Adnan Hoca Davası'nda Başkan ile Üye Hakimin Şaşkınlık Veren Tartışması
Böylesi hiç görülmedi.
Böylesi hiç görülmedi. Adnan Hoca'nın aralarında bulunduğu sanıklar da salondayken "usul" konusunda başlayan görüş ayrılığı 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Başkanı Selahattin Toğuş'la üye hakim Savaş Yıldırım arasında ciddi bir tartışmaya dönüştü.
İşte bazı anlarda seslerin de yükseldiği o tartışma:
Başkan, "Bir sonraki duruşmaya gelmemeniz halinde hakkınızda yakalama kararı çıkarılacak"
Üye hakim, 'Sanıkları bağışık(vareste tutarak) yargılayın. Adamları yakalamak için elinizden geleni yapıyorsunuz"
Başkan, "'Evet, yapacağız tabii ki"
Üye hakim, "Tutuklama için çok meraklısınız. Böyle ara karar olmaz. Bu kararın altına biz de imza atacağız"
Başkan, "Bunun yeri burası değil. Müzakere edilerek karar verilir. Burada tartışmayalım"
MAHKEMEDE HERKES DONDU KALDI
Kamuoyunda "Adnan Hoca" olarak tanınan Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın çıkar amaçlı suç örgüt kurmak ve üyesi olmak suçundan yargılandıkları yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Oktar'ın da aralarında yer aldığı tutuksuz 4 sanık katıldı.
MAHKEME BAŞKANI "İYİLEŞTİNİZ Mİ?" DİYE SORDU
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda görülen duruşmada Mahkeme Heyeti Başkanı Selahattin Toğuş, mahkemeye celse arasında gelen evrakları okudu. Mahkeme Başkanı Toğuş, daha önce sağlık raporu göndererek duruşmalara gelmeyen sanık Adnan Oktar'a, "Nasıl oldunuz, iyileştiniz mi?" diye sordu. Sanık Oktar da, "İyileştim. Şu an duruşmadayım" diye cevapladı.
ADNAN OKTAR'DAN BAŞKANA; SİZE GÜVENİYORUZ
Yeni bir talebi olup olmadığı sorulan sanık Adnan Oktar'ın, "Size güveniyoruz" dediği Başkan Toğuş, "Güveneceksiniz, sonuçta burası devlet kapısıdır. Burada bir yanlış olursa bunun Ankara'sı var" ifadesini kullandı.
BAŞKAN İLE ÜYE HAKİMİN İLK TARTIŞMASI
Mahkeme Başkanı Toğuş avukatların, davanın zaman aşımından dolayı düşmesine yönelik taleplerinin daha sonra değerlendirilmesine karar verildiğini belirtti ve bu ifadeleri tutanağa yazdırdı. Bu sırada üye hakim Savaş Yıldırım, Başkan Toğuş'a hitaben "Bu konuda ya şimdi karar verin ya da tutanağa bu şekilde bir ara karar yazdırmayın. Çünkü böyle bir ara karar usule aykırıdır" diye uyarıda bulundu. Uyarı üzerine başkan Toğuş ile üye hakim Yıldırım, duruşmada bir süre tartıştı. Daha sonra, Yıldırım'ın uyarısını dikkate alan Başkan Toğuş, bu ara kararı tutanaktan çıkarttırdı.
ÜYE HAKİMDEN, BAŞKANA 'YAKALAMA' ÇIKIŞI
Duruşmada hazır bulunan Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu 4 sanığa, bir sonraki celsede hazır bulunmalarını bildiren Başkan Toğuş, gelmemeleri halinde haklarında yakalama kararı çıkarılacağını da ara karara yazdırdı. Bu ara karara da itiraz eden ve sesini de yükselterek konuşan hakim Savaş Yıldırım, 'Sanıkları bağışık(vareste tutarak) yargılayın. Adamları yakalamak için elinizden geleni yapıyorsunuz" dedi. Başkan Toğuş'un, "Evet, yapacağız tabii ki" karşılığını verdiği Hakim Yıldırım, "Tutuklama için çok meraklısınız. Böyle ara karar olmaz. Bu kararın altına biz de imza atacağız" ifadesini kullandı. Yeniden konuşan Toğuş, "Bunun yeri burası değil. Müzakere edilerek karar verilir. Burada tartışmayalım" dedi. Mahkeme Heyeti Başkanı Toğuş, bu tartışma sonrası ara karar tutanağına, yakalama emri olmaksızın, "sanıkların duruşmada hazır bulunmaları" ifadelerini geçirdi. Arara kararların yazdırılmasından sonra duruşmaya gün verilmesi aşamasında da kısa süreli bir tartışma yaşandı. Üye hakim Salim Tuna duruşmayı 22 Mart 2013 tarihine erteleyebileceklerini söyledi. Bunun üzerine avukatlar, beklenen evrakların geç geleceğini belirterek duruşmanın Nisan ayı sonlarında bir günde yapılmasını talep etti. Bunun üzerine duruşma 26 Nisan 2013 tarihine ertelendi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, yaptığı yargılama sonucunda 24 Ekim 2005'te Adnan Oktar ile 34 sanık hakkındaki dava dosyasının zaman aşımı dolduğundan düşmesine karar vermişti. Kararı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 17 Mayıs 2007'de Adnan Oktar ile 17 sanık hakkındaki yerel mahkemenin kararını bozmuştu. Yüksek mahkeme, bozma kararında, "bu kişilerin grup olarak bir araya geldiklerini, basın-yayın kuruluşları üzerinde nüfuz elde etme, kendilerine ve başkalarına haksız çıkar sağlama, destekledikleri kişi ve siyasi partilerin seçimlerde oy elde etmesi için zor ve tehdit uygulamak suretiyle yıldırma, korkutma ve sindirme gücü kullanarak suç işlemek amacıyla örgüt kurduğunu" belirtmişti. Kararda, sanıkların eylemlerinin, 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu'nda baskı, cebir ve şiddet kullanarak çıkar amaçlı örgüt kurma ve yönetme suçunu düzenleyen 1. madde kapsamına girdiğinin sabit olduğuna yer verilmişti. Yüksek mahkeme, bu suç yönünden aralarında Oktar'ın da bulunduğu 18 sanık hakkında zaman aşımı süresinin dolmadığına işaret etmişti. Yeniden yapılan yargılamada İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, özel yetkili ağır ceza mahkemesinin davaya bakmakla görevli olduğuna karar vermişti. Uyuşmazlığın giderilmesi amacıyla dosyanın gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesi ise davaya bakmakla İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevli olduğunu belirterek, dosyayı iade etmişti. Bunun üzerine yargılaması sürdürülerek 9 Mayıs 2008'de karara bağlanan davada, Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu 6 sanık, "çıkar amaçlı örgüt kurmak ve yönetmek" suçundan 3'er yıl hapis cezasına çarptırılırken, 1 sanığın cezası ertelenmiş, 9 sanığın davası zaman aşımından düşmüş, 2 sanığın dosyası ise ayrılmıştı. Bu karar da Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından 28 Aralık 2009 tarihli kararla, 7 sanık açısından bozulmuştu.
SG - İstanbul / Kağıthane