AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Aktay Açıklaması
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, Fetullahçı Terör Örgütü'yle (FETÖ) bağlantısı tespit edilen Erzurum Aşkale Belediye Başkanı Enver Başaran, Giresun Çamoluk Belediye Başkanı Savaş Akarçeşme, Konya Ilgın Belediye Başkanı Halil İbrahim Oral, Nevşehir merkeze bağlı Nar Belde Belediye Başkanı Ali Erdoğmuş'un parti ile ilişkilerinin kesildiğini bildirdi.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, Fetullahçı Terör Örgütü'yle (FETÖ) bağlantısı tespit edilen Erzurum Aşkale Belediye Başkanı Enver Başaran, Giresun Çamoluk Belediye Başkanı Savaş Akarçeşme, Konya Ilgın Belediye Başkanı Halil İbrahim Oral, Nevşehir merkeze bağlı Nar Belde Belediye Başkanı Ali Erdoğmuş'un parti ile ilişkilerinin kesildiğini bildirdi.
Aktay, parti genel merkezinde bir grup gazeteci ile sohbetinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Artvin'deki konvoyuna yönelik saldırıya değinen Aktay, "Cumhuriyet Halk Partisi'ne yapılan saldırı bütün Türk milletine, siyasete yapılmış bir saldırı. Biz kendimize yapılmış bir saldırı gibi addettik." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Başbakan Binali Yıldırım'ın da saldırı sonrası geçmiş olsun dileklerini Kılıçdaroğlu'nu arayarak, bildirdiklerini hatırlatan Aktay, bu tür saldırıların nokta hedefli ve alçakça olduğunu ifade etti.
Aktay, "Bu tipik taşeron marifetiyle ve taşeron mantığıyla bir yerlere ihale edilmiş bir yerlere satılmak üzere tasarlanmış bir saldırı ve bir eylem oldu. Eylemin yapılma biçiminden çok net bir biçimde anlaşılıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Saldırıyla farklı kesimler arasında gerilim oluşturarak, Türkiye'de bir kaos yaratılmak istendiğine dikkat çeken Aktay, " Türkiye'de bir Anamuhalefet partisi liderini, konvoyuyla birlikte hedef alarak bir katliama niyetlenmenin ne tür sonuçlar doğuracağı iyi hesaplanmış ama çok şükür amacına ulaşmamıştır." diye konuştu.
Gaziantep'teki saldırıyı da anımsatan Aktay, "Bu insanlık suçudur, insanlıktan tamamen feragat etmeyi beraberinde getiren bir suçtur. Burada ölenlerin büyük çoğunluğu çocuktu." dedi.
Saldırı ile neyin hedeflendiğinin açık olduğunu vurgulayan Aktay, "Bu şehirde böyle bir eylemi yapmanın hedefi burada çok sayıda Türk ve Kürt birlikte yaşamaktayken, burada bir Türk-Kürt çatışması çıkarmak çok açık." değerlendirmesinde bulundu.
Saldırının amacının çok açık olduğunu belirten Aktay, şunları söyledi:
"Ama çıkıp tam da onların istediği şekilde bu mesajı, iadeli taahhütlü mesajı adeta hemen teslim alıp 'evet biz Kürtlere yapıldı bu saldırı, biz de Kürtler olarak bu saldırıyı hemen üstümüze alıyoruz' şeklindeki bir tavır yakışmazdı elbetteki. Ne yazık ki bir siyasi parti bunu yaptı tam da bu menfur cinayeti işleyen terör örgütünün ekmeğine yağ sürmüş oldu, tam da onların amacına hizmet etmiş oldu. Aksine yapılması gereken şey bu saldırıyı bütün Türkiye olarak üzerimize alınmak, Türkiye'ye yapılmış bir saldırı olarak kabullenmek, bu saldırının birliğimize, bütünlüğümüze yapılmış bir saldırı gibi hepimizin bu saldırının acısından, felaketinden hissemizi almak idi."
