AK Parti'nin seçim çalışmasındaki silahlı saldırıya ilişkin davanın duruşması yarına ertelendi

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Mahalli İdareler Genel Seçimleri öncesi AK Parti Küçükçekmece Belediye Başkan adayı Aziz Yeniay'ın seçim çalışması sırasında silahlı saldırı gerçekleştiren suç örgütü üyelerinin yargılandığı davanın ilk duruşmasında bazı sanıkların savunmaları alındı.

Mahalli İdareler Genel Seçimleri öncesi AK Parti Küçükçekmece Belediye Başkan adayı Aziz Yeniay'ın seçim çalışması sırasında silahlı saldırı gerçekleştiren suç örgütü üyelerinin yargılandığı davanın ilk duruşmasında bazı sanıkların savunmaları alındı.

Küçükçekmece 3. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri'deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nun karşısındaki salonda yapılan duruşmada, 18 tutuklu sanık savunma yaptı.

Tutuklu sanık Ömerhan Çeken, suç tarihinde tutuklu sanık Ozan Adem'le birlikte ablasının evinde olduğunu, olayla bir bağlantısının olmadığını öne sürdü.

Evdeyken sanık Serdest Can'ın kendisini aradığını ifade eden Çeken, şunları kaydetti:

"Serdest Can ve Azat Balık ablamın evine geldi. Kırklareli'ne gitmeyi teklif ettim. Yolda Azat Balık'ın işi çıktığı için bizden ayrılması gerekti. Serdest Can yolda Volkan Akar'ı aradı. Ben, Azat Balık ve Volkan Akar'ı tanımıyorum. Ben de yola devam edebilmek için Oğuzhan Geyik'i aradım. O da 'Gel Çerkezköy'de bende kalın.' dedi. Orada sadece bir gece kalacaktık. Oğuzhan bir araçla bizi karşıladı. Yanında Emre Aybey vardı. Yazlık evine gittik."

Çeken, evde bulunan silahların kendisine ait olmadığını öne sürerek, "Biri Serdest Can'a, biri de Ozan Geyik'e aittir. Telefonda Serdest Can yaşanan olayı kast ederek 'Böyle böyle bir olay oldu.' dedi. Ben başka bir suçtan firar durumdaydım. Bu yüzden panikledim. Fevzi Eminanç'ı mahalleden biliyorum. Ben örgüt yöneticiliği ve yardımcılığı suçlamasını kabul etmiyorum. Diğer sanıkların isimlerini ilk kez duyuyorum. Bir silahın birden fazla eylemde kullanıldığıyla ilgili bilgim yoktur." savunmasını yaptı.

Tutuklu sanık Serdest Can, Aziz Yeniay'a yönelik saldırıyla alakasının olmadığını öne sürdü. Sanık Mazlum Doğan'ın kendisini arayarak kız arkadaşının yanına bırakmasını istediğini kaydeden sanık Can, bu nedenle sanık Azat Barış'tan araç istediğini ve Doğan'ı almaya gittiğini söyledi.

Doğan'ın yanında sanıklar Barış Önal, Serhat Tunç ve suça sürüklenen çocuk Ç.S'nin olduğunu belirten Can, "Ben sadece Mazlum'u almak için gitmiştim. Barış bana Serhat ve Ç.S'yi Avcılar'a bırakmamı söyledi. Mazlum ve Barış'ı Şirinevler tarafında bıraktım. Barış ve Mazlum'un ne yaptığını, nereye gittiğini bilmiyorum. Ben geri döndüm ve Azat'ın yanına geçtim. Ömerhan Çeken'le telefonda konuştum. Zaman geçirmek için birlikte Çerkezköy'e gitmeye karar verdik. Azat'ın işi çıktı. Ben Volkan'la yolda kaldık. Bizi Çerkezköy'e kadar götürür müsün? dedim. Bizi araçla Azat'ın bıraktığı yerden aldı. Çerkezköy'de bir gece geçirdik. Sabah operasyonda gözaltına alındık. Kahverengi kabzalı silah bana aitti. Diğer silah Ozan Adem'e aittir." ifadelerini kullandı.

