Kocasını Öldüren Çilem: Azrail'i Bekleyen Ölü Gibiydim
Adana'da 33 yaşındaki kocası Hasan Karabulut'u öldürdüğü iddia edilen Çilem Karabulut, ilk kez hakim karşına çıktı.
Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın ilk duruşmasına, tutuklu sanık Karabulut (25) ile soruşturma sırasında gerçeğe aykırı beyanda bulundukları öne sürülen Abdurrahman Bakırcı ve Murat Yaklav ile tarafların yakınları ve avukatları katıldı.
Çilem Karabulut, eşinin kendisini sürekli dövdüğünü, bu nedenle korkuttuğunu, bir keresinde ağzına silah namlusunu soktuğunu, bir keresinde de ateş ettiğini ancak silahın ateş almadığını ileri sürdü.
Defalarca şikayetçi olmasına rağmen tehditle şikayetlerini geri çektiğini, yaşadıklarından bıkması ve can güvenliği olmadığı gerekçesiyle olaydan bir hafta önce polise başvuruda bulunduğunu belirten Karabulut, eşinin o sırada da iki polis ile şifreli şekilde telefonda görüştüğünü, kendisinin bu durumu da yine güvenlik güçlerine bildirdiğini ancak bir gelişme yaşanmadığını iddia etti.
Kocası tarafından sürekli dövülmesi ve şikayetin ardından eşinin yakınları arasında "Bizi bu kadar iyi bilen şikayet etmiştir" denilerek kendisine dair imalı söylemlerden dolayı daha da korktuğunu ifade eden Karabulut, gözyaşlarıyla şöyle devam etti:
"Olay günü aradım. 'Canım neredesin' dedim. 'Sana ne bekle acele etme' dedi. Yüzüme kapattı. Öldürülmeyi bekledim. Sabah erken saatlerde kapı çok şiddetli bir şekilde çalmaya başladı. Kapıyı açtım içeri geçti, 'Seninle konuşacaklarım var' dedi. Daha da korktum. Polise başvurduğumu öğrendiğini, beni öldüreceğini düşündüm. Kızım ağladı. Onu odasına götürürken 'Sustur onu, susturmazsan yapacağımı bilirim' dedi. Silahını yastığın altına koydu. İçeri geldiğimde yatak odasının kapısını kilitledi. 'Valizini hazırla' dedi. Elini saçıma attı, yatağa sürükledi, tekme, yumruk attı. 'Sen neler yaptığını biliyorsun' dedi. Yatakta üzerimdeyken kalktım, düştü. Can korkusu ve panikle yastığın altından silahı alıp ateş ettim. Asla öldürme amaçlı ateş etmedim. Ateş etmemle düştü. Saklandığını arkamdan geleceğini sandım. Anahtarı aldım, o kadar korkmuştum ki arkamdan gelebilir, ölmemiştir diye kapıyı kilitledim. Çocuğumu aldım ve çıktım. Yaşamak için mücadele ettim."
Mahkeme başkanının, "Adli tıp muayenesinde sana karşı darbedildiği, boğuşma iddialarını destekleyen bulgular bulunmamış. Eşine 7 el ateş etmişsin. 4'ü direkt ölüm bölgelerine gelmiş. 'Yüzünü dönmesine fırsat vermeden ateş ettim' demişsin. Bir tane sırtından mermi girişi var. Diğer yerler ön taraftan. Farklı açılardan atış izi var" şeklindeki hatırlatmaları üzerine Karabulut, "Yatağın üstünde ateş ettim. Ne tarafa düştü hatırlamıyorum. Nereye, nasıl ateş ettiğimi, nereye isabet etmiş bilmiyorum. Çok korkmuş ve panik halindeydim. Kaç kez ateş ettim bilmiyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Karabulut, adli tıpta muayenesinin detaylı yapılmadığını, yüzeysel olarak soru sorulduğunu ve cezaevine girdikten 12 gün sonra da tekrar adli tıpa muayene için götürüldüğünü savundu.
