Adana'da Organ Nakli Konferansı

Memorial Ataşehir Hastanesi Organ Nakli ve Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat, Türkiye'de yılda hayatını kaybeden 300 ile 400 kişinin organ bağışı yaptığını ve ortalama bin 900 hastaya nakil yapılamadığını belirterek, "Bizim yıllık 2 bin 500 nakil yapmamız gerekiyor" dedi. Polat arıca, 21. yüzyılda organ naklinin ön plana çıkacağını kaydetti.

Memorial Ataşehir Hastanesi tarafından Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi konferans salonunda "Organ Nakli" konulu konferans düzenlendi. Organ nakli bekleyen hasta ve hasta yakınlarının katıldığı konferansın konuşmacılığını Memorial Ataşehir Hastanesi Organ Nakli ve Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat yaptı.

Türkiye'nin sağlık alanında son 10 yılda çok önemli yerlere geldiğini belirten Prof. Dr. Polat, "Bunlardan biri de organ nakli. Karaciğer nakli için hastalarımız artık yurt dışına gitmiyor. Böbrekten bahsetmiyorum bile. Aksine yurt dışından hastalar Türkiye'ye karaciğer nakli olmaya geliyor. Bu Türk tıbbı için çok önemli bir aşama" dedi.

Prof. Dr. Polat, Amerika'da gittiği 'Karaciğer Nakli Toplantısında Türkiye'nin canlı karaciğer naklinde çok önemli bir aşama kaydettiğini gördüğünü vurgulayarak, "Orada şunu gördüm; Türkiye özellikle canlı karaciğer nakilde dünya üçüncüsü durumuna gelmiş. Ama organ nakli biliyorsunuz sadece bir ameliyat değil sosyal bir olay. Organ nakli sözün bittiği yerdir. İnsanlar ya ölecek, yada bir şekilde hayatına devam edecek. Onun için organ naklini çok önemsiyoruz. Dünyada da çok önemseniyor. 21. yüzyılda da organ nakli hep ön planda olacak. Biliyorsunuz yüz nakilleri yapılmaya başlandı, bağırsak, kol nakili oluyor. Ama Türkiye'de oturmuş şey şu, böbrek ve karaciğer nakli artık rutin ameliyatlar gibi yapılıyor. Memorial Ataşehir Hastanesi'nde her hafta iki karaciğer nakli yapılıyor. Bu çok önemli bir rakam" diye konuştu.

Dünyanın sürekli hasta sayısının arttığını ancak organ bulunamadığını kaydeden Polat, "Böbrek hastaları için diyaliz şansınız var. Ama karaciğer için böyle bir tedavi yöntemi yok. Onun için organ nakli yapmak zorundayız. Ama yeterli organı bulamıyoruz. Amerika'da da böyle, Avrupa'da da böyle. Hasta sayısı çok ama organ yok" dedi.

Prof. Dr. Polat, 'Ölüden organı alıp, hastaya sıtmanın organ naklinin felsefesi olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Ya beyin ölümü gerçekleşen biri organını bağışlayacak ve ölmek üzere olan hastalara takılacak. Yani organ naklini kadavradan yapmak esastır. Ama Türkiye'de bu çok az. Türkiye'de yılda ölüp organını bağışlayan kişi 300 ile 400 arasında değişiyor. Yılda ortalama bin 900 hastaya nakil yapılamıyor. Yani bizim yıllık 2 bin 500 nakil yapmamız gerekiyor. Kadavra bulamıyoruz. Daha organ bağışını insanlarımıza anlatamamışız. Hasta yakınları organ naklinin çok önemli olduğunu biliyor. Hayat kurtarıyorsunuz çünkü. Yani bir uçurumdan aşağıya düşmekte olan bir kişiyi tutup arkasından tekrar bu tarafa alıyorsunuz".

Artık Türkiye'de orga naklinde torpilin olmadığını kaydeden Prof. Dr. Polat, "Organ bağışı, organ nakli birebir internetten takip edilebiliniyor. Hiç kimsenin torpilli olan bir kişiye organ takma şansı yok. Kadavra sırasına giren her hastanın bakanlıkta puanı var, adı var. Böyle olunca da bakanlık bize isim yolluyor. Şu karaciğeri şu 5 hastadan birine takabilirsiniz diyor. Dolayısıyla hiç kimse, kimsenin önüne geçemez. Hiç kimse kimsenin hakkını elinden alamaz" şeklinde konuştu.

Polat, konferansın ardından hasta ve hasta yakınlarının sorularını yanıtladı. - ADANA