Akademisyenlerin Bildirisine Destek
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca haklarında soruşturma açılan, "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" üyelerine destek vermek isteyen bir grup, imza attıkları soruşturma konusu bildiriyi savcılığa sunarak kendileri hakkında suç duyurusunda bulundu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca haklarında soruşturma açılan, "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" üyelerine destek vermek isteyen bir grup, imza attıkları soruşturma konusu bildiriyi savcılığa sunarak kendileri hakkında suç duyurusunda bulundu.
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önündeki alanda toplanan gruptakiler adına konuşan Şanar Yurdatapan, 89 farklı üniversiteden bin 128 akademisyen hakkında, yayınladıkları bildiride yer alan ifadeler nedeniyle soruşturma açıldığını hatırlatarak, "Biz de kendimizi ihbar etmeye geldik. Aynı ifadelerin yer aldığı bildirinin altına imzamızı atıp savcıya gideceğiz" dedi.
Açıklamanın ardından, akademisyenler hakkında soruşturma açılmasına neden olan ifadeler ile yeni imzaların yer aldığı suç duyurusu dilekçesi, gazeteci Ceyda Karan tarafından okundu.
Dilekçede, soruşturma konusu ifadelerin altında, "Bu sözlerin altına biz de imzamızı atıyor, doğacak yasal sorumluluğu üstlenmeye hazır olduğumuzu bildiriyoruz" sözleri yer aldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulan suç duyurusu dilekçesinde, Hrant Dink'in kardeşi Arat Dink, yazarlar Ayşegül Devecioğlu ve Necmiye Alpay, emekli subay Bahadır Altan, iş insanı Halim Bulutoğlu, emekli Füsun Çeliker, Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı avukat Mehmet Bülent Deniz, yönetmen Melek Özman, iktisatçı Necmi Demir, mühendis Nergiz Savran, müzisyen Pınar Aydınlar, Ferhat Tunç ve Şanar Yurdatapan, dansçı Zeynep Tanbay ile gazeteciler Ceyda Karan ve Erol Önderoğlu'nun isimleri yer aldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından, bildiride imzası olan akademisyenlerin İstanbul'da görevli olanları aleyhine, Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinde hükme bağlanan ve 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörülen, "Tu¨rk milletini, Tu¨rkiye Cumhuriyeti Devletini, Tu¨rkiye Bu¨yu¨k Millet Meclisini, Tu¨rkiye Cumhuriyeti Hu¨ku¨metini ve devletin yargı organlarını alenen as¸agˆılamak" ile Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7. maddesinde yer alan ve 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülen, "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından soruşturma açılmıştı.
Bildiri
Güvenlik güçlerinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde terör örgütü PKK'ya yönelik yaptığı operasyonlara karşı 1128 akademisyenin imza attığı bildiride, PKK'nın toplumsal huzur ve güvenliği hedef alan eylemlerine değinilmezken, devlete yönelik suçlayıcı ifadelere yer verilmişti.
Devletin "sokağa çıkma yasakları ve güvenlik güçlerinin operasyonları ile bölge insanını açlığa ve susuzluğa mahkum ettiği, tüm hak ve özgürlükleri ihlal ettiği" öne sürülen metinde, "kasıtlı ve planlı kıyım" ibaresi kullanılmıştı.
Güvenlik güçlerinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde terör örgütü PKK'ya yönelik yaptığı operasyonlara karşı 1128 akademisyenin imza attığı metinde devlet suçlanmış, devletin sokağa çıkma yasakları ve güvenlik güçlerinin operasyonları ile bölge insanının açlığa ve susuzluğa mahkum ettiği, tüm hak ve özgürlükleri ihlal ettiği iddia edilmişti.
"Kasıtlı ve planlı kıyım" ibaresi kullanılan metinde, Türkiye'nin kendi hukukunu ve taraf olduğu uluslararası antlaşmaları ihlal ettiği ileri sürülmüştü.