Ahmet Atam: Geredeli'ye Yönelik Saldırıyı Şiddetle Kınıyorum
Kütahya Baro Başkanı Ahmet Atam, Kocaeli’nin İzmit ilçesinde silahlı saldırı nedeniyle hayatını kaybeden avukat Mehmet Samim Geredeli için başsağlığı mesajı yayınladı.
Kütahya Baro Başkanı Ahmet Atam, Kocaeli'nin İzmit ilçesinde silahlı saldırı nedeniyle hayatını kaybeden avukat Mehmet Samim Geredeli için başsağlığı mesajı yayınladı.
Atam, mesajında, saldırıyı şiddetle kınadığını belirtti.
Geredeli'ye Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyen Atam, "Öncelikle Kocaeli Barosuna mensup meslektaşımız Avukat Mehmet Samim Geredeli'ye yapılan hunharca saldırıyı nefretle bir kez daha kınıyor; başta ailesi ve tüm camiamıza başsağlığı diliyorum.Acaba son yıllarda meslektaşlarımıza ve mesleğe yapılan bu saldırılardaki artış ve bunları cesaretlendiren ortam nasıl oluştu veya nasıl oluşturuldu? Meslektaşlarımız nasıl bu kadar açıktan ve hiç bir sebep yokken saldırıya maruz kalıyor? Saldırganları cesaretlendiren ve buna yönlendiren etkenler nedir?. Avukatın yargının kurucu unsurlarından biri olduğunun göz ardı edilmesi, bir süredir çeşitli şekillerde mesleğin itibarsızlaştırılması tabii ki bunda başlıca etken. Çeşitli düzenlemelerle mesleğin kamusal yanı adeta ortadan kaldırılarak bir serbest meslek erbabı imiş gibi görünmesine neden oldu. Avukat girdiği davada, yaptığı takipte adeta vekalet veren iş sahibinin bizatihi kendisiymiş veya ortağıymış gibi görülmesine, savunmanlığını yaptığı kişinin suç ortağıymışçasına muamele görmesine, bazılarınca da suçluyla hareket edip delilleri karartan, adaletin tecellisini engelleyen veya geciktiren bir kişiymiş gibi algılanmasına sebep oldu.Özellikle son yıllarda liyakatın göz ardı edilmesi ve hepimizce malum Fetö denen terör örgütünün adliyelerde yerleşmesi, vatandaşın bağımsız ve tarafsız yargıya olan güveninin nerede ise yok olmaya başlamasına mevcut hukuk düzeninin yerini düzensizliğe bırakmasına ve gerçek hukukçuların varlığının engel olarak görülür olmasına neden oldu.
Avukatların dosya incelemesinden tutunda, cezaevindeki müvekkili ile görüşmesine kadar yaşadığı sıkıntılılar, savunmasını yaptığı kişiyle suç ortağıymış gibi görülüp bazen bu nedenle hürriyetinin kısıtlanması, görsel basından hepimizin yakinen şahit olduğu gibi adliye kapılarında dövülüp, yerlerde sürüklenmesi, tartaklanması ve çeşitli şekillerde fiziki ve manevi saldırıya uğraması, en son Urfa Baro Başkanımıza yapılan muamele ve daha bir çok şekilde cereyan eden uygulamalar, görevlerini yaparken karşılaştıkları sorunların çözümlenememesi mesleğin ve meslektaşlarımızın toplum nazarındaki itibarını zedeledi. Tabii ki bunların yanında hukuk fakültelerinin günden güne artması ve buradan mezun olanların eğitim seviyesinde bir standardın sağlanamaması nedeniyle bilgi bakımından yetersiz ve Türkiye'nin ihtiyacından fazla bir mezun sayısıyla karşılaşılması, hukuk fakültelerinden mezun olanların hiçbir sınavdan geçirilmeden kolayca avukat olabilmesinin yarattığı nitelik ve saygınlık kaybı avukatı ve avukatlığı her türlü saldırıya açık hale getirmiştir. Bu gün için 100 ün üzerinde hukuk fakültesi ve hukuk eğitimi alan altmışbeşbin öğrenci olduğu düşünüldüğünde ve bunların bir çoğunun bundan önce olduğu gibi kolayca bu ünvanı alıp mesleğe başlayacakları da düşünüldüğünde avukatlık mesleği de sıradanlaşmış, gerek kamu görevlisi ve gerekse her kesimin rahatça saldırabileceği bir konuma gelinmiştir.Kocaelin de kutsal savunma mesleğini ifa ederken haince saldırıya uğrayıp görev şehidi olan meslektaşımız ve aynı gün Korkutelin de görevli savcımıza makamında yapılan silahlı saldırı, aslında toplumun geleceğine saldırmakla eş anlamlıdır. Herkesin er geç hukuka, hukukçuya ve özellikle iyi bir avukata ihtiyacı olur. Bu unutulmamalıdır" ifadelerini kullandı. (EFE) - KÜTAHYA