AİHM'de Türkiye Davaları
PARİS (AA) – Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye'den yapılan üç başvuruyu karara bağladı.
PARİS (AA) – Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye'den yapılan üç başvuruyu karara bağladı.
AİHM, oğulları askerlik hizmetini yaparken intihar eden Abdullatif Arslan ve Zerife Arslan'ın 2008 yılında yaptığı başvuru ile ilgili "Türkiye'nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) yaşam hakkı ile ilgili 2. maddesini ihlal ettiğine" hükmetti. Ölüm hakkında etkili soruşturma yapılmadığı kararına varan AİHM, talepte bulunulmadığı için maddi tazminata gerek görmedi.
Askerlik hizmeti öncesi psikolojik sorunları olan ve ilaç tedavisi gören Erdal Arslan'ın, yapılan sağlık kontrollerinde zorunlu silah hizmetini yapmasında sakınca görülmemişti. Askerlik hizmeti sırasında uyuşturucu aldığı gerekçesiyle 14 gün kışlada hapis cezasına çarptırıldığı belirtilen Arslan'ın yine aynı gün tüfekle intihar ettiği açıklanmıştı. Askeri savcılığın, "ölümün intihar sonucu gerçekleştiği" kararının ardından kapatılan dava dosyası yapılan itirazla yeniden açılmış ve ihmali bulunduğu gerekçesiyle birliğin komutanı ve diğer iki çavuşa 25 gün tecilli hapis cezası verilmişti. Erdal Arslan'ın ailesinin, "mağduriyetlerinin tam karşılanmadığı" gerekçesiyle 2009 yılında askeri mahkemeye yaptığı itirazla ilgili karar sürecinin ise hala sürdüğü bildirildi.
Sendika davası -
AİHM, bir başka başvuruda, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Adana Şubesi üyesi Mehmet Akarsubaşı'nın Valilik'ten izin almadan basın açıklaması yapması nedeniyle para cezasına çarptırılmasını haksız buldu.
İş yerlerine kreş yapılması talebiyle 13 Ekim 2010 yılında Adana Adliyesi önünde düzenlenen bir gösteriye ve burada yapılan basına açıklamasına katılan başvuru sahibi, daha sonra suçlu bulunarak para cezasına çarptırıldığı gerekçesiyle AİHM'e başvurmuştu.
AİHM, 2011'de yapılan bu başvuruyla ilgili Türkiye'nin AİHS'nin gösteri ve örgütlenme hakkıyla ilgili 11. maddesini ihlal ettiğine hükmetti. Başvuru sahibinin belirlenen zaman içinde talepte bulunmaması yüzünden maddi tazminata gerek görülmedi.
Türkiye'deki mahkeme kararında, 2007 yılında çıkan valilik kararnamesiyle basına açıklama yapılacak yerlerin ve koşulların belirlendiği ifade edilerek, sendika üyesinin buna aykırı hareket ettiği gerekçesiyle para cezası verilmesinin uygun olduğu kaydedilmişti.
Hastanede ihmal başvurusu
AİHM, Zafer Öztürk isimli vatandaşın, 2009 yılında yaptığı başvuruda ise AİHS'nin yaşam hakkı ile ilgili 2. maddesinin ihlal edildiğine hükmetti. Mahkeme kararı gereği Türkiye, Öztürk'e 5 bin avro maddi tazminat ödeyecek.
Öztürk, hastanede kendisini ameliyat eden doktorun ihmalkarlığı bulunduğu gerekçesiyle açtığı davanın sonuçsuz kalması üzerine 2009 yılında AİHM'ye başvurmuştu.
Türkiye'de ameliyatı yapan doktorla ilgili uzman tıp kurulunun da olumsuz rapor vermesine rağmen dava "zaman aşımına" uğradığı gerekçesiyle kapatılmış, Öztürk'ün diğer mahkemelere yaptığı başvurular da sonuçsuz kalmıştı.