AK Parti'li Külünk'ten Avrupa'ya Fetö Uyarısı
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Avrupa ülkelerinden Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarını sınır dışı etmelerini isteyerek, "Bu ülkelerdeki okullarını kapatın.
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Avrupa ülkelerinden Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarını sınır dışı etmelerini isteyerek, "Bu ülkelerdeki okullarını kapatın. Başınıza bela olacak. 15 Temmuz'dan kendinize ders çıkarın. Anlayın, bu örgüt yarın sizin de başınıza dert olacak." dedi.
FETÖ'nün darbe girişiminde şehit olanlar, Belçika'nın Beringen kentinde Avrupalı Türk Demokratlar Birliğince (UETD) düzenlenen etkinlikte anıldı.
Külünk, programda yaptığı konuşmada, FETÖ mensuplarının en önemli özelliklerinden birinin ispiyonculuk olduğunu söyledi.
Bu örgüt üyelerinden bazılarının, Belçika polisine giderek, "Metin Külünk buradakileri galeyana getirecek." dediğini belirten Külünk, "Belçikalı dostlarımıza söylüyorum; bizim olduğumuz yerde kardeşlik vardır. Bizim olduğumuz yerde dostluk vardır. Bizim olduğumuz yerde barış vardır. Bizim olduğumuz yerde kavga olmaz. Bunların ağzına bakarak iş yapmayın, kaybedersiniz. Bunlar burada kapı kapı dolaşıp insanları jurnalliyorlar." ifadelerini kullandı.
Külünk, Türkiye'nin Brüksel'deki terör saldırıları sırasında Belçika ile olan dayanışmasını gösterdiğini hatırlattı.
Belçika'daki terör saldırısı ile 15 Temmuz arasında hiçbir fark bulunmadığını anlatan Külünk, "Belçika devletine sesleniyorum, Avrupa'ya sesleniyorum; bu terör örgütün ağzına bakmaktan vazgeçin. Terör örgütlerinin ağzıyla Türkiye'ye bakmaktan, bu terör örgütlerinin, FETÖ'nün, PKK'nın ağzıyla Türkiye'ye, Cumhurbaşkanımıza konuşmaktan vazgeçin. Yanlış yoldasınız. Gittiğiniz yol, yol değil. Çünkü bu terör, bumerang gibidir. Kim o teröre karşı dik duruş sergilemezse o bumerang döner ve bir gün vurur." değerlendirmesinde bulundu.
"Avrupa'daki polis teşkilatlarına sızıyorlar"
FETÖ'nün kapatılan "Sızıntı" dergisine atıfta bulunan Külünk, bu örgüt üyelerinin Avrupa ülkelerinin maliyelerine, polis teşkilatlarına, basınına sızdığını, Avrupa'daki milletvekillerini "lobicilik" başlığı altında kontrol altına aldığını ifade etti.
Külünk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Avrupalıları uyarıyorum; siz bunlara bu kadar çok yüz veriyorsunuz. Yüz vermenizin tek bir gerekçesi var, o da Türkiye'yi rahatsız etmek. Biz büyük bir devletiz. Biz ne fırtınalar atlattık, ne kasırgalar atlattık. Biz bunların hepsinin üstesinden geliriz ama siz yarın bunlara bu kadar yüz vererek, Belçika'da devletinizi kontrolü altına alırsa ne yapacaksınız? Belçika Başbakanı'nın sözünü dinlemeyen bir memur, Kandilvanya'daki (Kandil ve Pensilvanya) hain terör örgütünün sözünü dinlerse bozulan kamu düzenini nasıl sağlayacaksınız? Bu hain terör örgütünün en önemli özelliği, gittiği ülkelerdeki devletin yapılanması çökertmek, devleti çökertmektir, devleti teslim almaktır."
"Bu örgüt yarın sizin de başınıza dert olacak"
Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye darbe girişimi konusunda yeterli desteği vermediğine değinen Külünk, bunun yerine söz konusu ülkelerin FETÖ firarilerini topraklarında barındırmaya devam ettiğini anlattı.
