AK Parti İzmir Milletvekili Turhan
AK Parti İzmir Milletvekili ve eski Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Turhan, "15 Temmuz'da yaşanan olay darbeye de hakarettir.
RAMAZAN ERCAN - AK Parti İzmir Milletvekili ve eski Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Turhan, "15 Temmuz'da yaşanan olay darbeye de hakarettir. Bu darbe değil, alçakça asker üniformasını gasp etmiş, devletin kurumlarına haince, sinsice sızmış bir terörist organizasyonun ülke genelinde yürüttüğü bir terörist saldırıdır. Türkiye tarihini bırakın dünya tarihinde bile örneği görülmemiş bir alçaklık sergilediler." dedi.
Turhan, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, darbelerin demokrasilerde yeri olmayan, millet iradesine suikast olarak kabul edilebilecek reddedilen bir şey olduğunu, FETÖ'nün 15 Temmuz'da kendi halkına, kendi milletine kurşun sıktığını belirtti.
FETÖ'nün ellerinde Türk bayrağı dışında başka hiçbir şey olmayan halkın üzerine tank sürdüğünü dile getiren Turhan, şöyle konuştu:
"15 Temmuz'da yaşanan olay darbeye de hakarettir. Bu darbe değil, alçakça asker üniformasını gasp etmiş, devletin kurumlarına haince, sinsice sızmış bir terörist organizasyonun ülke genelinde yürüttüğü bir terörist saldırıdır. Bunlar, bırakın Türkiye tarihinde dünya tarihinde dahi örneği görülmemiş bir alçaklık sergilediler. Kendi halkına, milletine kurşun sıktılar. Kendilerine ülkenin namusunu muhafaza etmek, korumak için emanet verilmiş olan milletin silahını milletine, namusuna çevirdiler. Ben buna darbe demeyi bile darbelere haksızlık olarak görüyorum. Burada darbeleri temize çıkardığım gibi bir şey anlaşılmasın. Ama yapılan olayın ne kadar lanetli olduğunu söylemek için diyorum."
Tedbirler, reformlar ekonomiyi ayakta tuttu
Darbe girişimi ve ardından alınan OHAL kararının Türk ekonomisinde olumsuzluğa neden olmadığına dikkati çeken Turhan, bunun 14 yılda Türkiye ekonomisinde sağlanan iyileşmeden kaynaklandığını kaydetti.
Turhan, şöyle devam etti:
"14 yılda Türkiye ekonomisinde sağlanan iyileşme, gerek kamu maliyesi alanında gerek yapısal iyileştirmeler anlamında ekonomimizin dayanıklılığını çok arttırdı. Biz bunun benzerini 2008-2009 krizi sırasında da yaşadık. Küresel ekonomide en gelişmiş en ileri ülkeler bile ciddi sarsıntılar yaşarken, ABD'de, Avrupa'da bankalar iflas eder, bazı ülkeler AB içerisinde adeta AB'nin bütünlüğünü tehdit edecek noktaya savrulurken Türkiye ekonomisi bunlardan hiç etkilenmemişti. Ekonomimizin gelmiş olduğu durum, geçmiş 14 yılda elde edilen kazanımlar, başarılar bizi bu anlamda destekledi.
İkincisi OHAL'in önemli bir farkı var. Geçmişte devlet OHAL ilan eder ve milletin özgürlüklerini kısıtlardı. Ekonomide birtakım piyasa ekonomisi dışı önlemler gündeme gelirdi. Bu OHAL öyle bir şey değil. Burada OHAL'i ilan eden millet. Millet, devletini işgal etmiş olan terörist çeteyi temizlemek için devletinin bu alçakça saldırıdan koruması için OHAL'i ilan etti. Özgürlükleri daraltmak için değil tam tersine hepimizin istiklaline, ülkemizin istikbaline yönelmiş olan bu saldırıyı bertaraf etmek için, daha fazla demokrasi, özgürlük için, devletle milletin bütünleşmesi için alınmış bir karardır. Ekonomik birimler de bunu böyle algıladıkları için herhangi bir sıkıntı yaşanmadı."