Afrikalıların kıvraklığı horon ile birleşti
Kamerunlu üniversite öğrencilerinden oluşan Afrodeniz Horon Ekibi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile horon tepmek istiyor.
Kamerunlu üniversite öğrencilerinden oluşan Afrodeniz Horon Ekibi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile horon tepmek istiyor.
Her yıl İçişleri Bakanlığı Göç İdaresince, "18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü" dolayısıyla düzenlenen etkinliklerde, Türkiye'ye çeşitli ülkelerden gelen yabancı misafirler performanslar sergiliyor.
Bu yılki etkinlikte sahne alan Afrodeniz Horon Ekibi, Karadeniz'in kıvrak dansı horonu oynamakta gösterdikleri başarılarıyla göz doldurdu.
Kamerunlu gençlerden oluşan Afrodeniz Horon Ekibi'nin ortaya çıkmasına vesile olan organizatör Osman Nuri Yazıcı, grubun bir araya geliş hikayesini AA'ya anlattı.
"Türkiye'de yaşayan yabancı misafirlerimizi kaynaştıran bu yılki etkinlikte bir farklılığa imza atalım dedik ve Afrodeniz Horon Ekibini kurduk." diyen Yazıcı, Afrikalı insanların genlerinde dans ve müziğe yatkınlık olduğunun belirtti.
Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ekibimize iki hafta boyunca özel hocalarımızla ders verdik. O kadar yetenekliler ki hemen horon oynamaya başladılar. Etkinlik gecesi de çok güzel bir dans gösterisi ortaya koyarak hem çok beğeni aldılar hem de bizi onurlandırdılar. Bildiğiniz gibi Türkiye'de 193 ülkeden dünya vatandaşını ağırlıyoruz. Bugüne kadar hep onların sıkıntıları, problemleri gün yüzüne çıktı. Aslında fırsat verildiğinde onların da Türk kültürüyle ne kadar kolay kaynaşabildiğini ve yeteneklerini ortaya koyabileceklerini göstermiş olduk. Şimdi ekibimizin en büyük hayali Cumhurbaşkanımız ile horon oynamak."
"Afrodeniz Ekibini Afrika'ya götüreceğiz"
Halk Oyunları ve Dans Eğitmeni Emircan Kalender ise 15 yıldır eğitmenlik yaptığını, özellikle Karadeniz'in kıvrak dansı horonu yeni nesillere öğretmeye devam ettiklerini dile getirdi.
Kalender, Afrodeniz Horon projesinin, Göç İdaresi Başkanlığından kendilerine gelen bir teklif ile hayata geçtiğinin altını çizerek, "Biz de seve seve kabul ettik. Afrikalı arkadaşlarla 2 hafta gibi bir çalışma yaptık. Arkadaşların dansa yatkın olmaları işimizi kolaylaştırdı. Kısa sürede horon oynamaları bizi de şaşırttı. Göç İdaresi'nin gecesindeki gösteriden sonra sosyal medyada ilgi odağı oldular ve çok olumlu tepkiler aldılar." diye konuştu.
Projeyi bir adım öteye taşımak istediklerini vurgulayan Kalender, "Şimdi Afrodeniz ekibini Afrika'ya götüreceğiz. Orada hem Türk kültürünü tanıtacağız hem de Afrikalı kardeşlerimizle dostluk ilişkilerimizi geliştireceğiz. Bu şekilde dünyaya da örnek olacağız." dedi.
"Horon oynamayı çok seviyorum"
Kamerun'dan üniversite için Türkiye'ye gelen 29 yaşındaki Joanas Awandem Nkengafac, 6 yıldır Türkiye'de yaşadığını ve siyaset bilimi alanında yüksek lisans yaptığını söyledi.
Nkengafac, Yazıcı ile yolları kesiştiğinde kendisine ilginç bir teklifte bulunduğunu aktararak, şöyle konuştu:
"Osman Bey, 'Kamerun'dan gelen diğer arkadaşlarınla bir grup kurmak ve Karadeniz oyunları oynak ister misiniz?' diye sordu. Biz zaten dans etmeyi seven bir toplumuz, Kamerun dansları da Karadeniz dansları gibi oldukça hareketli. 'Neden olmasın?' dedik ve bir grup oluşturduk. 4-5 ders aldıktan sonra artık horon oynayabildiğimizi gördük. Bunun Afrikalıların dans konusundaki özel yeteneklerinden kaynaklandığını düşünüyorum. Türk danslarını özellikle de horon oynamayı çok seviyorum. Ayrıca Karadeniz müziklerini de çok seviyorum."
Türkiye'de yaşamaktan çok mutlu olduğunu belirten Nkengafac, Türkiye'de en çok sevdiği yiyeceklerin başında çiğ köftenin geldiğini söyledi.
"Değişik kültürleri ve dansları keşfetmeyi seviyorum"
Türkiye'de 3 yıldır yaşayan 26 yaşındaki Caleb Enom Tarhebai de özel bir üniversitede elektrik elektronik mühendisliğinde yüksek lisans yaptığını ifade etti.
Horonun çok eğlenceli ve özel bir dans olduğunu anlatan Tarhebai, "Dans etmeyi çok seviyorum, bana heyecan veriyor. Horon o kadar hareketli bir dans ki bana spor yapmak gibi zevk veriyor. Değişik kültürleri ve dansları keşfetmeyi seviyorum bu anlamda horon ile tanışmaktan çok mutluyum." dedi.
Türkiye'de olmaktan mutlu olduğunu ancak yüksek lisansı bittikten sonra Avrupa'ya gitmek istediğini dile getiren Tarhebai, Avrupa tecrübesinden sonra yine Türkiye'ye dönmek istediğini kaydetti.
Tarhebai, Türk mutfağını çok beğendiğini en çok sevdiği yemeğin kebap olduğunu belirtti.
-"Horonu ilk kez sosyal medyada gördüm"
İstanbul'da 4 yıldır yaşayan 28 yaşındaki Cyril Betangbe Etuetlefac ise siyaset bilimi alanında eğitim aldığını dile getirdi.
Etuetlefac, horonu ilk kez sosyal medyada gördüğünü ve çok beğendiğini ifade ederek, "Osman Bey ve arkadaşlardan horon üzerine bir ekip kurma teklifi geldiğinde çok mutlu oldum ve bir o kadar da heyecanlandım. Kursa gelip ders aldığım gibi internetten de çok sayıda video izleyerek evde pratik yaptım. Afrika'da da Türkiye'de olduğu gibi çok çeşitli danslarımız var. Horonu çok hareketli ve insana adrenalin veren bir dans olması nedeniyle çok seviyorum" diye konuştu.
Türkiye'ye ait sevdiği birçok şey olduğunu ve Türk bayraklı bir kolyeyi her zaman boynunda taşıdığını anlatan Etuetlefac, Türk yemeklerinden özellikle kuru fasulye ve pilavı sevdiğini söyledi.
Türk halkının misafirperverliğinden çok mutlu olduğunu aktaran Etuetlefac, eğitiminin ardından yaşamına Türkiye'de devam etmek istediğini kaydetti.
Henüz bir yıldır Türkiye'de yaşayan 29 yaşındaki Felie Marndu da horonu öğrenmeye başladığında çok zor bir dans olduğunu düşündüğünü vurgulayarak, "Ancak öğrenmeye başladıkça çok sevdim ve dans etmekten zevk aldım." dedi.