Haberler
Halep'te büyük kriz! Sorun çözülmezse kaybedilmesi an meselesi

Halep'te büyük kriz! Sorun çözülmezse kaybedilmesi an meselesi

Suriye'deki operasyon sonrası Fransızların 102 yıl önce hazırladığı harita yeniden gündem oldu

102 yıl sonra ortaya çıkan harita Orta Doğu'yu karıştıracak

Yenidoğan soruşturmasında 2. dalga operasyonu: 14 şüpheli daha gözaltına alındı

Türkiye'nin kilitlendiği soruşturmada yeni gözaltılar var

Sıkıyönetim ilanı Güney Kore'yi karıştırdı! Başkan Yoon'un yardımcıları istifa etti, sokaklar yangın yeri

Üst düzey isimlerin hepsi istifa etti, atılan sloganlar sokakları inletti

Afrikalı küçük Ebi'nin karanlık dünyası aydınlatılamadı

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Gine'de 15 günlük bir bebekken üvey annesi tarafından gözlerine dökülen asit nedeniyle göremez hale gelen 8 yaşındaki Ebi Bezer Santos Nhaga'nın İstanbul'da gerçekleştirilen ameliyatında göz küresinin tamamen hasar gördüğü, ileride yapılabilecek göz nakli, kornea nakli veya kornea protezi...

Gine'de 15 günlük bir bebekken üvey annesi tarafından gözlerine dökülen asit nedeniyle göremez hale gelen 8 yaşındaki Ebi Bezer Santos Nhaga'nın İstanbul'da gerçekleştirilen ameliyatında göz küresinin tamamen hasar gördüğü, ileride yapılabilecek göz nakli, kornea nakli veya kornea protezi şansının bulunmadığı tespit edildi.

Afrikalı yardım kuruluşu Charity Foundation tarafından sosyal medyada başlatılan kampanyadan sonra hikayesi yüz binlerce insanın yüreğine dokunan Ebi için Çeçenistan Grozni Devlet Hastanesinden çocuk doktoru Prof. Dr. Baiev Hasan harekete geçti. Türkiye'deki meslektaşı Göz Hastalıkları Oküloplastik ve Orbital Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ümit Beden ile iletişim kuran Hasan, Afrikalı Vakfın küçük Ebi'yi İstanbul'a getirmesini sağladı.

İstanbul'da bir özel hastanede bugün gerçekleştirilen ameliyata ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Ümit Beden, Ebi'nin yaşadığı olay sonucu göz kapaklarının tahrip olduğunu, bir göz küresini kaybettiğini, diğer gözünde de göz küresinin içeride durduğunu anlattı.

Tomografideki görüntüsünde göz küresi içeride durduğu ve Ebi güneş ışığını algıladığını söylediği için "Acaba o küre çalışılabilir mi?" diye bir umutla düşündüklerini ifade eden Prof. Dr. Beden, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İlk aşamada gözü açıp yüzeyini yeniden yapılandırabilseydik bir kaç ay sonra kornea nakli, nakile uygun değilse bir kornea protezimle görme şansı verebilecektik. Bu niyetle girdik zaten ameliyata. Kapakları açtıktan sonra yoğun bir iltihap ve hasar dokusu vardı. Onu geçtik, göze ulaştık, gördük ki göz tomografide görüldüğü gibi sağlam bir göz küresi değil. Tamamen hasar görmüş, hiç bir göz dokusu barındırmayan, tamamen harap olmuş bir su balonu gibi kistik göz diye tarif ettiğimiz bir yapıya dönüşmüş. Böyle olunca ileride yapılabilecek bir göz nakli, kornea nakli veya kornea protezi şansı kalmıyor. Böyle bir yapıya bunlar uygulanamaz. Biraz daha sağlam bir kaç göz dokusu olması gerekirdi bunun için. O yüzden pek şansı olmadığını gördük. Sadece kozmetik amaçla bir şey yapmanın uygun olmayacağını düşündük tekrar geri kapattık."

"Üzgünüz ama bundan sonra ona iyi bir hayat verebiliriz"

Operasyonun 1,5 saat sürdüğünü belirten Prof. Dr. Ümit Beden, Ebi'nin hastanede bulunduğunu, biraz ağrısının olduğunu, bir kaç gün sonra evine dönebileceğini söyledi.

Prof. Dr. Beden, "En azından bir şans var mı denedik, olamayacağını gördük. Üzgünüz ama bundan sonra ona iyi bir hayat verebiliriz. Zaten Mila, onun için uluslararası bir organizasyonla çok iyi bir yardım toplamıştı. Buradaki hastane masrafları gibi bütün giderleri ben kendim karşılayacağım ve Ebi için toplanan bütün ücret Ebi'ye verilsin istedim. Onlar da buna sevindiler. En azından güzel bir hayat yaşaması için elimizden geleni yapmış olacağız." dedi.

Ebi'nin bu operasyon için Afrika'da bir çok hastaneye götürüldüğünü ancak içlerine sinmediği için güvendikleri bir ülke olan Türkiye'yi tercih ettiklerini aktaran Prof. Dr. Beden, "Türkiye'ye şu anda bir çok ülke güveniyor sağlık turizmi açısından. Bir şansı varsa biz burada her şeyi yapabiliyoruz. Gözün kendi içinde 14 ayrı bölümü var. Hepsi burada çok iyi ve dünyadan geri kalmayacak şekilde son teknolojiyle çalışan branşlar. Ben kendi adıma kapaklarını, göz yüzeyini onarıp, sağlam göz dokusu bulsaydım, sonra bir kornea departmanıyla sonra belki retina departmanıyla, kornea proteziyle işlere devam ederek sonuçlandıracaktım. Türkiye'nin seçilmesinin sebebi, tıp açısından ilerideyiz, iyi bir noktadayız." diye konuştu.

Gözle ilgili yeni çalışmalar ileride Ebi'ye ışık olabilir

Bir iki yıl öncesine kadar retinası bozuk olan hastaların gözünün içine çip takılarak görmenin sağlanabildiğini ifade eden Prof. Dr. Beden, şöyle devam etti:

"Son bir iki senedir bu proje şu yönde değişti, artık gözden bir umut yoksa bile yapay kamera ile kabloları doğrudan beyne takarak, beynin görüntü almasını sağlayabiliyor bu sistem. Belki gözü olmayan, gözüne çip takılamayacak Ebi gibi hastalar için ileride bu sistem bir ışık kaynağı olacak. Çünkü gören doku göz değildir, bir alıcı kameradır. Gören beyindir. Siz görüntüyü, gerekli elektrik sinyaller ile beynin uygun yerlerine verirseniz, bu hastalar görmeyi öğreniyorlar. Bu çalışmanın sağlam verileri elimize ulaşmaya başladıktan sonra dünyadaki herkes için kullanılabilir hale gelecek tabi ki Ebi de bundan faydalanacak. Nerede yapılıyorsa bu, o konu tekrar değerlendirilir."

Afrikalı küçük Ebi'nin karanlık dünyası aydınlatılamadı
Kaynak: AA / Güncel
title