Akay: İzmir Tek Kale Değil Çift Kale!

Akay: İzmir Tek Kale Değil Çift Kale!
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Ege Postası, AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay'a konuk oldu.

Akay partisi ve teşkilatı hakkında önemli açıklamalarda bulunurken, CHP, Bayır ve Kocaoğlu içinde çok konuşulacak değerlendirmelere imza attı.

Akay: İzmir tek kale değil çift kale!

SERCAN AVCI/ EGE POSTASI- İl Başkanlığı'nda Mithat Umutoğlları ile görüşme sıramızı beklerken dikkati ilk çeken Ömer Cihat Akay'ın odasının kapısının açık olması idi... Gelen misafirlerini çoğunlukla böyle ağırlıyordu. Mesaj açık ve netti: Kapım herkese açık...

2 bin kişiyi İzmir Arena'da düzenlediği iftar programı ile ağırlamanın mutluluğu ve yorgunluğuyla bizi konuk etti Akay...

Sıcağı sıcağına dün akşamı sorduk. Kalabalık bir iftar organizasyonuydu, 'Aksaklıklar yaşandı mı? dedik…

AKAY: Alnımızın akıyla çıktığımız bir iftar yemeğiydi. Benim amacım aslında 5 bin kişiye iftar yemeği vermekti. Ancak böyle bir yer İzmir'de yok. Kafamdaki organizasyona en uygun yer İzmir Arena'ydı... Sağ olsunlar en üst kademedeki isminden en alt kademedeki çalışanına kadar dört dörtlük ağırladılar. Bugüne kadar yapılmış en geniş katılımlı iftar yemeği verildi. Gece sonunda ve yarın dahası çok sayıda olumlu telefon aldık.

- Yazı İşleri Sorumlumuz Umutoğulları'nın ilk sorusu İzmir'de Ak Parti'ye olan bakışın yavaş yavaş değiştiği ile ilgiliydi... 'Yobaz ve gerici' kavramlarının önceden sıklıkla kullanıldığını hatırlattı Umutoğulları…

AKAY: Ben göreve geldiğimde ilk düzenlediğim basın toplantısında "Dümdüz bir adamım" dedim. Bakın benim hakkımda 'İlticadan yattı' diye haberler çıktı o dönem. İnsanlar beni zamanla tanırsa nasıl bir Cihat Akay olduğumu görürler diyordum. Bazı düşünceleri değişir. Hiçbir zaman yobaz olmadım. Eşimi 3 çocuktan sonra üniversite mezunu yaptım. İzmir'in en modern insanlarındanım. Herkesime herkese açığım. Kadifekale'deki insanı da ağırlarım konuşurum, Karşıyaka'nın göbeğindeki vatandaşı da. Ben İzmirliyim. İzmirli'yi bilirim. İzmir'in her taşında ayak izim vardır. Ruhunu teneffüs etmiş biriyim. İzmir'e kendini doğru anlatırsan o zaten seni anlar. Anlamaya da çalışır. AK Parti daha önce kendini İzmir'e anlatamamış ben göreve geldiğimde bunu gördüm.Bu mesajı vermek lazımdı. Biz yobaz kapalı değiliz bunu gördü İzmirli biz elimizi unuttuk İzmirli elimizi tuttu. Kendimizi anlatamadık diye diye daha önceki yıllarda Ak Parti İzmir'de geride kaldı. Ancak artık öyle olmayacak.

- Bu açıklamalardan sonra AK Parti'nin İzmir'de yükselişe geçmesini İl Teşkilatı'nda hangi değişikliklere gidilerek başarıldığını sorduk Cihat Akay'a…

AKAY: Göreve geldiğimde referandum yapılmıştı kısa bir süre önce. Referandum öncesi de bir miting düzenlenmişti. 40 bin kişinin katıldığı. Ben de il başkanı olduktan sonra miting hazırlıklarına başladım. 8-10 ay sonra mitingi yaptık. Aynı teşkilat aynı ilçe yöneticileri vardı. Ama katılım 200 bin kişi oldu. Bana bunu nasıl yaptığımı sordular. Biz eksik olan motivasyonu ve sahiplenme duygusunu geri kazandırdık. İzmir bizi istemiyor düşüncesi vardı burada, İzmir'i alamıyoruz napalım burası da olmasın mantığını kaldırdım. Sonrası zaten sürekli üstüne koyarak geldi.

