Haberler

AK Parti Sözcüsü Çelik, MKYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (2)

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Kartalkaya'daki yangına ilişkin, "Ne olursa olsun ve nereye uzanırsa uzansın sorumlular mutlaka cezalarını alacaklar.

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Kartalkaya'daki yangına ilişkin, "Ne olursa olsun ve nereye uzanırsa uzansın sorumlular mutlaka cezalarını alacaklar. Bunda hiçbir tereddüt yok. Burada çok kapsamlı bir şekilde bu konunun ele alındığını ifade ediyoruz." dedi.

Çelik, parti genel merkezinde, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Gazze'deki geçici ateşkesin kalıcı ateşkese dönüşmesinin esas arzuları olduğunu vurgulayan Çelik, bu soykırım faaliyetinin daha fazla sürmemesi gerektiğini belirtti.

Bazı basın yayın organlarında "Bazı ülkeler, Filistinlileri, Gazze'den başka Arap ülkelerine göndermek istiyor" şeklinde haberlerin çıktığını aktaran Çelik, bunların hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini söyledi.

Çelik, Filistin topraklarının Filistin halkının öz vatanı olduğunun altını çizerek, "O öz vatanda yaşamaya herkes kadar hakları vardır. Buranın savunması için, bu soykırım siyasetine karşı canlarıyla 50 bin şehit vererek, çocuk, yaşlı, kadın, hep beraber direnmişlerdir. Dolayısıyla bir halka masa başında kader çizilemez. Bir halka birtakım salon kararlarıyla herhangi şekilde istikamet verilemez." diye konuştu.

Hamas Siyasi Büro Başkanları İsmail Henniye ve Yahya Sinvar'ın, Filistin mücadelesinin sembolü olduğunu anlatan Çelik, Türkiye'nin her zaman ve her koşulda Gazze halkının yanında olacağını ifade etti.

Ömer Çelik, Suriye'de yaşananlara da değinerek, gelinen noktada Türkiye'nin, bir yandan Suriye'nin bu zor dönemi atlatması için Suriye halkının ve yönetiminin yanında destek vererek yol aldığına ve aynı zamanda bölge ülkelerini bu konularda bilgilendirdiğine işaret etti.

Suriye'yi yanlış yöne sürüklemek isteyenleri, Suriye'ye yardımcı olmak yerine onlara birtakım şartlar dayatanları gördüklerini belirten Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bunların hepsi yanlıştır. Nihayetinde Suriye halkının hem orada bütün etnik grupları, bütün mezhep gruplarını birleştirmek için kapsayıcı bir yönetim modeli ortaya koyduğunu görüyoruz. Kadınlar, azınlıklar konusunda çeşitli Batı ülkelerinden yapılan açıklamalar vardı. Bütün bu süreç içerisinde kadınların toplumun her hayatına Suriye'de katılması, nitekim yönetime de katılması için bu kanalların açık tutulduğunu görüyoruz. En başından beri hem Suriye yönetimi hem de oradaki toplumsal barış açısından azınlıklarla ilgili olarak da hassasiyet gösterildiğini görüyoruz. Dolayısıyla tüm bu süreç çerçevesinde batı ülkeleri tarafından ortaya koyulacak doğru tavır, Suriye halkının ve Suriye yönetiminin yanında olmaktır ve o şekilde ilerlemektir. "

Kartalkaya'daki yangın

Ak Parti Sözcüsü Çelik, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin "Kartalkaya'daki yangın sonrası CHP Genel Başkanı Özgür Özel bir rapor paylaştı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bu raporun korsan olduğuna ilişkin bir değerlendirme yaptı. Sizler bunu nasıl değerlendirirsiniz?" sorusuna ilişkin Çelik, raporun yargıya sunulmamış bir rapor olduğunu, bu bakımdan "korsan rapor" diye ifade edildiğini söyledi.

Söz konusu metnin, herhangi şekilde görevlendirilmiş bilirkişi heyetinin açıkladığı rapor olmadığını anlatan Çelik, şunları kaydetti:

"O bilirkişi heyeti çeşitli uzmanlardan oluşuyor, bu konuyu bütün boyutlarla değerlendirecek ve açığa çıkaracak uzman heyeti. Bu açıdan bakıldığında çok büyük bir acı ve büyük bir facia, onun için herhangi bir şekilde, böyle bir suçlama motivasyonundan önce doğru, gerçek olan ne ise o ortaya çıksın. Bunun neticesinde şunu net söylüyoruz, 'Ne olursa olsun ve nereye uzanırsa uzansın sorumlular mutlaka cezalarını alacaklar. Bunda hiçbir tereddüt yok.' Burada çok kapsamlı bir şekilde bu konunun ele alındığını ifade ediyoruz. Cumhuriyet savcıları kendi açılarından, mülkiye başmüfettişleri kendi açılarından inceliyorlar. Aynı şekilde Çalışma Bakanlığı müfettişleri inceliyor, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın aynı şekilde incelemesi var. Adli açıdan da idari açıdan da tüm bunlar inceleniyor. Ayrıca Meclis'te bu konu kapsamlı bir şekilde ele alınacak ve çıkacak bütün sonuç, en açık, en şeffaf, en net bir şekilde hiçbir tenzilat yapılmadan bütün bir gerçek ortaya çıkacak şekilde kamuoyuyla paylaşılacak. Bu bizim kaybettiğimiz 78 canımıza borcumuz olduğu gibi milletimize de borcumuzdur."

Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bugünkü MKYK'de yaptığı konuşmada, bütün sorumluların ceza alacağı şekilde gerçeğin açığa çıkmasına dönük iradesini beyan ettiğini bildirdi.

"Hapishane bekçiliği yapmanın Kürtlere hizmet etmekle ne alakası var"

Bir gazetecinin DEM Parti ve bölücü terör örgütü elebaşı ile görüşmesi hatırlatılarak, yöneltilen soru üzerine AK Parti Sözcüsü Çelik, ziyaret trafiğinin o süreçte tamamlandığını belirtti ve "Bundan sonrasında beklenen terör örgütünün tasfiye edilmesiyle ilgili çağrı ortaya çıkması." yanıtını verdi.

Ziyaret sırasında görüşlerini ifade ettiklerini aktaran Çelik, "Burada bu ziyaret trafiği bittikten sonra gelinen noktada bir an evvel terör örgütünün kendini tasfiye etmesi ve silah bırakmasıyla ilgili çağrının gerçekleşmesi gerekiyor. Bu meseleye bizim bakışımız yani herhangi bir şekilde bir pazarlık süreci değil. Herhangi bir şekilde bir al-ver süreci değil. Devletin temel niteliklerinden taviz verilecek bir süreç değil." değerlendirmesinde bulundu.

Çelik, bazı siyasilerin "devletin niteliklerinden taviz veriliyor", "terör örgütünün başından medet umuluyor" şeklinde söylemlerde bulunduğunu anımsatarak, "Bunlar yanlış yaklaşımlar. Bu hiçbir zaman olmadı, bu sefer de söz konusu değil. Burada açık bir şekilde Sayın Cumhurbaşkanımız da Sayın Devlet Bahçeli de 'Terörsüz Türkiye hedefi' dediler." ifadelerini kullandı.

"Kürtlerin hakkını savunuyorum" diyen terör örgütünün, Kürtlerin hakkını savunmakla bir ilgisinin bulunmadığına işaret eden Çelik, "Bunlar nihayetinde Suriye'de DEAŞ'a hapishane bekçiliği yapıyorlar. Orada Batılıların verdiği görev çerçevesinde DEAŞ'a hapishane bekçiliği yapmanın bölge Kürtlerine hizmet etmekle ne alakası var?" dedi.

Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamalarında, bölgedeki Kürtleri de emperyalizm adına hareket edenlerin kötücül denklemden uzaklaştırma iradesinin bulunduğunu aktararak, şöyle devam etti:

"Bölgedeki Türkmenler, Araplar, Kürtler, Sünniler, Aleviler, Nusayirler, Şiiler hepsi kardeşlik içerisinde yaşasın ve kendi geleceklerine kendileri karar versin. Suriye söz konusu olduğunda 'Suriye Suriyelilerindir' diyoruz. Irak söz konusu olduğunda 'Irak Iraklılarındır' diyoruz. Bizim baktığımız çerçeve bu. Bu terör örgütleri baştan beri bizim açımızdan gayrimeşruydu, baştan beri bizim açımızdan hedefti. Ama bunlara çeşitli şekillerde bir mazeret bulmaya çalışanlar açısından da artık tamamen bir taşınamaz yük haline gelmiştir. Dolayısıyla bu terör örgütlerinin varlığının birilerine faydası varsa da o birileri bölgedeki Türkmenler, Türkler, Araplar, Kürtler, Sünniler, Aleviler, Şiiler, Nusayirler, Dürziler değildir. Bunun dışında bir yere hizmet ediyor bu terör örgütlerinin varlığı."

"YPG/PYD/PKK yapılanmasına baktığınızda Baas döneminden kalan son artıktır"

AK Parti Sözcüsü Çelik, terör örgütlerinin bölgedeki kaostan yararlanarak kendilerine bir derinlik yaratmaya çalıştıklarını, bazı Batılı devletlerin de örgütlere destek çıktığını dile getirdi.

Baas rejiminin yıkılmasıyla bölgedeki denklemin tamamen değiştiğini vurgulayan Çelik, "Bugün Baas rejiminden kalan tek artık bir mikro Baas modeli işte bu YPG/PYD modelidir. Aslında YPG/PYD'ye baktığınızda, oradaki PKK yapılanmasına baktığınızda bu Baas döneminden kalan son artıktır, son izidir. Orada kurdukları yapı da böyledir." diye konuştu.

Çelik, "Bizim şehit ailelerine olan hürmetimizle kimse yarışamaz." ifadelerini kullanarak, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak şehit ailelerini incitecek, üzecek bir adımın içerisinde de olmayacaklarını vurguladı.

Devletin "sert güç unsurlarının" terörle mücadeleye devam ettiğini ve terör örgütüne karşı üstünlük kurduğunu belirten Çelik, "Birileri terör örgütünü tasfiye etmek için terör örgütüne silah bıraktırmak için birtakım çağrı yapacaksa bir takım girişimlerde bulunacaksa da 'Terörsüz Türkiye' hedefine hizmet edecek şekilde, biraz evvel saydığım prensiplere halel gelmeyecek şekilde tabii ki bu da katkı sağlayacaktır. Yoksa devletimiz herhangi bir zaaf içerisinde değildir ve bu konuda büyük bir üstünlük sağladığı da net bir şekilde her sahada görülmektedir." dedi.

(Bitti)

title
Close