AK Parti'li Kadınlardan "Diyarbakır Buluşması" - Sare Davutoğlu
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu'nun salona gelmesi Saygı duruşu Sare Davutoğlu'nun konuşması Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy'un eşi Hülya Aksoy'un konuşması Davutoğlu'nun vatandaşlar ile sohbet etmesi AK Parti'li kadınlardan "Diyarbakır Buluşması" Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu: "Diyarbakırlı kardeşlerimiz bütün kirli planlara rağmen milli birlik ve bütünlüğümüze kastetmek isteyenlere asla prim vermediler" Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, "Diyarbakırlı kardeşlerimiz bütün kirli planlara rağmen milli birlik ve bütünlüğümüze kastetmek isteyenlere asla prim vermediler" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu'nun salona gelmesi
Saygı duruşu
Sare Davutoğlu'nun konuşması
Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy'un eşi Hülya Aksoy'un konuşması
Davutoğlu'nun vatandaşlar ile sohbet etmesi AK Parti'li kadınlardan "Diyarbakır Buluşması"
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu:
"Diyarbakırlı kardeşlerimiz bütün kirli planlara rağmen milli birlik ve bütünlüğümüze kastetmek isteyenlere asla prim vermediler"
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, "Diyarbakırlı kardeşlerimiz bütün kirli planlara rağmen milli birlik ve bütünlüğümüze kastetmek isteyenlere asla prim vermediler" dedi.
Sare Davutoğlu ile aralarında Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı'nın da bulunduğu heyet, Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Merkezi'nde, Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy'un eşi Hülya Aksoy koordinatörlüğünde geçen yıl uygulanmaya başlanan "Diyarbakır Kadın Sağlığı Eğitimi Projesi"nin toplantısına katıldı.
Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, sağlıklı bir bedenin Allah'ın kullarına bahşettiği en büyük hazine olduğunu söyledi.
Yaşam boyunca bunu korumak ve gerektiğinde iyileştirmek için uğraş verildiğini kaydeden Davutoğlu, "Zira yaşama dair ideallerimizi gerçekleştirebilmek için öncelikle bedensel ve zihinsel sağlığımızın yerinde olması gerekir" diye konuştu.
"Her yıl dünyada 13 milyon kişiye kanser teşhisi konuyor"
Bilimsel araştırmalara göre dünyada ölümlerin büyük bir oranının bulaşıcı olmayan kronik hastalıklardan kaynaklandığına işaret eden Davutoğlu, bu hastalıkların en başında da kanserin geldiğini söyledi.
Davutoğlu, yüzde 90 çevresel yüzde 10 genetik faktörlere bağlı oluşan kanserin her geçen gün korkunç yüzünü biraz daha gösterdiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Rakamlar da maalesef bu acı gerçeği ortaya koyuyor. Dünyada her yıl yaklaşık 13 milyon kişiye kanser teşhisi konuluyor. Bunlardan 7 milyonu da yaşamını kaybediyor. Bilim otoriteleri yeteri kadar önlemin alınmaması halinde 2030'da 17 milyon kişinin de aynı akıbeti yaşayacağı öngörüsünde bulunuyor. Maalesef dünyada olduğu gibi ülkemizde de kanser ciddi bir halk sağlığı olarak karşımıza çıkıyor."
Aksoy'un koordinatörlüğünü yaptığı projenin geçen yıl başladığını ve 3 yıl sürmesi beklenen projeyle 500 bin kadına ulaşılmasının hedeflendiğini aktaran Davutoğlu, projenin bütün kadınlara önemli katılar sağlayacağını dile getirdi.
"Kanser ciddi bir şekilde kontrol altına alınabilir"
Davutoğlu, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kanser sayılarında bir artış yaşandığını anlatarak, şunları kaydetti:
"Kanser ciddi bir halk sağlığı problemi olarak karşımıza çıkıyor. Her yıl yaklaşık 80 bin vatandaşımız kanser nedeniyle aramızdan ayrılıyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde en sık görülen kanser türleri erkeklerde yüzde 22 ile akciğer kanseri, kadınlarda da yüzde 24 ile meme kanseri. Aslında bu tablo asla değiştirilemez değildir. Bu uğurda yapılacak çabaların olumlu sonuçlanacağından emin olmalıyız. Zira kanser türlerinin en az 3'te biri önlenebilir türdendir. Bir o kadar da taramalar ile erken teşhis ile tespit edilip tedavi edilebilen kanserlerdendir. Bu da gösteriyor ki, erken teşhis üzerine yapılacak eylem planları ile kanser ciddi bir şekilde kontrol altına alınabilir."
"Sağlığımızla ilgili sorumluluk almak durumundayız
Sağlık Bakanlığının kanser ile savaş alanında büyük başarılara imza attığına dikkati çeken Davutoğlu, KATEM ve aile hekimleri tarafından her yıl yaklaşık 6 milyon kişinin farklı kanser taramalarından geçtiğini belirtti.
Sare Davutoğlu, kansere yakalanma riskinin en aza indirgenmesinin hedeflendiğini belirterek, kanserle savaşta toplumun diğer paydaşlarının da yer almasının istenilen düzeyde olumlu sonuçların alınmasına önemli katkı sağlayacağını belirtti.