- AK Parti İzmir'e yeni bir soluk getirdiğini söylediğimiz Akay'a partinin kuruluşunda aldığı İl Başkanlığı teklifini kabul etmediğini hatırlattık ve 'Daha önce keşke il başkanı olsaydım dediğiniz oldu mu?' diye sorduk…

AKAY: Evet… Düşündüm ve söyledim. Demek ki partime ben 9 yıl eziyet etmişim. Tabi 9 yıl önce gelseydim ne olurdu onu da düşündüm. Ekonomi o dönemde çok kötüydü. Ticaret bitme noktasındaydı. Ben ticaretle uğraşıyordum. Bırakma noktasındaydım. O zaman aldığım teklifi kabul etmedim. Bu denli başarılı olamayabilirdim bilemiyorum ama gayretim, çalışmalarım ve mücadelem aynı olurdu yine.

- Seçimden sonra CHP birinci parti olmasına rağmen çoğunluğu başarılı yakıştırması Ak Parti'ye gitti. Başkan Akay övgüleri ve seçimi değerlendirdi…

AKAY: Göreve geldiğimde hedef 30 barajını aşmaktı. Bir anda yüksek hedef koyup ulaşamasak geri kazandırdığımız moral düşerdi. CHP İl Başkanı Tacettin Bayır'ın yaptığı hatayı yapmadık yani. CHP başarısız değil, benden fazla oy aldı sonuçta. Ancak Bayır'ın çıtası çok yüksekti. Hedefinde şaşma oldu. Tacettin Bey "Ben 20 tane milletvekili çıkaracağım" demese '14-16' dese tenkit edilmezdi bu kadar.

- Akay, İzmir için yapılan 'kale' yakıştırmasını direkt olarak reddetti…

AKAY: İzmir CHP'nin kalesi değildir. 99'dan beri CHP'li belediye başkanları yönettiği için öyle gözüküyor. 70'li yıllardan sonra Adalet Partili belediye başkanları yönetti. Alyanak, Askeri yönetim, Özfatura, Çakmur, tekrar Özfatura… Açıkçası bu süreç kale olduğunu göstermiyor. Rahmetli Piriştina'nın başlattığı imaj ile gitti bu yakıştırma sonrada Kocaoğlu ile devam etti. 'CHP'nin kalesi' diye bir şey yok. CHP İzmir'de tek kale maç yapıyordu. Şimdi çift kaleye döndü.

- Yerel yönetimi suçlayarak bir seçim yoluna gidip gitmediklerini sorduğumuzda Akay yerinden doğruldu ve net bir şekilde konuştu…

AKAY: 12 Haziran öncesi yerelde vurmak isteseydim, Konak Belediyesi'nin, Buca Belediyesi'nin çıkarttığı işçilerin yanına giderek şov yapardım. Hiç oralarda fotoğraf çektirirken gördünüz mü beni? CHP'yi hiç bir zaman yerelden vurma yoluna gitmedim. Bizim insanımız mazlumun yanındadır. CHP'de İzmir'de hep mazlumu oynadı. Ak Parti'nin bazı söylemlerini çarptırarak İzmir'e sundular ve bizi yanlış tanıttılar.

- Büyükşehir ile ilçe belediye başkanları arasındaki sıkıntıyı nasıl değerlendiriyor diye sorduk Akay'a... İzmirli bir vatandaş olarak soruyu cevapladı.

AKAY: İzmirli olarak üzülüyorum. Kavgalarından İzmirli hizmet alamıyor. Birde kavga böyle basının ortasında yapılmaz. Girersin odaya sıkıntılarını anlatırsın. Randevu alamıyorlarmış… Ben Kocaoğlu'nu ne zaman arasam randevumu alıyorum. Randevu alamam gibi bir durumun söz konusu olduğunu düşünmüyorum. Metropoller sende olacak, birçok belediye sende olacak sen hizmet edemeyeceksin, kavga edeceksin. Kesinlikle şık değil. Bizim de parti için sıkıntılarımız olur ama bu şekilde bir çözüm olmaz. Otururuz konuşuruz. Ama CHP'nin içi işleri biraz faklı işliyor. Gördüğüm kadarıyla da Kocaoğlu yoruldu artık. Yalnız başına. Son olaylar baskınlar yıprattı. İlçe başkanları ile de iplerin kopma noktasına gelmesi tabî ki kötü bir durum…

- Başkanlar demişken, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun seçim sonrasında Ak Parti hakkındaki olumlu açıklamalarını ve ziyaretlerini sorduk…

AKAY: Sayın Kocaoğlu'nun söyledikleri siyasi nezakettir. Bakın Kültür Bakanım seçimlerden önce bir çok CHP'li belediye'yi ziyaret etti. Bu siyasette centilmenliktir. Biz bunu gösterdik. Siyaset insanı yönetme sanatıdır. Kavga değildir. Bizim kavgamızdan vatandaş maruz olarak çıkar. Amaç İzmirli'ye hizmetse fikri de partisi de olmaz.

