Bunları rahatsız edin, tedirgin edin' tarzında bir şey. Ben sürecin başında bir yazı yazdım. Dedim ki 'Sayın Bahçeli gelin konuşalım' şeklinde."
"Siz sürecin devam etmesinden yana mısınız" sorusu üzerine Taşgetiren, hem normal hayatlarını sürdürdüklerini hem de çalışmalara devam ettiklerini anlattı.
Kendileri için ikisini bir arada götürmenin zorluğuna dikkati çeken Taşgetiren, "Zor ama memleket meselesi olursa, ihtiyaç olursa göreve hayır demeyiz" ifadesini kullandı. - ANKARA