Adli Yardım Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Projesi Açılış Töreni
Adalet Bakanı Yardımcı Bilal Uçar, FETÖ soruşturması kapsamında 3 binin üzerinde yargı mensubunun şu anda meslekten uzaklaştırıldığını belirterek, “2 bin 500 civarında tutuklu hakim ve savcı var. Biz hukukun üstünlüğü alanında kendimizi geliştirmeye çalışken, böyle bir örgütle de mücadele ediyoruz” dedi.
Adalet Bakanı Yardımcı Bilal Uçar, FETÖ soruşturması kapsamında 3 binin üzerinde yargı mensubunun şu anda meslekten uzaklaştırıldığını belirterek, "2 bin 500 civarında tutuklu hakim ve savcı var. Biz hukukun üstünlüğü alanında kendimizi geliştirmeye çalışken, böyle bir örgütle de mücadele ediyoruz" dedi.
Adli Yardım Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi'nin açılış töreni gerçekleştirildi. Açılış Törenine Adalet Bakanı Yardımcısı Bilal Uçar, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Fevzioğlu, AB Türkiye Delegasyonu Bela Szombatı, İspanya Büyük Elçisi Pablo Barbara Gomez, Litvanya Büyükelçisi Audrius Brüzga ve Maria Desamparados Mahıques katıldı.
Açılış töreninde konuşma yapan Adalet Bakanı Yardımcısı Bilal Uçar, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruldu yıldan itibaren kendisine çağdaş uygarlık seviyesinin hedef olarak belirlemiş yüzünü batıya dönmüş ve ileri demokrasi ülkelerin evrensel değerleriyle de bu hukuk sistemini kurmak için canla başla çalışmış gayret etmiştir. Hukuk sistemimizi daha iyi hale getirmek için Avrupa ile AB üyeleri ile birçok projeye yapıyoruz. Bakanlığımız, barolarımız, yüksek yargımız ve özellikle son 15 yıl içerisinde çok ciddi mesafeler aldık. Tabii zaman zaman hukuk sistemimiz içerisinde insan hakları ihlalleri noktasında sıkıntılı dönemler de geçirdik. Darbe dönemlerinde askeri müdahaleler Türkiye'de hukuk sistemimizin gelişmesinde en büyük engeli oluşturmuştur" dedi.
"3 binin üzerinde yargı mensubu şu anda meslekten uzaklaştırıldı"
Avrupalı yetkililerin FETÖ konusunda dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayan Uçar, "Biz bugün burada hukuk sistemimizi daha iyi bir hale getirebilmek için bu toplantıyı yapabiliyorsak, işte 15 Temmuz gecesi atlattığımız o darbeden sonra hukuk sistemimize vatandaşımızın, insanımızın sahip çıkmasındandır. Bu son yaşadığımız darbe girişimi, dünyada eşine çok fazla rastladığımız bir şey değildir. Çünkü bu öyle bir örgüt ki, 40 yıldan bu yana bizim insanımızın kutsal değerlerinin arkasına saklanarak, Avrupa'nın değerlerinin arkasına saklanarak sadece Türkiye'de değil dünyada 100'ün üzerinde ülkede örgütlenen bir yapıdır. ve şimdi bu yapı dünyanın birçok yerinde ve Avrupa ülkelerinde Türkiye aleyhine güya insan hakları ihlalleri olduğundan dolayı lobi faaliyetleri yapıyor. Özellikle Avrupalı dostlarımızın bu konuda dikkatli olmalarında fayda var diyorum. 3 binin üzerinde yargı mensubu şu anda meslekten uzaklaştırıldı. 2 bin 500 civarında tutuklu hakim ve savcı var. Biz hukukun üstünlüğü alanında kendimizi geliştirmeye çalışken, böyle bir örgütle de mücadele ediyoruz" diye konuştu.
"Açılışını yaptığımız projeyle ilgili olarak birçok sorun dile getirildi. Ülkemiz 2015 yılı Nisan ayı içerisinde yaptığı reform stratejisini açıkladı" diyen Uçar konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Burada önümüzdeki süreçte yol haritamızı belirledik. Ülkemizde son yıllarda hukuk devletinin güçlendirilmesi ve demokratik standartların yükseltilmesi için önemli çalışmalar yapılmaktadır. Bu kapsamda anayasa değişiklikleri yararına, başta temel kanun değişikleri olmak üzere tüm mevzuatımız yenilendi. Değişikliklerle bir yandan temel hak ve özgürlükler genişletilirken, diğer yandan siyasal hak ve özgürlüklerin kullanılmasının önündeki engellerde kaldırılmıştır."