9 kez uzaklaştırma
Karabulut'un avukatı İsa Aydoğan, Çilem'in evlendiği 2013'ten bu yana eşinden şiddet gördüğüne dair bizzat kendisinin aldırdığı 9 uzaklaştırma kararı ve bir boşanma başvurusu olduğunu, bunlardan Hasan Karabulut'un tehditleri nedeniyle vazgeçildiğini ve geri çekildiğini söyledi.
Kendisinin de bir bakıma bu olayda tanık olduğunu anlatan Aydoğan, "Bu iş bağıra bağıra oldu. Karşınızda korumasız, zayıf, ölmekten son anda kurtulmuş bir bayan. Orada yaşadığı çaresizlik onu etkiliyordu. 3 yıldır sistematik olarak gördüğü fiziksel ve psikolojik şiddeti göz önüne alarak değerlendirme yapılması gerekir" dedi.
Karabulut'un bir diğer avukatı Fatoş Hacıvelioğlu da Hasan Karabulut için UYAP'ta 19 suç kaydı olduğunu kaydetti. Hacıvelioğlu, "Neredeyse 'suç makinesi' diyebileceğimiz bir kişiydi. Şiddet her seferinde artıyordu. O silahı o anda kim alırsa onun hayatı kurtulacaktı. Adım adım kadın cinayeti geliyordu" ifadelerini kullandı.
Aileler
Çilem Karabulut'un babası Yusuf ve annesi Emine Doğan da kızlarını cinayete azmettirdiklerine dair Bakırcı ve Yaklav'ın iddialarını reddetti. Doğan çifti, bu kişilerin de zaten aynı davada savcının kararıyla gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarına dair yargılandıklarını yineledi.
Duruşmada ifade veren Hasan Karabulut'un babası Mehmet Emin Karabulut, gelini Çilem'in oğlunu bırakmadığını ileri sürdü. Anne Hatun Karabulut da oğluna ilişkin "Her pisliği vardı. Ama asla fuhuş yoktu" diye konuştu.
İddia makamı hakkında
Duruşmada tanıkların beyanından sonra Mehmet Emin Karabulut'un avukatı Adem Eroğlu, iddianamenin hazırlanışına karşı çıktı.
İddianamenin sanığın savunmasını temellendirecek şekilde hazırlandığını ve maddi delillerin gözetilmediğini iddia eden Eroğlu, "Bizim de bunu hazırlayan iddia makamı hakkında 'Şuyu vukuundan beter' duyumlarımız, dedikodular var" şeklinde konuştu.
Eroğlu, dosyada yer alan silahın ateş edilme açıları, sayısı, adli tıp muayenesinde bulgu olmaması gibi maddi delillerin gözetilmesini istedi.
Cumhuriyet savcısı, Eroğlu'nun konuşmasında iddia makamına ima yoluyla hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Diğer avukatlar da olayın kadın cinayeti boyutuna çekilmesi gerektiğini belirterek, Çilem Karabulut'un el svap örneği alınmasını ve cep telefonu kayıtlarının belirlenmesi talebinde bulundu.
Sanık avukatları da Çilem Karabulut'un tahliyesini istedi.
Mahkeme, Çilem Karabulut'un tutukluluk halinin devamına karar verdi ve duruşmayı 8 Nisan'a erteledi.
Adana'da Çilem Karabulut'un, 8 Temmuz 2015'te evinde eşi Hasan Karabulut'u tabancayla ateş ederek öldürdüğü iddia edilmişti. Olayın ardından kaçan zanlı, ertesi gün polise teslim olmuştu.
Öte yandan, duruşma öncesi Adana Kadın Platformu üyeleri, Çilem Karabulut'un meşru müdafaa gerekçesiyle olayı gerçekleştirdiğini ve berat etmesini talep eden açıklamalarda bulundu. Adliyeye girmek isteyen Hasan Karabulut'un bir yakını ile güvenlik güçleri arasında da kısa süreli tartışma yaşandı.