AİHM Zaferi Yetmedi
İzmirli işçi, 51 yaşındaki Sinan Işık, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yaptığı nüfus cüzdanındaki din hanesine 'Alevi' yazılması istemine ilişkin davada yaklaşık 3 yıl önce hukuki zafer elde etti.
İzmirli işçi, 51 yaşındaki Sinan Işık, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yaptığı nüfus cüzdanındaki din hanesine 'Alevi' yazılması istemine ilişkin davada yaklaşık 3 yıl önce hukuki zafer elde etti. Işık, AİHM'in verdiği kararın üzerinden yaklaşık 3 yıl geçmesine rağmen hükümetin, AİHM kararını uygulamadığını belirterek, "İç ve dış kamuoyu, sudan sebeplerle oyalanıyor veya önemsenmiyor" dedi.
İzmir'de oturan belediyede işçi Sinan Işık, nüfus cüzdanındaki din bölümüne, 'İslam' yerine 'Alevi' yazılmasını isteyerek dava açtı. İzmir 11'inci Asliye Hukuk Mahkemesi, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan alınan görüş doğrultusunda, Aleviliğin ayrı bir din olmadığı kanaatiyle davayı reddetti. Yargıtay'dan da aynı sonuç çıkınca Işık, 2005 yılında AİHM'de dava açarak, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin, din ve vicdan özgürlüğünü garanti altına alan 9'uncu, adil yargılama hakkını düzenleyen 6'ncı ve ayrımcılığı yasaklayan 14'üncü maddesini ihlal ettiğini savundu.
Sinan Işık'ın başvurusunu değerlendiren AİHM, 2010 yılı Şubat ayında, kimlik kartlarında din hanesinin bulunmasının başlı başına insan hakları ihlali olduğuna ve devletin bu konuda tarafsız olması gerektiğine hükmetti, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 9'uncu maddesinin ihlal edildiğini belirtti.
ÖNCE SEVİNÇ ŞİMDİ HÜZÜN
Sinan Işık, AİHM'nin kendisini haklı bulmasının üzerinden geçen yaklaşık 3 yıla rağmen bu konuda herhangi bir adım atılmamasına tepki gösterdi. Merakla hükümetin adım atmasını bekleyen ancak günler geçtikçe umutları sönen Sinan Işık, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin AİHM kararını uygulayacağını umuyordum. Kararı, hukukçular, ya din hanesi tamamen kaldırılacak, kaldırılmazsa da isteyen istediği inancını yazdıracak diye yorumlamışlardı. Ama hala bu konuda bir adım yok. Ne din hanesi kaldırıldı, ne de istenilen inanç yazdırılabildi. Benim isteğime yönelik resmi kurumlara başvurularımdan da bir sonuç çıkmadı. Şu an hemen hemen her gün Alevilik, cemevi konuları gündeme geliyor. Ama hükümet, iç ve dış kamuoyunu, sudan sebeplerle oyalıyor veya önemsemiyor. Geçen ayın 23'ünde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine savcılığa suç duyurusunda bulundum. Başbakan Erdoğan, AİHM kararını uygulamıyor, Kılıçdaroğlu da muhalefet olarak bu konuda gerekeni yapmıyor, suça ortaklık ediyor. Ama savcılık benim talebimi dikkate almadı. Başından savdı. Artık bu konuda AİHM'in verdiği karar uygulanmalı ve insanların hangi konuda olursa olsun hukuk yoluyla elde ettikleri istekleri yerine getirilmeli." - İzmir