Haberler
NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

50 ülkeden İsrail'i yıkacak bir hamle daha: Tasarı resmen kabul edildi

50 ülkenin "Evet" dediği İsrail karşıtı karara 4 liderden "ret" oyu

Gayrimenkulde yeni dönem, vergide rayiç bedel tarih oluyor

Gayrimenkul alım satımında yeni dönem

Motorin, benzine fark attı

Son dönemlerin en yüksek seviyesi

AİÇÜ'de "Prof. Dr. Fuat SEZGİN ve İslam Bilim Tarihi" Konulu Panel Düzenlendi

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Mevlana Halid-i Bağdadi Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Ahmed-i Hani Bilim, Kültür ve Sanat Araştırmaları Merkezi tarafından "Prof. Dr. Fuat SEZGİN ve İslam Bilim Tarihi" konulu panel düzenlendi.

AİÇÜ Kültür Kongre Merkezi Selçuklu Salonunda gerçekleşen programda İstanbul Üniversitesinden Prof. Dr. Özcan HIDIR, Sabahattin Zaim Üniversitesinden Prof. Dr. Hüseyin HANSU ve AİÇÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Âdem YERİNDE konuşmacı olarak yer alırken programa AİÇÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Faruk Kaya, Prof. Dr. Önder ŞİMŞEK, Dekanlar, idari ve akademik personel ile öğrenciler katıldı.

Panelin açılış konuşmasını yapan AİÇÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Faruk KAYA, İslam Kültür ve Medeniyetinin daha iyi anlaşılmasını sağlamak ve onu yeni nesillere en doğru şekilde aktarmak amacıyla, 2018/6 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile 2019 yılı Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı olarak ilan edilmiştir. Bu bağlamda Ağrı ve Doğubayazıt' da uzun süre müftülük yapan ve kabri Doğubayazıt şehrinde bulunan merhum Hafız Muhammed Mirza'nın oğlu olan ve İlköğrenimini Doğubayazıt'ta tamamlayan Prof. Dr. Fuat Sezgin hocamız ile ilgili çalışmalar yapmak Üniversitemiz için daha büyük bir önem arz etmiştir." dedi.

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinin, "2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı" kapsamında yapılacak etkinliklerde aktif rol üstlenebilmek amacıyla Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı ve Kırıkkale Üniversitesi ile ortak bir protokol imzaladığını belirten Prof. Dr. KAYA, bu kapsamda İslami İlimler Fakültesinde bulunan Konferans Salonuna Prof. Dr. Fuat Sezgin'in isminin verildiğini, bu yıl 27-29 Eylül 2019 tarihlerinde üçüncüsü yapılacak olan Uluslararası Ahmed-i Hânî Sempozyumu'nun konusun "İslam Bilim ve Kültür Tarihçisi Olarak Prof. Dr. Fuat SEZGİN" şeklinde belirlendiğini, III. Uluslararası Ahmed-i Hânî Sempozyumunda sunulacak tebliğler için Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergimizin"İslam Bilim ve Kültür Tarihçisi Olarak Prof. Dr. Fuat SEZGİN özel sayısı çıkaracağını ve Prof. Dr. Fuat SEZGİN'in babası merhum Hafız Muhammed Mirza SEZGİN'in Ağrı Doğubayazıt ilçesinde olan kabrinin Üniversite tarafından restore edilerek yeniden çevre düzenlemesi yapıldığını söyledi.

Panelde konuşan İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Âdem YERİNDE,

Prof. Dr. Fuat Sezgin'in İslam dünyasının 19. yüzyılda yaşadığı krizi atlatabilmesi adına çok büyük bir önem arz ettiğini vurgulayarak konuşmasını şu şekilde sürdürdü; "Fuat Sezgin bu anlamda bizim için iki şey ifade ediyor. Birincisi, Müslümanların tarihte sahip olduğu Kültür ve Medeniyetin somut delillerini ve belgelerini ortaya çıkardı. İkincisi de Müslümanları psikolojik eziklik yaşadığı bu haleti ruhiye içerisinden çıkararak, 20. yüzyılda modern dünyada Müslüman toplum ve topluluklarında, çağın kabul edebileceği, zirvelere tırmanabilen bir bilim insanını her türlü olumsuzluğa rağmen yetiştirebileceğini ispat etti."

Prof. Dr. Hüseyin Hansu paneldeki konuşmasında Fuat SEZGİN'nin hayatı, eserleri ve bilimsel çalışmaları hakkında bilgiler verdi "Âlimin değerini bilmeyen toplumlar ilmin değerini de takdir edemezler, ilmin değerini taktir edemeyen toplumların hali ise ortadadır." ifadesiyle alimlerimize sahip çıkmanın önemine vurgu yaparak sözlerini tamamladı.

Prof. Dr. Özcan HIDIR, "Keşf-i Kadîm'i Vaz-ı Cedîd Kılmak Fuat Sezgin'i Anlamak" başlığıyla gerçekleştirdiği sunumunda "Fuat SEZGİN'in İslam bilim tarihi açısından en önemli tezi ve ispatı, modern-postmodern paradigmanın ürettiği, pozitivist anlayışla sıkça dillendirilen "Müslümanların bilime katkılarının olmadığı" kabulünü (postüla) kökünden sarsması ve hatta yıkmasıdır. Ona göre Müslümanlar diğer kültür havzalarından edindikleri bilimsel tecrübeyi geliştirmişler, ilave olarak da yeni bilimsel veriler ve keşifler yapmışlardır." dedi.

Panel son olarak konuşmacılara Rektör Vekili Prof. Dr. Faruk KAYA tarafından günün anısına teşekkür plaketi verilmesi ile sona erdi.

Kaynak: Bültenler / Güncel
title