AİHM, Rusya'nın İngiltere'deki Seçimlere Müdahale İddialarını Reddetti

AİHM, Rusya'nın İngiltere'deki Seçimlere Müdahale İddialarını Reddetti
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Rusya'nın İngiltere'deki seçim süreçlerine müdahale ettiği iddiaları hakkında hükümetin bağımsız bir soruşturma başlatmamasının seçme hakkını ihlal etmediğine hükmetti. Mahkeme, İngiltere'nin aldığı önlemlerin yeterli olduğunu belirtti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ( Aihm ), Rusya'nın İngiltere'deki seçimlere müdahale ettiği yönündeki iddialar üzerine hükümetin bağımsız soruşturma başlatmamasının, seçme ve seçilme hakkının ihlali anlamına gelmediğine hükmetti.

Aihm, eski İngiliz milletvekilleri Ben Bradshaw, Caroline Lucas ve Alyn Smith'in, Rusya'nın İngiltere'deki seçim süreçlerine yönelik etkisinin yeterince araştırılmadığını savunarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında serbest seçim hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle yaptığı başvuruya ilişkin kararını açıkladı.

Mahkeme, 2016'daki Brexit referandumu ve 2019 genel seçimlerinde Kremlin'in dezenformasyon kampanyalarıyla sürece müdahil olduğuna dair iddialar nedeniyle hükümetten bağımsız soruşturma talep eden 3 eski milletvekilinin başvurusunu oybirliğiyle reddetti.

Aihm, İngiltere'nin ilk tepkisinde şüphesiz eksiklikler bulunduğunu ancak sonraki süreçte, 2020'de yayımlanan Parlamento İstihbarat ve Güvenlik Komitesinin "Rusya Raporu" dahil yürütülen iki ayrı soruşturma ve çıkarılan yeni yasalarla bu eksikliklerin giderildiğine karar verdi.

Kararda, "Her ne kadar mahkemeye başvuru yapanlar, bu önlemleri çok az ve çok geç şeklinde eleştirmiş olsa da alınan önlemler ileri sürdükleri iddiaları büyük ölçüde karşılamaktadır." ifadesi kullanıldı.

Mahkeme, dezenformasyonun demokrasiler açısından ciddi tehdit oluşturduğunu vurgularken, söz konusu müdahalelerin seçmenler üzerindeki etkisinin ve seçim sonuçlarını nasıl etkilediğinin somut biçimde ölçülmesinin güç olduğuna işaret edildi.

Kararda ayrıca, devletlerin bu tür tehditler karşısında pasif kalmaması gerektiği ancak nasıl yanıt verileceği konusunda geniş takdir yetkisine sahip olduğu vurgulandı. Mahkeme, karşı dezenformasyon önlemlerinin ifade özgürlüğüyle dengelenmesi gerektiğinin de altını çizdi.

Böylelikle, AİHM, İngiltere'nin aldığı önlemlerin, başvurucuların serbest ve adil seçimlere katılma hakkının özünü zedeleyecek nitelikte ciddi eksiklik teşkil etmediğine ve bağımsız soruşturma başlatmamasının hak ihlali olmadığına hükmetti.

İngiltere hükümeti, son yıllarda seçim güvenliğini artırmak amacıyla 2022 Seçim Yasası, 2023 Ulusal Güvenlik Yasası ve 2023 Çevrimiçi Güvenlik Yasası'nı yürürlüğe koymuş, Dezenformasyonla Mücadele Birimi ve Demokrasiyi Savunma Görev Gücü gibi yapılarla operasyonel önlemleri de hayata geçirmişti.

Kaynak: AA / Zuhal Demirci - Güncel
title