Akademisyen Şenel Cinayeti
Müteşebbis Gelişim Vakfı (MESVAK) Başkanı Nurettin Konaklı, Çankaya Üniversitesi Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel'in öğrencisi tarafından öldürülmesine ilişkin, "Bu olay her sınıftan, her meslekten aile bireylerinin her tür ortam, mekan ve zamanda fail ya da kurban olabileceğinin...
Müteşebbis Gelişim Vakfı (MESVAK) Başkanı Nurettin Konaklı, Çankaya Üniversitesi Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel'in öğrencisi tarafından öldürülmesine ilişkin, "Bu olay her sınıftan, her meslekten aile bireylerinin her tür ortam, mekan ve zamanda fail ya da kurban olabileceğinin somut göstergesidir." ifadesini kullandı.
Konaklı, Hayatboyu Eğitim ve Şiddetle Mücadele Vakfı (HEGEM) ile MESVAK yönetimlerinde yer alan, şiddet üzerine bilimsel çalışmaları bulunan Dr. Mustafa Damar'ın kızı olduğunu söyledi.
Şenel cinayetinin sıradan bir olay olmadığını, ıssız bir ormanda, metruk bir binada ya da karanlık bir gecekondu sokağında değil, başkentin ortasında ve bir üniversitenin hizmet alanında meydana geldiğini belirten Konaklı, şunları kaydetti:
"Katilin eylemi klasik suç teorilerine uygun değildir. Yani katil ne kara cahil ne ekmek bulmakta zorlanan bir yoksul ve ne de eski bir hükümlüdür, aksine kana buladığı üniversitenin hukuk son sınıf öğrencisidir. Bu menfur olayın katili, kurbanını işkence tarzını kullanarak vahşice öldürmüş, cinayete değil bir vahşete imza atmıştır. Bu sıra dışı olay, 21. yüzyılda genel olarak dünyada ve özel olarak ülkemizde yaşanan sosyal travmaların, yaygın radikal şiddete dönüşmeye başladığının habercisi bir olaydır.
Bu olay, şiddetin büyük şehirlerden küçük şehirlere, ilçelere, mahallelere ve dahası her bireyin aile çevresine kadar uzandığı bir döneme gelindiğinin göstergesidir. Bu olay her sınıftan, her meslekten aile bireylerinin her tür ortam, mekan ve zamanda fail ya da kurban olabileceğinin somut göstergesidir."
HEGEM'in yaptığı şiddet araştırmalarına göre, gençlerin ve çocukların çok ciddi sosyal risklerle karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Konaklı, önleyici rehberlik, koruyucu hukuk ve onarıcı adalet projelerinin ülke düzeyinde milli seferberlikle hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.