"Teröristin amacına hizmet etmek için siyaset yapmıyoruz"
Yasin Aktay, teröristin amacına hizmet etmek için siyaset yapmadıklarına işaret ederek, "Biz siyaset yapıyoruz, teröristler ise teröristliğini yapıyorlar. Bizim hedefimiz, siyaset içindeki sorumluluk sahibi insanların teröristlerin bu şekildeki adres tespitlerini veya hedef adreslere mesajlarının ulaşmasını engellemeye çalışmaktır. Bu vesileyle Sayın Kılıçdaroğlu'nun ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu saldırı karşısında son derece sağduyulu ve tam da olması gereken tavrı takınmış olduklarını ve böyle bir saldırıdan teröristlerin hedeflerini boşa çıkaracak şekilde davranmış olduklarını gördük ve bundan dolayı kendilerine gerçekten çok teşekkür ediyoruz ve bu saldırıdan dolayı kendilerine geçmiş olsun dileklerimizi tekrar iletiyoruz." ifadesini kullandı.
"Bu tür saldırılarla sürekli olarak hassas noktaları kaşınmaya çalışılan Türkiye son zamanlarda bu tür saldırılara çok hedef oluyor. Bu saldırıların Türkiye'nin milli birlik ve beraberliğini bozmayı hedefledikleri çok çok açık." diyen Aktay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Buna rağmen Türkiye'de bu tür saldırıların akabinde milli birliğimizin, beraberliğimizin daha çok pekişiyor olduğunu, güçleniyor olduğunu görmek bizi bir hayli sevindiriyor. Bu esasen Türk halkının terör örgütlerinin iyice tükenmiş olduğunun, bu terör örgütlerinin terör yoluyla ulaşmaya çalıştıkları hedef noktasında iyice aciz duruma düşmüş olduklarını ve düşmeye mahkum olduklarını da gösteren bir durum."
Ak Parti'den ihraç
Aktay, Merkez Yürütme Kurulu toplantısında terör konusunun ağırlıklı olarak görüşüldüğünü bunun dışında, "Kardeşlik ve Gönül Köprüleri" kapsamında Güneydoğu'da ramazan ayında başlattıkları faaliyetlerin devamına ilişkin çalışmaların da değerlendirildiğini ve bu çalışmaya Muş, Bingöl ve Bitlis'in de eklendiğini ifade etti.
Yasin Aktay, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne 5 yıl içinde 70 milyar liralık yatırım ve destek hamlesi yapılacağını kaydetti.
Ak Parti teşkilatlarında var olan FETÖ'cü yapılanmaya dair bazı çalışmaların da toplantıda ele alındığını belirten Aktay, "Dört ilçe belediye başkanı FETÖ ile bağlantılı olmaları dolayısıyla, AK Parti'den ihraç edildi." dedi.
Aktay, Erzurum Aşkale Belediye Başkanı Enver Başaran, Giresun Çamoluk Belediye Başkanı Savaş Akarçeşme, Konya Ilgın Belediye Başkanı Halil İbrahim Oral ile Nevşehir merkeze bağlı Nar Belde Belediye Başkanı Ali Erdoğmuş'un partiyle ilişkilerinin kesildiğini, Başaran ile Akarçeşme'nin FETÖ soruşturması kapsamında, daha önce tutuklandıklarını belirtti.
AK Parti'de 17-25 Aralık'tan sonra FETÖ ile bağlantısı olanların tespit edilerek, partiden uzaklaştırıldığını anımsatan Aktay, bu süreçte yapılan il ve ilçe kongrelerinde çok sayıda il ve ilçe başkanının görevinden alındığını bildirdi.
"DAİŞ'i aklıyor olsaydık PKK ile bir tutmazdık"
Gaziantep saldırısını yapan faillerin arkasındaki terör bağlantılarının araştırıldığını ifade eden Aktay, "Gaziantep failinin henüz açıklanmamış olmasını DAİŞ'i perdelemek olarak görmüş bazıları, bunu kabul etmiyoruz. Biz DAİŞ'in herhangi bir cinayetini perdelemek gibi bir tavır içerisinde olamayız, buna zaten ihtiyaç duymayız. Bir cephede DAİŞ'le, bir cephede PKK ile mücadele ediyoruz. 'PKK ile DAİŞ'i birbirinden ayırt etmiyoruz' dediğimizde bizim için 'DAİŞ'i aklıyorlar' diyorlar. DAİŞ'i aklıyor olsaydık PKK ile bir tutmazdık. Bazıları hala anlamakta güçlük çekiyorlar anlayabilecekleri şekilde söylüyoruz."