Adliyede Kriz! Açığa Alınan Hakim Özçelik, Başsavcı Vekili ile Tartıştı
HSYK tarafından açığa alınan Hakim Metin Özçelik, Çağlayan Adliyesi'nde gazetecilerle vedalaşırken odaya giren Başsavcı Vekili ile tartıştı.
'Paralel yapı' soruşturmalarına bakan İstanbul'daki 10. Sulh Ceza hakiminin reddi kararına imza atan ve açığa alınan hâkim Metin Özçelik akşam saatlerinde Çağlayan Adalet Sarayı'na geldi. Metin Özçelik, adliyede bulunan basın odasına uğradı. Gazetecilere 'Odamı topladım. Sizinle de vedalaşmaya geldim." dedi.
SORUMLU BAŞSAVCI VEKİLİ POLİSLE BASIN ODASINA GELDİ: ÇIKIN DIŞARIDA YAPIN
Özçelik, gazetecilerle kararı hakkında sohbet ederken adliyenin idari işlerinden sorumlu başsavcı vekili Hacı Hasan Bölükbaşı ve bir grup polis basın odasına geldi. Bölükbaşı, odanın kapısını açarak, 'Burayı boşaltın. Burada basın açıklaması yapılamaz. Yapacaksanız çıkın dışarda yapın" dedi.
GAZETECİLER TEPKİ GÖSTERDİ
Bu duruma ilk tepkiyi gazeteciler gösterdi. Gazeteciler 'Başsavcı vekili Bölükbaşı'ya "Burası basın odası. Sohbet ediyoruz. Açıklama yapılmıyor. Basın açıklaması yapılsa kameralar ve fotoğraf makineleri olurdu. Biz sohbet ediyoruz" dedi.
"LÜTFEN DIŞARI ÇIKAR MISINIZ"
Basın mensuplarının itirazının ardından başsavcı vekili Bölükbaşı, açığa alınan hâkim Metin Özçelik'e dönerek 'Lütfen dışarı çıkar mısınız?' dedi. Özçelik de 'Tamam çıkıyorum başsavcım' diyerek çantasındaki yazılı açıklamaları basın mensuplarına dağıttı. Bu sırada Bölükbaşı yanındaki polislerle birlikte basın odasından ayrıldı. Ancak bazı basın mensuplarının "Çıkmayın" demesi üzerine bir süre daha odada kaldı.
"KARARIM HUKUKİDİR"
Kararının arkasında olduğunu belirten Özçelik, "Kararım tamamen hukukidir. Türkiye'de yaşananlar uzun süre sürdürülebilir bir durum değil. Türkiye'ye hukuk geri geldiğinde, şu an bu kararları verenler arkasında durabilecek mi? Umarım onlar da hukuki olarak kararlarını savunabilirler. Bu az önceki olay bile Türkiye'nin şu andaki geldiği durumu gösteriyor." dedi. Özçelik, bu sözlerinin ardından gazetecilerle tek tek tokalaşarak veda etti.
TAHLİYE KRİZİ
17-25 Aralık soruşturmalarının ardından, emniyetten tasfiye edilen polisler daha sonra 'devletteki paralel yapı' soruşturmaları kapsamında tutuklanmıştı.
Polislerin tahliyesini isteyen avukatları, geçtiğimiz hafta pazartesi günü nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği yerine İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'ne başvurdu. Oysa sulh ceza hâkimlikleri kurulurken çıkarılan kanuna göre, 'soruşturma kapsamındaki tutukluluk hallerine ve itirazlarına ilişkin başvuruları sulh ceza hakimleri' değerlendirdi. Talebi değerlendiren Metin Özçelik, polislerin tarafsızlığını yitirdiği için 'redd-i hâkim talebinde bulunduğu 10. Sulh Ceza hâkiminin de reddi yönünde karar vermişti. Hâkim Özçelik tahliye taleplerinin gelmesi üzerine soruşturma savcılarından şüphelilerle ilgili dosyayı istedi. Ancak soruşturma savcılığı yetkinin Sulh Ceza Hâkimliği'nde olduğunu belirterek, dosyaları göndermedi.
Tahliye taleplerini değerlendirmesi için ise dosyayı İstanbul 32. Asliye Ceza Hâkimliği'ne gönderdi. Bu mahkeminin hâkimi ise, Hrant Dink davasına bakan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin üye hâkimi olan Mustafa Başer.
Hâkim Başer cumartesi gecesi kararını verdi. Ancak soruşturma dosyalarını savcılığın 'yetkili olmadığı' için göndermediği Hâkim Başer, soruşturma dosyalarını incelemeden kararını açıkladı. Hâkim Başer, Samanyolu TV yöneticisi Hidayet Karaca ile Yurt Atayün, Ali Fuat Yılmazer ve Ömer Köse gibi isimlerin de aralarında bulunduğu 70'e yakın polisin tahliyesine karar verdi.
Mahkemenin bu kararı ile yargıda yeni bir tartışma başladı. Çünkü Sulh Ceza Hâkimliği devreye girdi. Nöbetçi İstanbul 10. Sulh Ceza Hâkimliği bir karar verdi. Yetkinin kendisinde olduğunu belirten İstanbul 10. Sulh Ceza Hâkimliği 'İstanbul 29. ve 32. Asliye Ceza mahkemelerinin kararlarının geçersiz olduğuna, soruşturma aşamasındaki tutuklama ve itirazları değerlendirme yetkisinin Sulh Ceza Hâkimliği'nde olduğuna' hükmetti. Sulh Ceza Hâkimliği bu kararını polislerin tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden sorumlu Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na da göndererek, polislerin tahliye edilmesinin önüne geçti. HSYK 2. Dairesi, Metin Özçelik ile Mustafa Başer'in, haklarındaki soruşturma sonuçlanana kadar tedbiren açığa alınmasına karar verdi.