"Polis olduklarını bilseydim Barış'ın kaçmasını engellerdim"

Tutuklu sanık Mazlum Doğan, olay günü sanık Barış Önal'ın aracına bindiğini, araçta suça sürüklenen çocuk Ç.S'nin de bulunduğunu söyledi. Araçta silah görmediğini öne süren Doğan, kullandığı uyuşturucunun etkisiyle kendinden geçtiğini ve silah sesiyle kendine geldiğini iddia etti.

Sanık Önal'ın panik içinde olduğunu aktaran Doğan, şöyle devam etti:

"Bu olaydan sonra bir yere gittik. Barış bana silahı doğrulttu 'Sakın gitme sen gidersen bizi söylersin.' dedi. Beni göndermedi. Ben yanından çok kez gitmek istedim. Serhat ve Çağrı da buna şahit. Serdest Can'ı aradım 'Beni eşimin yanına götür.' dedim. Serdest geldiğinde ben arabaya doğru ilerledim. Barış'lar da araca bindi. Barış o sırada günlük daire ayarlamaya çalışıyordu. 3 gün Şirinevler'de bir evde kaldık. 3 gün sonra dışarı çıktığımızda sivil polisler vardı. Ben polisleri Barış'ın hasımları sandığım için kaçtım. Polis olduklarını bilseydim Barış'ın kaçmasını engellerdim. Ben Serhat'ın ne zaman araca bindiğini hatırlamıyorum. Ben ateş etmedim. Ben baygındım. Olay anında kaç kişi ateş etti bilmiyorum."

Tutuklu sanık Volkan Akar, olay günü arkadaşlarıyla alışveriş merkezine gittiği esnada sanık Serdest Can'ın kendisini arayıp bir yere bırakmasını istediğini anlatarak, "Serdest'i almaya gittim. Toplamda 4 kişi araca bindik. Serdest Can'ın telefonunda bir konum vardı. Bu yolculuğun sonunda ben onları Çerkezköy'de bıraktım. Dönüş yolunda polis bizi çevirdi. Arabaya kimlerin alındığını, nereye bıraktığımı sordu. Ben bir suça karıştığını bilseydim hiç telefonunu açmazdım." savunmasını yaptı.

"Kendi aralarında, 'Aziz Yeniay varmış şimdi ne yapacağız' şeklinde cümleler kurdular"

Suça sürüklenen çocuk Ç.S. beyanında, savcılıkta Barış Önal'ın tehdidi altında olduğu için doğru ifade vermediğini, ancak mahkemede doğruları söyleyeceğini belirtti.

Suç tarihinde olaydan 10-15 dakika önce sanık Barış Önal'ın kendisini aradığını ifade eden Ç.S, şunları anlattı:

"Polat'ı gördüğünü söyledi. Ben Polat'ın kardeşi Bilal'le hasımım. 'Sen de gel kalabalık gidelim.' dedi. Ben gelmeyeceğimi söyledim. Bana küfürler ederek 'Senin de hasımın değil mi? Sen de korkuyorsun.' dedi. Ben de 10-15 dakikaya geliyorum dedim. Ben onların bulunduğu araca bindiğimde, aracı maskeli biri kullanıyordu. Araçta Barış, Mazlum ve Serhat Tunç vardı. Ben kapıyı açtığımda Mazlum değişik değişik hareketler yapıyordu. Barış'ın önünde uzun namlulu silah vardı. Şoförde ve Serhat'ta da silah vardı. Barış bana bir silah verdi. O anın şokuyla bir şey diyemedim. Olayın yaşandığı sokağın kesişiminde durdu. Barış önünden uzun namlulu silahı çıkardı. Sunrooftan çıkıp ateş etmeye başladı. Ben silah sesinden korktuğum için başımı ellerimin arasına aldım. Şoför de ateş etti. Her taraftan silah sesi geliyordu. Ben kalkınca Barış 'Sıksana lan korkuyor musun?' dedi. Ben de korkuyla bir iki el ateş ettim."

