Aile Meclisi Kararıyla Barajda Cinayet Davası Başladı
İzmir'in Menderes İlçesi'ndeki Tahtalı Barajı'nda, 7 ay önce boğulmuş olarak bulunan 3 çocuk annesi 26 yaşındaki Neslihan Adıgüzel'i 'aile meclisi' kararıyla öldürdükleri iddia edilen 3'ü tutuklu 8 sanığın yargılanmasına başlandı.
İzmir'in Menderes İlçesi'ndeki Tahtalı Barajı'nda, 7 ay önce boğulmuş olarak bulunan 3 çocuk annesi 26 yaşındaki Neslihan Adıgüzel'i 'aile meclisi' kararıyla öldürdükleri iddia edilen 3'ü tutuklu 8 sanığın yargılanmasına başlandı. İzmir 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, haklarında ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istenen tutuklu sanıklar Fesih Adıgüzel, Nezih Adıgüzel, Hüseyin Anuk ile tutuksuz yargılanan Ahmet Adıgüzel, Abdullah Adıgüzel, Mahmut Adıgüzel, Bedran Adıgüzel ve Şeref Adıgüzel ile avukatları katıldı.
Geçen yıl Temmuz ayında polise, Buca İlçesi Gediz Semti 677 Sokak'taki bir evde kavga olduğu ihbar edildi. Olay yerine giden polis, kimseye rastlamazken, komşuları, evde yaşayan çiftin tartışıp kavga ettiklerini ve ayrıldıklarını belirtti. Bir süre sonra ise aynı sokakta bir kadının kaçırıldığı ihbarı yapıldı. Sokağa giden polis, mobilya işçisi Nezih Adıgüzel (28), ağabeyi Fesih Adıgüzel (32) ve Hüseyin Anuk (30) ile karşılaştı. İhbarı yapanların, kadını 3 kişinin götürdüğünü söylemesi üzerine Adıgüzül kardeşler ile Anuk gözaltına alındı. Neslihan Adıgüzel, Menderes İlçesi'ndeki Tahtalı Barajı'nda boğulmuş olarak bulundu. Adıgüzel'in fuhuş yaptığı gerekçesiyle öldürüldüğünü belirten savcı, tutuklu bulunan 3 şüpheli ile genç kadının öldürülmesi kararını verdikleri ileri sürülen, Adıgüzel Ailesi'nden 5 kişi hakkında, ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açtı.
"BAŞKA YERE TAŞINACAKTIK"
İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın ilk duruşmasında ifade veren tutuklu sanıklardan Nezih Adıgüzel savunmasında, olaydan bir gün önce ağabeyi Fesih'in kendisini aradığını, eşi Neslihan Adıgüzel'in bir randevu evinde çalıştığını söylediğini anlattı. Bu durumu ağabeyine telefonla bildiren kişinin verdiği Buca'daki adrese gittiklerini kaydetti. Eşi Neslihan'ı bu adreste bir kadınla yan yana yatarken, yarı çıplak halde gördüklerini ve hep beraber oradan çıkarak, eşini annesinin evine bıraktıklarını ileri süren Adıgüzel, daha sonra eşinin ağabeyi Hüseyin Anuk'u arayarak buluştuklarını, ne yapacaklarını konuştuklarını aktardı. Adıgüzel, "Önce boşanacağımı söyledim. Ama sonra bundan vazgeçtim, üç çocuğumuz vardı. Başka bir yere taşınmaya karar verdim" dedi.
"BEN GÖZALTINDAYKEN ÖLÜSÜ BULUNDU"
Ertesi sabah eşiyle Gaziemir'de buluştuklarını, Ayrancılar civarında bir eve bakmaya gittikleri anlatan Nezih Adıgüzel, dolmuşla İzmir'e döndüklerini, bu arada eşinin, ablasına gideceğini söyleyerek dolmuştan indiğini söyledi. Adıgüzel, daha sonra ağabeyi Fesih ile kayınbiraderi Hüseyin'in, eşini bulunduğu yerden almaya gittiklerini, bu arada kaçırıldığı yönünde bilgi geldiğini ileri sürdü. Ardından eve gelen ağabeyi Fesih, kayınberaderi Hüseyin ve kendisinin, polis tarafından alınarak nezarette bekletildiklerini, ertesi gün de eşinin suda boğulduğunu öğrendiklerini söyledi.
"YENGEM RANDEVUEVİNDE ÇALIŞIYOrdu"
Sanık Fesih Adıgüzel de olaydan bir gün önce kendisini arayan bir erkeğin, kardeşinin eşi Neslihan'ın Buca'da bir randevuevinde çalıştığını söylediğini anlattı. Olayın kardeşi Nezih'in anlattığı şekilde geliştiğini, Hüseyin Anuk'la beraber Neslihan'ı ablasının evinden aldıklarını söyledi. Daha sonra Hüseyin'in araçtan indiğini, kendisinin Neslihan'la durumu konuşmak üzere Menderes'teki Tahtalı Barajı civarına gittiklerini belirten Adıgüzel, kayalıkların üzerinde oturduklarını ve bu konuyu kimlerin bildiğini sorduğunu anlattı. Bunun üzerinen Neslihan Adıgüzel'in, "Benim kocam var, sen bana soru soramazsın. Sen önce kendi karına bak, asıl o bu işleri yapar" dediğini dile getiren Fesih Adıgüzel, "Ben de sinirlendim. Bir an dövmek için yeltendim, o da ayağa kalkmıştı. Dengesini kaybetti ve suya düştü. Yüzme bilmem. Etrafta çalı çırpı bakındım bulamadım. Gözümün önünde çırpına çırpına biraz daha ileriye doğru gitti. Çırpına çırpına öldü. Yanımda başka kimse yoktu" dedi. Fesih Adıgüzel, olaya ilişkin bir aile meclisi toplantısı olmadığını, telefonla kimseden talimat da almadığını söyledi. Diğer sanıklar da suçlamaları reddetti.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Tutuklu sanıkların eşlerinin bir sonraki duruşmaya polis zoruyla getirilmelerine kararlaştırıp, duruşmayı erteledi. - İzmir