"Sağlıklı, dinamik ve hedeflerine ulaşabilen bir toplumun yolu sağlıklı ve zinde kadınlarımızın mevcudiyetinden geçmektedir" diyen Davutoğlu, bütün toplumların kadınların omuzunda yükseldiğini vurguladı.
Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sağlıklı toplum için sağlıklı kadın gerçeğini her seferinde hatırlamalı, hatırlatmalı ve bir kadın olarak bunun gereğini en iyi şekilde yapmalıyız. Kanser ve diğer birçok hastalıktan korunmanın en etkili yollarından birisi bireysel koruyucu önlemlerdir. Hepimiz aslında sağlığımızla ilgili sorumluluk almak durumundayız. Hepimiz aynı zamanda kendimizin doktorluğunu yapabiliriz. Ancak kadın ve anne olarak en önemli sorumluluklarımızdan birisi de eş ve çocuklarımızın sağlıklı yaşayabilmesi için ailemizin de koruyucu hekimi olmaktır."
"Tüm kanserlerin 3'te 1'i sigara ile ilişkili"
Dünyada ölümlerin yüzde 80-90'ının kronik hastalıklara bağlı gerçekleştiğini, bu hastalıkların bir çoğunun temelinde de obezite, hareketsiz yaşam, tütün ve alkol kullanımı gibi faktörlerin olduğunu aktaran Davutoğlu, "Tüm kanserlerin 3'te biri sigara ile ilişkili. Çok başarılı bir tütünle mücadele programı yürüttük, yürütüyoruz. Bu konuda da hepinizin desteğini istiyorum. Sadece akciğer, gırtlak kanseri değil, tüm kanserlerin 3'te biri sigara kullanımıyla ilişkili ve meme kanserinde de sigara çok önemli faktörlerden biri" şeklinde konuştu.
Bir başka önemli hususun da beslenme olduğuna işaret eden Davutoğlu, beslenmenin tüm hastalıkların hem önlenmesi hem de gidişatının olumluya evrilmesi noktasında son derece önemli olduğunu aktardı.
"Vücudun bağışıklık sisteminin güçlü tutulması birçok hastalığı önlediği gibi kanserin önlenmesi ve kanser tedavisi sırasında bedenin güçlü olarak kanseri yenmesi noktasında da son derece önemli bir faktör. Özellikle hareketsiz yaşam nedeniyle son yıllarda ciddi sağlık problemlerinin ortaya çıktığını hepimiz biliyoruz. Bu da gösteriyor ki sağlıklı beslenme ve hareketli yaşama gerektiği kadar önem vermiyoruz" ifadelerini kullanan Davutoğlu, şehirleşme ve endüstriyel beslenmeye geçişle, meme kanserlerinde çok ciddi bir artış olduğunu belirtti.
Davutoğlu, bunun da beslenme ve çevresel kanserojenlerin kanser konusundaki etkisini ortaya koyduğunu ifade ederek, önlenebilir birçok hasalığın reçetesinin hareketli yaşam ve sağlıklı beslenme olduğunu, sağlıklı yaşam kültürünün çocuklar ve gençlere kazandırılmasında "kadınlar ve anneler"in en önemli model kabul edildiğini aktardı.
"Bütünlüğümüze kastetmek isteyenlere asla prim vermediler"
Bölgede yaşanan gelişmelere değinen Davutoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sınır komşularının maruz kaldığı dramının bir benzerinin Türkiye'nin bir bölümünde de yaşanması için karanlık odakların yoğun bir çaba ve gayret gösterdiklerine herkes şahit. Lakin onların unuttukları en önemli şey asırların ötesine dayanan sarsılmaz temeller üzerine inşa edilmiş kardeşlik bağımız. Diyarbakırlı kardeşlerimiz bütün kirli planlara rağmen milli birlik ve bütünlüğümüze kastetmek isteyenlere asla prim vermediler. Geçmişte olduğu gibi bugün de aynı dirayeti gösterdiği için ben tüm Diyarbakırlı hemşehrilerimize sizlerin şahsında teşekkür ediyorum. Bugün burada olduğumuz süre içerisinde görüştüğümüz konuştuğumuz her bir kadınımız, dokunduğumuz, selamlaştığımız her bir kadınımız bu iradeyi bize gösterdi ve bu duygumuzu pekiştirdi."
Proje Koordinatörü Aksoy da valilik olarak Diyarbakır'daki kadınları sağlık konusunda bilinçlendirmek ve farkındalık uyandırmak amacıyla proje başlattıklarını belirtti.
Geçen yıl ocak ayında başlattıkları projeyle kadınlara yönelik hem sağlık hem de farklı konularda bilgilendirme yapıldığını belirten Aksoy, "Bana göre kadın, ailenin temel direğidir. Kadın sağlıklı olmalı ki çok önem verdiği ailesine çok daha faydalı olabilsin. Biz kadınlar biraz kendimizi ihmal ederiz ama lütfen kendinizi ihmal etmeyin" dedi.
Toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.