Haberler
Ankara'da FETÖ operasyonu! 7'si aktif görevde 35 Emniyet mensubu için gözaltı kararı

Ankara'da operasyon! Çok sayıda emniyet mensubu için gözaltı kararı

Kayapınar Belediye Başkanı Cengiz Dündar gözaltında

Belediye başkanı terör soruşturmasında gözaltına alındı

50 ülkeden İsrail'i yıkacak bir hamle daha: Tasarı resmen kabul edildi

50 ülkenin "Evet" dediği İsrail karşıtı karara 4 liderden "ret" oyu

NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

Akademisyenler "Sporda Şiddet" olaylarını değerlendirdi

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Doç. Dr. Ahmet Talimciler, "Yaşanan her olaydan sonra alınan yasal önlemler şiddetin önlenmesini engelleyemiyor. Çünkü sorun, sadece spor alanında değil, toplumun bütün yaşam alanlarında bulunuyor.


Medya da sorumluluk taşıyor!...

İşin daha da vahim boyutu, olaylar gün geçtikçe daha da tehlikeli bir hâle geliyor. Bir başka gün, ölümle sonuçlanacak olayların yaşanması bile artık sürpriz olmayacak" diye konuştu.

*Doç. Dr. Müge Demir,"İnsanlar stadyumları bir tür şiddet boşaltım alanı, futbolu da bunun aracı olarak kullanmaktadırlar. 'Sen bizim her şeyimizsin! şeklinde tezahürat yaparken hayatı taraftarlık üzerinden anlamlandırmaya çalışan bir gençlik var. İşsizlik ve yoksulluk arttıkça, bu gençliğin patlamaları da şiddetli olmaktadır"dedi.

Batuhan Aşıktoprak- Osman Güneyatan- Rojda Okçu

İZMİR- (Ege Ajans) Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Talimciler ve Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Müge Demir, son günlerde artan sporda şiddet olaylarına ilişkin, değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'deki sosyal olayların spora da yansıdığını belirten Doç. Dr. Ahmet Talimciler ve Doç. Dr. Müge Demir, medyanın da bu konuda büyük bir sorumluluk taşıdığını vurguladı.

Geçen hafta sonu, Trabzonspor-Fenerbahçe ve Ankaragücü-Amed spor karşılaşmalarında yaşanan olaylarla tekrar gündeme gelen, "Sporda Şiddet" sorunu, Doç. Dr. Ahmet Talimciler tarafından değerlendirildi. Doç. Dr. Ahmet Talimciler, "Yaşanan her olaydan sonra alınan yasal önlemler şiddetin önlenmesini engelleyemiyor. Çünkü sorun, sadece spor alanında değil, toplumun bütün yaşam alanlarında bulunuyor. İşin daha da vahim boyutu, olaylar gün geçtikçe daha da tehlikeli bir hâle geliyor. Bir başka gün, ölümle sonuçlanacak olayların yaşanması bile artık sürpriz olmayacak. Türkiye'de neredeyse hiçbir kesim üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiyor. Bu da cezaların işlevsel olmasının önüne geçiyor" diye konuştu.

"HERKES KENDİ TAKIMINI SEVİYOR"

Türkiye'de hiç kimsenin futbolu gerçek anlamda sevmediğini dile getiren Doç. Dr. Ahmet Talimciler, "Herkes kendi takımını seviyor, yalnızca onun galip gelmesini önemsiyor. Böyle bir ortamda da sağlıklı bir spor yapılanması doğal olarak inşa edilemiyor. Bu sebeple, sporun gerçek değerlerini hayatın her alanına adapte etmemiz gerekiyor. Kısa, orta ve uzun vadede politikalar üreterek, planlı bir çalışma yapmamız zorunluluk arz ediyor. En büyük görevlerden biri de, suçu meşrulaştıran medyaya düşüyor. Spor-şiddet ilişkisini normalleştirmekten vazgeçmek zorunda olan medya, aslında bu sorunu ortadan kaldıracak gücü de kendinde barındırıyor" dedi.

MEDYA BAŞLICA SEBEPLER ARASINDA

Futbolda şiddetin başlıca sebepleri arasında, medya, rakip taraftarlar ve kulüp ya da federasyon yöneticilerin olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Müge Demir ise "Yapılan araştırmalar şiddetin başlıca sebepleri arasında medya, rakip taraftarlar ve kulüp ya da federasyon yöneticilerinin açıklamaları göstermektedir.. Söz konusu sorumlu aktörler, nefret söylemi ve nefret suçuna yol açan davranışların şiddete dönüşmesine sebep olmaktadır. Amedspor ya da Trabzonspor maçlarında şahit olduğumuz gibi medyanın ve diğer sorumlu aktörlerin nefret söylemleri şiddete sebebiyet verdi" diye konuştu.

Futbolun günümüzde kitlelerin sisteme karşı olan öfkelerini boşaltarak düzene yeniden entegre olmasını sağlayan bir araç haline geldiğinin altını çizen Doç. Dr. Müge Demir,"İnsanlar stadyumları bir tür şiddet boşaltım alanı, futbolu da bunun aracı olarak kullanmaktadırlar. 'Sen bizim her şeyimizsin! şeklinde tezahürat yaparken hayatı taraftarlık üzerinden anlamlandırmaya çalışan bir gençlik var. İşsizlik ve yoksulluk arttıkça, bu gençliğin patlamaları da şiddetli olmaktadır"dedi.

Kaynak: Bültenler / Güncel
title