Bunun doğru bir yol olmadığına işaret eden Külünk, "O yüzden de Avrupa'daki dostlarımıza diyoruz ki elinizdeki tüm terör örgütü mensuplarını kapı dışarı edin. Bu ülkelerdeki okullarını kapatın. Başınıza bela olacak. 15 Temmuz'dan kendinize ders çıkarın. Anlayın, bu örgüt yarın sizin de başınıza dert olacak. Bu örgütün Türkiye aleyhindeki faaliyetlerine izin vermeyin." açıklamasında bulundu.
Külünk, örgüte finansal yardım sağlayanların Türkiye Cumhuriyeti nezdinde suç işlediğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 15 Temmuz'da Avrupa'nın da onurunu kurtardığını dile getiren Külünk, "Eğer o gece hain kalkışma amacına ulaşsaydı, Avrupa'nın tüm değerleri paspastı." değerlendirmesini yaptı.
Konuşmasının ardından Belçika basınına açıklamalarda bulunan Külünk, Belçikalı siyasetçilerin de Türkiye'de konuşma yapabileceğini, bu konuda herhangi bir engel bulunmadığını belirtti. Külünk, darbe girişiminin daha iyi anlaşılabilmesi için Belçikalı gazeteci ve siyasetçileri Türkiye'ye davet etti.
"Batı toplumunun iyi anlaması gerekiyor"
Türkiye'nin Anvers Başkonsolosu Metin Ergin ise etkinlikteki konuşmasında, Belçika'daki Türk toplumunun darbe girişimi karşısında beraberce ilkelerine sahip çıktığını ve Türklerin bu çerçevede yasalara saygılı bir şekilde aynı tavrı sürdüreceğinden emin olduğunu bildirdi.
UETD Genel Başkanı Zafer Sırakaya da Avrupa basınında Türklerin, yaşadıkları ülkelere sadakatinin sorgulandığına dikkati çekerek, böyle bir sorgulamanın kimsenin haddi olmadığını dile getirdi.
Türklerin, ana vatanları için istediklerini, yaşadıkları ülkeler için de istediğini söyleyen Sırakaya, "Anamızın, babamızın yaşadığı memleketimize sadakatimiz ne kadar geçerliyse bu ülkenin geleceği için de aynı oranda düşüncelerimiz vardır, endişelerimiz vardır. 15 Temmuz'da, bu insanların vermiş olduğu vergilerle elde edilen silahları bu ülkenin insanlarına çevirmekten çekinmeyen haysiyetsizlerin bu topraklara aynı tehlikeyi oluşturmaması için göstermiş olduğumuz çabayı, Batı toplumunun iyi anlaması gerekiyor." diye konuştu.
Anma etkinliğinden notlar
UETD Belçika Başkanı Basir Hamarat ve yüzlerce Türk vatandaşının katıldığı anma etkinliği, İstiklal Marşı ve Belçika Ulusal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Avrupa'daki Türk sanatçılardan İsrafil Yıldırım'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan için yapılmış şarkılarını seslendirdiği programda, darbe girişimi gecesi yaşananları içeren bir sinevizyon gösterisi sunuldu.
Ankara'daki Özel Kuvvetler Komutanlığını ele geçirmek isteyen darbeci Tuğgeneral Semih Terzi'yi öldürdükten sonra şehit edilen Astsubay Ömer Halisdemir için yazılan "30 Kuş" şiirinin de okunduğu etkinlikte, şehitler fotoğrafları eşliğinde isim isim anıldı.
Beringen'de 15 Temmuz gecesi toplanan yüzlerce Türk kökenli Belçika vatandaşı, darbe girişimine tepki göstermişti. Daha sonra bu kişilerden bazıları, FETÖ ile bağlantılı bir dernek binasına zarar verdikleri ve halkı kışkırttıkları iddiasıyla polise ifade vermeye çağrılmıştı. Külünk'ün ziyareti ve anma etkinliği, bu olaylardan dolayı Belçika basını tarafından yakından takip edildi.