- Siyasi nezaket konusunda son zamanların tartışılan hareketi olan Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak'ın vekilliği için 2 günlüğüne koltuğunu Ak Partili Soysal'a bırakmasını hatırlattık…

AKAY: Metin Solak'ın yaptığı siyasi nezakettir. İnceliktir. Güzelliktir... İki günde Sıddık Soysal ilçeyi mi satacak? Bunun nesini tenkit ediyorlar anlamış değilim.

- Bazı ilçelerde Ak Partili meclis üyelerinin üslubu ile ilgili sıkıntılar yaşandığını sorduk konu açılmışken…

AKAY: İlçe başkanlarını zaman zaman arıyoruz tabi ki 'Kavgacı olmayın' 'Üslubunuza dikkat edin' diye... Biz geldiğimizde 30 ilçe başkanını da meclis üyelerini de kucağımızda bulduk. Tabi ki bazıları akıllı uslu bazıları yaramazlık yapıyor. Yaramazlık yapanların yavaş yavaş kulaklarını çekiyoruz.

- İlçeler demişken yaklaşan kongreyi sorduk. Nasıl bir süreç olacağını birinci ağızdan dinledik…

AKAY: Gençlik Kolları seçimleri bitmek üzere, Kadın Kolları Ramazan'dan sonra yapılacak. İlçe başkanlıkları 5 Eylül'den itibaren başlar. Her mahallede ne kadar delege var bunu çıkarttık. 2 belde var öncelikle nüfusları gereği. Poyracık ve Alaçatı... Delege seçimleri öncelikle buralardan başlar. Sonra ilçelerin mahalle delege seçimleri olur. İtirazı askısı 31 Ocak'ı bulur. 26 Şubat'a kadar ilçeler biter. Sonrada il kongresi süreci başlar. Şuan mevcut il başkanlığı yapmaktayım. Tabi ki il başkanlığı için yeniden aday olacağım. Seçilerek görevime devam etmek isterim. Adaylar çıkması demokraside rekabeti arttırır. İlçeler seçimlerinde müdahalem olmaz. Bu demokratik olmaz. Diktatörlük olur. Tabi ki muhalif ilçeler yönetimler çıkar. Önemli olan bunları birleştirmek... Teşkilatçılığın kuralları belli… Karşındakine ne hizmet vermeyi biliyorsan onları anlamaya çalışırsan olumlu yansır. Seçim sürecinde de bunu yaptık. İlçelerin zor durumlarında da yanında olduk. Olmak zorundayız. Tek liste beyanatı verdim geçenlerde. Yanlış anlaşıldı. Tabi ki 2 liste motive eder. Enerji verir. Ancak bazen de kırgınlık oluşturur. Bu kırgınlıkların oluşmasını istemediğim için ilçelere müdahalem sadece uzlaştırıcı olmak anlamda olur. Kırgınlıklar partiye zarar verir. Bunu istemiyorum

- Yerel seçimlerde Belediyeler için adaylar konusunda nasıl bir yol izlenecek dedik. Umutoğulları beklenen soruyu sona ekledi: Büyükşehir Belediye Başkanlığı ufukta var mı?

AKAY: Belediye başkan adayları konusunda tabi ki tabana bir temayül yapılır. Vatandaşa, kanaat önderlerine sivil toplum kuruluşlarına derneklere yönelik doğru kişi araştırması yapılır. Aday konusunda titiz olacağız. Büyükşehir başkanlığı için yarın ne olur bilemem Allah bir şeyi insan için takdir ederse biz sadece rolümüzü oynarız. Bu partide çok farklı görevlerde olur. Ben her türlü göreve hazırım. Mütevazi de olmak lazım. Benim bir açıklama yapmam doğru değil. Bu işler nasip. Merdivenleri yavaş yavaş çıkmak lazım... İzmir'de oluşturduğumuz havayı devam ettirmemiz.

Sohbetimizin son bölümünü ayakta İzmir haritasının önünde gerçekleştirdik. "Yerel seçimler için gümbür gümbür geleceğiz" dedi Akay... Önümüzdeki yerel seçimlerde çok iddialı oldukları ilçeleri teker teker gösterdi. İlçelerin isimleri şimdilik bizde kalsın. Ne diyelim Ak Partiye kolay gelsin…

Kaynak: Bültenler / Güncel
title