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ise Türkiye kağıt üzerinde dünyanın en kapsamlı en adli yardım kurumuna sahip olduğunu vurgulayarak, "Amerika Birleşik Devletlerinde, İngiltere'de, Avrupa'nın birçok ülkesinde bulunmayan bir sisteme sahibiz. İhtiyacımız; daha fazla eğitimle avukatın varlığının vazgeçilmez olduğunu görmeye, avukatsız adaletin olmayacağını içselleştirmeye ve daha fazla paraya ihtiyacımız var. Bu üçüne sahip olduğumuzda sanırım adli yardım sadece kağıt üzerinde değil, uygulamada da dünyanın en ileri kurumlarından biri haline gelecektir. Adalete erişimi sağlamak ve adaletin bir kez erişildiğinde de erişilen o adalet sisteminden, adil yargılamayla adil olduğuna inanılabilecek bir sonuç aramaktan söz ediyoruz. ve bunun avukatın yardımından yararlanma gücü olmayan guruplar, kitleler de kalksın, bir ayrıcalık olmasın bu ülkede yaşayan herkesin sahip olduğu en temel hak haline gelsin diyoruz. Yani sosyal devletten bahsediyoruz. Öyleyse adalete erişme ve adil yargılama gibi iki temel kavramı sosyal devlet içerisinde ele alınmasından söz etmekteyiz. Türkiye Barolar Birliği'nin bu konuda inanılmayacak kadar çok tecrübesi vardır. Eminim toplantılarda çalışma guruplarında bunlar konuşulacaktır" ifadesini kullandı.
"Avukatsız, barosuz ve barolar birliği olmaksızın herhangi bir çalışmanın yürüyebileceğini hayal etmek mümkün değildir"
TBB'nin projeye dahil edilmesi ile projenin sonuç alınabilir bir hale geldiğini belirten Feyzioğlu şunları kaydetti:
"Gerek ceza soruşturmalarında baro tarafından tayin edilen müdafici hizmetinde gerek hukuk yargılamalarında avukatın yardımından kendi para vererek yararlanma gücü olmayanlara avukat tahsisi edilmesinde Türkiye'de baroların kanuni yükümlülükleri yerine getirirken, ellerinin altında iki komisyon vardır. Birincisi ceza mahkemesi avukatı komisyonu diğeri de adli yardım komisyonudur. Her iki komisyonun da ayrı ayrı görevi, bu hizmeti veren avukatları; eğitmek ve uygulamada karşılaştıkları sorunları baro başkanlığı düzeyinde dile getirip çözmektir. Türkiye Barolar Birliği'nin de görevi bu komisyondan aktarılan bilgileri bakanlık ve yüksek yargı düzeyinde dile getirmek ve çözümüne katkı sağlamaktır. Dolayısıyla TBB'nin bu çok önemli projede eş faydalanıcı olması doğru ve yerinde olmuştur. Başlangıçta ismimizin eş faydalanıcı olarak yazılmamış olmasını, bir unutkanlık olarak görmek istiyorum. Sonradan ısrarınızla ve bakanlığımızın da desteğiyle sisteme girmiş olmamız bu projeyi sonuç alınabilir hale getirmiştir. Aksi takdirde avukatsız, barosuz ve barolar birliği olmaksızın herhangi bir çalışmanın yürüyebileceğini hayal etmek mümkün değildir."
"Türkiye'nin yüzünü döndüğü yer Avrupa'dır. Türkiye, Avrupa'nın bir parçasıdır"
"Ben bu projenin çok büyük projeler sağlayacağına inanıyorum. Eğitim alanında önemli olaylara imza atacağını biliyorum" diyen Feyzioğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sistemin fotoğrafı çekildiğinde nerede aksaklık var bunu da ortaya çıkarılacağını biliyorum ve stratejik anlamda çok önemli planlar yapılıp, çözümler üretileceğine de gerçekten inanıyorum. Yeter ki, hepimiz aynı üstün gaye etrafında buluşalım. Türkiye'nin yüzünü döndüğü yer Avrupa'dır. Türkiye, Avrupa'nın bir parçasıdır. Türkiye Avrupa Hukuku'nun bir parçasıdır. Aynı zamanda Avrupa Hukuku'nu oluşturan temel ilkeler ve kurallar aslında bugünün Avrupa ülkelerinden değil, Anadolu'dan çıkmıştır. Dolayısıyla evrenselin içinde Anadolu vardır, Türkiye vardır. AB ile Türkiye'nin müzakerelerinde 23. ve 24. Paragrafların müzakere edilmesine bir an önce geçilmelidir. Düşünce özgürlüğü, yargı bağımsızlığı ve adil yargılama gibi temel konular hiçbir şekilde devletin siyasi kaprisi sebebiyle engellenmemelidir." - ANKARA