Af Örgütünden Önemli Rapor

Örgütün raporunda Uludere katliamı, Hrant Dink davası; Büşra Ersanlı, Fazıl Say ve Ragıp Zarakolu'nun durumu ile KCK davasından yargılanan 44 gazeteci de yer aldı. Raporda Pozantı Cezevi'nde çocukların taciz ve tecavüze uğraması, vicdani retçi Halil Savda, ODTÜ'de yaşanan olaylar, Engin Çeber ve Cihan Kırmızıgül davalarından da söz edildi.

"Türkiye, bölgesel aktör olarak etkisi artsa da, binlerce kişiyi adil olmayan yargılamalar sonucu mahkum edip cezaevlerinde çürümeye bırakarak ifade özgürlüğü haklarını ihlal etti ve insan haklarını gözetmek konusunda önemli bir ilerleme kaydetmedi" denen raporda, Türkiye'nin durumu; ifade özgürlüğü hakkı, işkence ve kötü muamele, polisin aşırı güç kullanımı, cezasızlık, adil olmayan yargılanmalar, silahlı gruplar tarafından gerçekleştirilen ihlaller, vicdani retçiler, mülteciler ve sığınmacıların hakları başlıkları altında incelendi. Raporda Türkiye ile ilgili şu değerlendirmeler yer aldı:

"Türkiye'de sınırlı yasal değişiklere rağmen ifade özgürlüğü kısıtlı kaldı. Polis barışçıl gösterileri dağıtmak için aşırı güç kullandı. Devlet görevlilerinin gerçekleştirdiği iddia edilen insan hakları ihlalleri ile ilgili soruşturmalar ve kovuşturmalar kusurluydu. Terörle mücadele yasası uyarınca adil olmayan yargılamalar devam etti. Bombalı saldırılar sivillerin yaşamına mal oldu. Vicdani ret hakkını tanımak ve cinsel yönelim ya da cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılığı yasaklamak için herhangi bir adım atmadı. Türkiye, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadele etmek için daha güçlü yasal koruma yöntemleri benimsedi ancak var olan mekanizmalar iyi bir biçimde uygulanmadı."

ULUDERE VE SELİM AY'A VURGU

Uludere katliamıyla ilgili yargılamaya da dikkat çeken Af Örgütü, olayı soruşturan savcılığın olay yeri incelemesi yapmaması ve görgü tanıklarının ifadelerini almamasına vurgu yaptı. İşkence ve kötü muamele olayları konusunda ceza alan kamu görevlilerinin cezalarının ertelendiği ve görevlerine devam ettiklerine dikkat çeken Af Örgütü, Sedat Selim Ay'ın İstanbul Terörle Mücadele Şubesi şefliğine getirildiğinin altını çizdi.

Terörizmle Mücadele Yasası nedeniyle haksız yargılamalarının 2013'te de devam ettiğinin belirtildiği raporda, uzun tutukluluk sürelerine de yer verildi. Yargılamaların etkili olmayan delillerle yapıldığının ve binlerce kişinin barışçıl gösterilere katılmaları nedeniyle terörist suçlamasıyla yargılandığının ifade edildiği raporda Cihan Kırmızıgül davasına da yer ayrıldı.

Vicdani ret konusunda hiçbir düzenleme yapılmadığının belirtildiği raporda, retçilerin ve onları destekleyenlerin de yargılandığının belirtilerek, İnan Süver, Cenk Atasoy ve Arda Sakut'un davalarıyla hak ihlali yapıldığı belirtildi.

Kadına şiddet karşısında etkin bir çaba verilmediği vurgulanırken, Türkiye'nin imzaladığı Kadına Yönelil Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nin gereğinin yerine getirilmediği ifade edildi.

DİNK DAVASI DA RAPORDA

Hrant Dink cinayetinde devlet görevlilerinin kusurunun tam olarak soruşturulmadığı da raporda yer aldı. İfade özgürlüğü kapsamında vicdani retçi Halil Savda'nın "Halkı askerlikten soğutma" gerekçesiyle mahkum edilmesi, Fazıl Say'a "Dini değerleri aşağılamak" suçundan dava açılması, Ahmet Şık ve Nedim Şener'in 375 gün tutuklu kaldıktan sonra, duruşma öncesi serbest bırakılması, KCK üyesi olmakla yargılanan 44 gazetecinin davası ve Ragıp Zarakolu ile Büşra Ersanlı'nın BDP'nin Siyaset Akademisi'nde verdikleri dersler yüzünden yargılandıkları davada tahliye edilmeleri de raporda yer aldı.