Haberler
Ateşkes sonrası Hizbullah'tan ilk açıklama: Ellerimiz tetikte kalacak

Tarihi antlaşma sonrası Hizbullah'tan ilk açıklama

İsrail Savunma Bakanı Katz: Ateşkes ihlal edilirse güçlü bir şekilde yanıt vermeye hazırız

Dünya rahat nefes aldı derken yeni bir tehdit daha

Türkiye'yi sarsan 'sahte dolar skandalı' büyüyor

Piyasaları altüst eden olayda detaylar ortaya çıktı

Türkiye'nin yanı başında şiddetli çatışma! Muhalifler adım adım ilerliyor

Türkiye'nin yanı başında şiddetli çatışma

AK Parti Ankara Teşkilat İçi Eğitim Programı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 27 Nisan bildirisiyle ilgili, "Kaleme kendisinin aldığını itiraf ettiğine göre sonuçlarına da katlanacaktır."

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 27 Nisan bildirisiyle ilgili, "Kaleme kendisinin aldığını itiraf ettiğine göre sonuçlarına da katlanacaktır. Sonuçları hukuki mi olur, siyasi mi olur, toplumsal mı olur onu bilmem ama bu bildiriyi ben yazdım ve ben koydum diyen insan bu ayıbı yıllar boyu yüzünde taşıyacaktır. Çünkü o silahlı kuvvetlerin en üst noktasında olan birinin yazacağı bir şey değildir" dedi.

Arınç, Kızılcahamam'da düzenlenen AK Parti Genel Merkez Teşkilat Başkanlığı Ankara Teşkilat İçi Eğitim Programı'nda, partisinin 11 yılda 4 hükümet, 4 meclis başkanı bir cumhurbaşkanı çıkardığını belirterek, "Hangi siyasi partinin sicilinde böyle büyük bir başarı var" diye sordu.

Bu dönemde haksızlıklarla karşılaştıklarını ifade eden Arınç, şöyle konuştu:

"O zulmü o gün yapanlar bugün suratları kapkara, sokağa bile çıkamıyorlar ama hamdolsun o gün milletvekili seçtirmedikleri insan bugün 10 yıl 6 aydan beri Türkiye'nin başbakanı" ifadelerini kullandı.

Bu başarıların sabır, azim, inanç, kararlılık ve cesaretle kazanıldığını dile getiren Arınç, şöyle devam etti.

"Bunları hepimiz yaşadık. Neler olup bittiğini herkes çok iyi biliyor. Ortada onlarca iddianame var, onlarca mahkeme var, yargılananlar var, ceza yiyenler var. Neler yapmışlar, neler konuşmuşlar, hangi karanlık odalarda alınan kararlar, bugün hepimiz biliyoruz ama hamdolsun yıkılmadık, dimdik ayakta kaldık milletimize verdiğimiz sözü yerine getirmek ve onun emanetine sahip çıkabilmek için alnımız açık başımız dik çok şükür hedefe doğru yürüdük."

Yarı yolda işi bırakmadıklarını kaydeden Arınç, "Önce Allah'tan korktuk başka kimseden korkmadık, ne toptan tüfekten korktuk ne hileden korktuk ne entrikadan korktuk ne geliyoruz ha diye ortalığa korku salanlardan korktuk. Allah'a inanmışız millete güvenmişiz her birini elimizin tersiyle ittik, bugünlere geldik" değerlendirmesinde bulundu.

-27 Nisan bildirisi-

Arınç, 27 Nisan bildirisinin yıl dönümünün yaşandığını hatırlatarak, bugünün Türk siyasi tarihinin en önemli günlerinden olduğunu söyledi.

O dönem cumhurbaşkanı seçiminde yaşanan sıkıntıları anlatan Arınç,

"Başbakanımız, Abdullah Gül kardeşimiz cumhurbaşkanı adayımızdır'" dediklerinde gelen eleştirilere aldırış etmediklerini bildirdi.

Daha önce hiç uygulanmamasına rağmen cumhurbaşkanlığı seçiminde oylamaya başlamak için 367 milletvekili gerektiği yönünde itirazların yapıldığını anımsatan Arınç, "Böyle bir saçmalığı Meclis, 23 Nisan 1920'den bu yana yaşamamıştır" dedi.

Arınç, 361 kişiyle oylamaya başladıklarını, CHP'nin aynı gün Anayasa Mahkemesi'ne itiraz ettiğini aktararak, şunları kaydetti:

"Bu deli saçması işe karşı anında ret kararı çıkacağını ümit ediyorduk ama maşallah hiç yapmadıkları şeyi yaptılar; cuma 18.25'te yapılan müracaatı cumartesi, pazar çalışmak suretiyle, ne hikmetse nasıl yaptılarsa pazartesi iptal kararı verdiler. Bu Türk siyasi hayatında dönüm noktası olduğu kadar Anayasa Mahkemesinde hukukçu, hakim sıfatıyla veya üye sıfatıyla buraya imza atanlar için de çok büyük bir mahcubiyet, yüz karası bir olay oldu. O zamanki başkan Sayın

(Tülay) Tuğcu'yu bir kenara koyarak söylüyorum, kendisinin bundan çok büyük üzüntü duyduğunu da biliyorum."

Anayasa Mahkemesinde o iptal kararını verenlerden sadece ikisinin kaldığına dikkat çeken Arınç, "Kurban olduğum Allah verdikçe veriyor. Siz sabrederseniz, hukuktan sapmazsanız, millete güvenirseniz ve demokrasinin her sorununu çözeceğine inanırsanız sonuç böyle... 17 kişi var o kararı verenlerden sadece iki kişi kalmış" ifadesini kullandı.

27 Nisan bildirisinde yazanlara da değinen Arınç, şunları söyledi:

"Kaleme kendisinin aldığını itiraf ettiğine göre sonuçlarına da katlanacaktır. Sonuçları hukuki mi olur, siyasi mi olur, toplumsal mı olur onu bilmem ama bu bildiriyi ben yazdım ve ben koydum diyen insan bu ayıbı yıllar boyu yüzünde taşıyacaktır. Çünkü o silahlı kuvvetlerin en üst noktasında olan birinin yazacağı bir şey değildir. TSK siyasi konularda hiçbir zaman taraf olamaz, görüşlerini açıklayamaz. Onun vazifesi yurt savunmasıdır. Onun vazifesi TSK mensuplarının güvenlik ve yurt savunmasıyla ilgili hazırlığının en üst düzeyde yapılmasıdır. Ülkeyi yöneten hükümettir, yasa yapan parlamentodur onların işine karışmak kimsenin haddi değildir, ama bu yaşandı."

AK Partinin 27 Nisan bildirisine 28 Nisan sabahı cevap verdiğine işarete den Arınç, "Millet 'yürü aslanlarım' dedi ve bizi yüzde 47'ye götürdü. 27 Nisan bildirisine 28 Nisan sabahı AK Parti Hükümeti gereken cevabı en güzel şekilde verdi biz millet nezdinde itibar kazandık" dedi.

(Sürecek) - ANKARA

Kaynak: AA / Güncel
title