S.Ç, olaydan sonra Başakşehir'e gittiklerini belirterek, "Barış benim silahımı aldı. Telefonumu da kırdı. Barış birine olayı anlatarak, bizi alır mısın dedi? Kimse gelmedi. Mazlum Serdest Can'ı aradı. Serdest bizi aldı. Arabaya bindiğimizde Mazlum'a 'Seni tek bekliyordum.' dedi. Serdest ne olduğunu sordu, geçiştirdiler. Ben teslim olacağım dedim. Barış 'Sana seni nasıl yaparlar haberin var mı?' dedi. Barış birini aradı. O kişi beni ve Serhat'ı Esenyurt'a götürdü. Odayı Barış'ın bir arkadaşı ayarladı. 2 gün orada kaldıktan sonra polisler bizi aldılar. Kendi aralarında, 'Aziz Yeniay varmış şimdi ne yapacağız?' şeklinde cümleler kurdular. Orada yapılan parti toplantısının şaşkınlığı içindeydiler." ifadelerini kullandı.

"Hayatımda elime ilk kez silah aldım"

Tutuklu sanık Serhat Tunç, olay günü otoparkta oturduğu sırada sanıklardan Yakup Altıner'in, düşmanı olan Polat'ın olayın gerçekleştiği yerde olduğunu kendisine söylediğini ifade etti.

Olayın gerçekleştiği sokağın bir alt sokağına yaya olarak gittiğini ve araca bindiğini belirten Tunç, şöyle konuştu:

"Yakup bana, giderek 'keleş' getireceğini söyledi. Bir süre sonra Yakup battaniyeye sarılı şekilde getirdiği 'keleşi' Barış Önal'a verdi. Aracı maskeli biri kullanıyordu. Ben karakolda ifade verirken baskı altındaydım. Bu yüzden Yasin Kaya'nın adını verdim. Şoförün kim olduğunu bilmiyorum. Araca ben bindiğimde Barış Önal, Ç.S ve Mazlum Doğan vardı. Mazlum baygın haldeydi. Ç.S'de, şoförde ve benim elimde silah vardı. Silahımı ben kendim satın almıştım. Barış'ın elinde de 'keleş' vardı. Olay yerine gittik. Barış sunrooftan çıktı. Ben de arka camdan kendimi çıkardım. Hayatımda elime ilk kez silah aldım. İlk ateşi Barış Önal etti. Ben de havaya doğru ateş ettim. Şoför ve Ç.S. de ateş etti."

Tutuklu sanık Yasin Kaya da Dilan ve Engin Polat çiftine ait kliniğe silahlı saldırı yapıldığı tarihte sigortalı olarak çalıştığını, kliniğe ateş etmediğini ve olayla alakası olmadığını savundu.

Mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarının alınmasına devam edilmek üzere duruşmayı yarına erteledi.

İddianameden

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, 37 kişi "müşteki", 61 kişi "sanık" olarak yer alıyor.

İddianamede suç örgütünün elebaşları firari Bayram ve Feyzi Eminanç ile Ömerhan Çeken'in "suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak" suçundan 5'er yıldan 12'şer yıla, 5 kişiye karşı "tasarlayarak kamu görevlisini kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 65'er yıldan 100'er yıla, "mala zarar verme" suçundan 1 yıl 8'er aydan 15'er yıla kadar, ayrıca "ruhsatsız silah taşıma" suçundan ise 2'şer yıldan 4'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

İddianamede, Aziz Yeniay'a yönelik düzenlenen silahlı saldırıda aracın içinde bulunan sanık Mazlum Doğan'ın da "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" suçundan 2 yıl 6 aydan 6 yıla, 5 kişiye yönelik "tasarlayarak kamu görevlisini öldürmeye teşebbüs" suçundan 65 yıldan 100 yıla, "mala zarar verme" suçundan 1 yıl 8 aydan 15 yıla, "ruhsatsız silah taşıma" suçundan da 2 yıldan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

İddianamede, suç örgütü üyesi 57 sanık hakkında ise "suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üye olma", "mala zarar verme", "kasten öldürmeye teşebbüs" gibi farklı suçlardan değişen sürelerde hapis cezası öngörülüyor.

Kaynak: AA / Elif Somuncu - Güncel
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title