Afrika'nın en eski sakinlerinden Pigmeler, binlerce yıllık ilkel yaşam tarzlarından vazgeçmiyor
Yaşamlarını yaklaşık 5 bin yıldır ormanlarda avcılık yaparak sürdüren Pigmeler ilkel yaşam tarzlarından vazgeçmek istemiyor.
Yaşamlarını yaklaşık 5 bin yıldır ormanlarda avcılık yaparak sürdüren Pigmeler ilkel yaşam tarzlarından vazgeçmek istemiyor.
Orta ve Batı Afrika'nın Atlas Okyanusu'na yakın ormanlık alanlarında yaşayan ve dünyanın en kısa boylu insanları olarak bilinen Pigmeler, aradan geçen binlerce yıla rağmen avcılık kültürünü devam ettirmeye çalışıyor.
Ortalama 120 santimetre boyundaki yerlilere, Yunanca "cüce" anlamına gelen "pigme" adını Avrupalılar vermişti.
Günümüzde yaklaşık 120 bin Pigme olduğu sanılıyor. Pigmelerin büyük bir kısmı, Kamerun'un Atlas Okyanusu'na yakın ormanlık alanlarında yaşıyor.
Ruanda, Burundi, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Zambiya, Gabon ve Angola'da da küçük Pigme grupları bulunuyor.
5 bin yıllık avcılık kültürünü devam ettirmek istiyorlar
Pigmelerin yaşadığı yağmur ormanları kereste üretimi ve madencilik nedeniyle hızla tükeniyor. Milli park haline dönüştürülen ormanlarda yaşamasına izin verilmeyen Pigmelerin, yaşam alanları giderek daralıyor.
Kamerun hükümetinin, Pigmelerin yerleşik hayata geçmesi için uygulamaya koymak istediği entegrasyon çalışmaları başarıya ulaşmıyor.
Yabancılarla iletişim kurmayı ve fotoğraflarının çekilmesini sevmeyen Pigmeler, Afrika kıtasının yerleşik halklarından farklı bir yaşam tarzı sürüyor.
Hala ilk çağ insanları gibi yaşayan Pigmeler, zamanlarının büyük bir kısmını ormanların derinliklerinde avcılık yaparak ve meyvelerle otları toplayarak geçiriyor.
Para kullanmayan Pigmeler, avladıkları ve topladıkları ürünleri diğer topluluklarla ihtiyaçları karşılığında takas ediyor.
Av hayvanı bulmak için sık sık yer değiştiren Pigmeler, maymun, antilop, ceylan ve filleri öldürmek için tahta ve taştan ok ve mızrak yapıyor, pala kullanıyor.
Yabani meyve ağaçları Pigmeler için ana besin kaynaklarından. Safou olarak adlandırılan yabani erik, yabani mango ve fındık gibi meyveler Pigmeler tarafından günlük tüketiliyor.
Kamerun'un batısında bulunan Kribi kentine yaklaşık 70 kilometre mesafede Bikuitsi-Njule yerleşkesinde yaşayan Pigme Fouer ailesinin lideri Nzie Fouer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Hayatımızı balık avlayarak, avcılık yaparak ve ormanda meyve toplayarak devam ettirmek istiyoruz. Ama bazı insanların ormanlarımızdaki ağaçları kesmeye başlaması, evlerimizi ele geçirmek istemesi bizi endişelendiriyor." dedi.
Ormanı aynı zamanda eczane olarak kullanıyorlar
Ormanın Bikuitsi- Njule bölgesinde yaşayan Pigme Amoura ailesinin en yaşlı üyesi Aboumyem Amoura, "Ben bu ormanda doğdum ve burada ölmek istiyorum. Bu orman bize ihtiyacımız olan her şeyi veriyor." şeklinde konuştu.
Vatandaş olarak kabul edilmedikleri için yaşadıkları yerlerin sağlık başta olmak üzere hiçbir sosyal hizmetinden faydalanamayan Pigmeler, ormandaki ağaçların yapraklarını, kabuklarını ve yabani bitkileri tedavi için kullanıyor.
Pigmelerin yaşadığı yağmur ormanlarında yaygın olarak bulunan Moringa ağacının (Mucize ağaç) yapraklarından yapılan şurup yüksek tansiyon tedavisinde kullanılıyor.
Zehirlenmelere karşı Nlouer bitkisinden ürettikleri kremi kullanan Pigmeler, Abda Zoak ağacının (Fil Ağacı) kabuğunu kaynatarak elde ettikleri şurubu ise mide rahatsızlıkları ve kadınların hamilelik döneminde yaşadığı rahatsızlıkların tedavisinde kullanıyor.
Kemik ve eklem ağrılarının tedavisi için ise Azobe ağacının kabuğunu ısıtarak sorunlu bölgeye masaj yaparak uyguluyorlar.
Nzon ve Mbunde ağacından yaptıkları evlerde yaşıyorlar
Pigmeler ormanda sıklıkla bulunan Nzon ve Mbunde ağacının dallarından ve geniş yapraklarından inşa ettikleri evlerde yaşıyor.
Sık sık yer değiştiren Pigmeler geçici olarak kullandıkları evleri yaklaşık bir saatte inşa ediyor.
Avlanarak ve yabani meyve toplayarak günlerini geçiren Pigmeler, akşam yaktıkları ateşin etrafında toplanarak sohbet ediyor, aile büyüklerinin nasihatlerini dinliyor ve dans ediyor.
Pigmeler ölümden sonraki hayata inanıyor
Genelde Animizm inancını koruyan Pigmeler, doğadaki her şeyin maddi varlığının yanı sıra bir de ruha sahip olduğuna inanıyor ve her nesnenin bir ruh tarafından kontrol edildiğini düşünüyor.
Pigmeler, ölümden sonraki hayata inandıkları ve atalarının ruhlarının her yerde yaşadığını düşündükleri için ölülerini ağaç kabuklarında veya mağaralarda saklıyor.
Ancak son yıllarda yerleşik hayatla temas kuran Pigmeler arasında Müslüman ve Hristiyan olanlara da rastlamak mümkün.