Afyon'da Gezi Protestolarına Önce Takipsizlik, Sonra Dava

Gezi Parkı eylemleri süresince Afyonkarahisar'da protesto, yürüyüş, gösteri yapan ve haklarında 'kovuşturmaya gerek görülmeyen' 54 kişi, haklarında yapılan ikinci soruşturma sonunda açılan davada' Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet' ile 'trafiği tehlikeye düşürmek' suçlarından yargılanacak.

Afyonkarahisar'da, İstanbul Gezi Parkı olayları sonrası yaşananları protesto etmek isteyen CHP İl Teşkilatı, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türkiye Gençlik Birliği ve bu gruplardan bağımsız öğrenciler, 8 farklı tarihte ve 4 farklı yerde gösteri ve yürüyüş yaptı.

Gezi olaylarından birkaç ay sonra Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğü'ne çağırılan eylemcilerin ifadeleri alındı. İncelemenin ardından savcı, 54 kişi hakkında 'suçun yasal unsurları oluşmadığı' gerekçesiyle ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

MİLLETVEKİLİ TOPTAŞ'IN DA ADI GEÇTİ

Bir süre sonra dosyayı yeniden açan Afyonkarahisar Cumhuriyet Savcısı Ahmet Çamoğlu, emniyetin tuttuğu tutanakları örnek gösterdi ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 'Genel yollar ile parklarda toplantı yapılamaz, gösteri yürüyüşleri düzenlenemez' maddesine aykırı hareket ettikleri gerekçesiyle, şüpheliler hakkında kamu davası açılması talebinde bulundu.

Dava, Afyonkarahisar 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş'ın da dava dosyasında şüpheli olarak tanımlandığı, ancak Toptaş'ın dosyasının ayrılarak Cumhuriyet Başsavcısı Adem Yazar tarafından takip edildiği belirtildi. Afyonkarahisar'da 54 sanığın yargılanacağı davanın ilk duruşması ise 15 Ekim'de yapılacak.

'HAKLI MÜCADELEMİZ SÜRECEK'

Konuya ilişkin konuşan CHP İl Başkanı Yalçın Görgöz, CHP'lilerin 1 Haziran 2013 tarihinde parti önünde toplanarak slogan atması nedeniyle davanın sanığı olduklarını savundu. Gezi olaylarının Türkiye'de bir dönüm noktası olduğunu kaydeden Başkan Görgöz, şöyle dedi:

"Hiç kimsenin beklemediği bir zamanda gençler, herhangi bir parti ve düşünceye bağlı kalmadan doğal bir tepki oluşturdu. Bu bütün dünyaya bir örnek oluşturdu. Davalar açılır, kapanır ama bu onurlu duruşumuz, o haklı mücadele sürecektir. Her şeye rağmen biz hukuka, adalete güveniyoruz."

TRAFİĞE KAPALI YOLDA TRAFİĞİ TEHLİKEYE DÜŞÜRMEK

Davanın sanıklarından 13 KESK'li arasında yer alan KESK İl Temsilcisi Hüdaverdi Kılınç da, 5 Haziran 2013 tarihinde il temsilciliğinin bulunduğu İkinci Cadde üzerinde yaptıkları oturma eyleminin davaya konu edildiğini belirtti. Kılınç, şöyle dedi:

"Afyon'da, Gezi'deki insanlara destek olmak için trafiğe kapalı bir yolda pasif direniş göstererek, oturma eylemi yaptık. Tabii ki bu sırada bazı sloganlar da attık. Nasıl oluyorsa başka bir savcının takipsizlik kararı verdiği, herhangi bir suç unsuru görmediği dosya, bir başka savcı tarafından tekrar açılıyor. Pek çok olayla birleştirilerek artık nerededeyse 'torba dava'ya dönüştürülüyor. Trafiğe kapalı yolda yaptığımız eylem sırasında trafiği tehlikeye düşürmekle suçlanıyoruz. Demokratik ülkelerde bu tür olaylarda dava açılmadığını hatırlatmak isteriz."