Adana'da Kuraklık Alarmı: Seyhan Baraj Gölü'nde Sular Çekildi
Adana'da Seyhan Baraj Gölü'nde su seviyesinin kıyıdan 2 kilometre çekildiği bildirildi. Uzmanlar, bölgedeki kuraklık riskine dikkat çekerek, iklim değişikliği ve artan sıcaklıklara karşı uyarılarda bulundu.
Adana'da kuraklık hat safhaya ulaştı: ' Seyhan Baraj Gölü'nde sular çekildi'
Seyhan Baraj Gölü'nde su, kıyıdan yaklaşık 2 kilometre çekildi
Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Başıbüyük:
"Deniz suyu ısınıyor, meteorolojik afetler artıyor"
"Bölgemizde kuraklık riski var"
ADANA - Türkiye'nin en sıcak illerinden Adana'da Seyhan Baraj Gölü'nde su, kıyıdan yaklaşık 2 kilometre çekildi. Çukurova'daki kuraklık tehlikesi dron ile havadan da görüntülenirken Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Başıbüyük, "Bölgemizde belli kuraklık riskinin bulunduğu gözlemlenmekte. Türkiye'deki herkesin yeni meteorolojik olaylara adapte olması gerek" dedi.
Türkiye'nin en büyük ve bereketli tarım arazilerinin bulunduğu Adana'da kuraklık tehlikesi her geçen gün kendisini hissettiriyor. Deniz suyu sıcaklığının artması, iklimlerin değişmesi nedeniyle Adana'ya adeta aylardır tek damla yağmur düşmedi. Ayrıca Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında Adana'da sıcaklık rekorları kırıldı.
Çiftçilere de uyarı yapılmıştı
Ayrıca Ağustos ayında da Seyhan Sol Sahil Sulama Birliği tarafından çiftçilere güzlük ekim yapmamaları yönünde resmi uyarı yapılmıştı.
Seyhan Baraj Gölü'nde sular 2 kilometre çekildi
Yağmurların yağmadığı Adana'da, Seyhan Baraj Gölü'nde sular, kıyıdan yaklaşık 2 kilometre çekildi. Çukurova'daki kuraklık tehlikesi dron ile havadan da görüntülendi. ASKİ tarafından 08.11.2024 tarihli verilere göre doluluk oranı yüzde 65,31, su miktarı 1 milyar 440 milyon 845 bin 322 metreküp, su seviyesi ise 115,67 metre olarak ölçüldü.
"Yüksek hava sıcaklıkları bugün bu durumları yaşamamıza neden oldu"
Konuyla ilgili Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Başıbüyük, İhlas Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Başıbüyük, 2023 ve 2024 yıllarında Adana'da hava sıcaklık rekorlarının kırıldığını hatırlatarak, "2023'ün Şubat ayından bu yana ortalama deniz suyu sıcaklıkları ve yüzey suyu sıcaklıkları tüm zamanların rekorunu kırdı. 2024 yılı da tüm zamanların en sıcak yılı olarak kayıtlara geçti. Geçtiğimiz 2024'ün Şubat ayında çok ılık bir kış geçirdik. Kar yağışı neredeyse yok denecek kadar azdı. Kar yağışının az olmasına rağmen Mart ayında 30-31 dereceleri gördüğümüz çok yüksek hava sıcaklıkları seyrettik. Haziran ayında inanılmaz yüksek hava sıcaklıkları yaşadık. Temmuz ve Ağustos aylarında yüksek hava sıcaklıkları bugün bu durumları yaşamamıza neden oldu" ifadelerini kullandı.
"Ülkemizde kuraklık nedeniyle can kaybı riski yok"
Kuraklık nedeniyle Kuzey Afrika ülkelerinde binlerce insanın hayatını kaybettiğini, kuraklığın çok ciddi sorunlara neden olabileceğini aktaran Prof. Dr. Mesut Başıbüyük, "Bölgemizde belli kuraklık riskinin bulunduğu gözlemlenmekte. Kuraklık, aslında iklim değişikliğine bağlı yaşanan en ciddi sorunlardan bir tanesi. Çok ciddi manada can kayıplarına neden oluyor. Ülkemizde böyle bir risk yok ama Kuzey Afrika ülkelerinde insanlar kuraklığın getirdiği sonuçlardan dolayı hayatlarını kaybediyor" diye konuştu.
"Isı transferleri, deniz suyunu ısıtıyor"
Deniz suyu sıcaklığının artışının meteorolojik afetleri tetiklediğini vurgulayan Prof. Dr. Mesut Başıbüyük, daha sonra şunları söyledi:
"Bu sıcaklık artışı ve bir taraftan artan karbondioksit miktarı denizlerdeki ısınmanın ana nedeni. Denizler insan faaliyeti sonucu ortaya çıkan ısının yüzde 95'ini emer. Dolayısıyla bu ısı transferi deniz suyunu daha sıcak yapıyor. Deniz suyunun ısınması da meteorolojik afetlerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Bunun en tipik örneklerini de önce Amerika'daki kasırgalarda sonra da İspanya'daki selde yaşadık. Meksika körfezinde deniz suyu sıcaklığı 32 dereceyi aştı ve Amerika'da bu kasırgalar meydana geldi. 100 milyar doların üzerinde hasarın olduğu söyleniyor."
Öte yandan Prof. Dr. Başıbüyük, Türkiye'deki herkesin yeni meteorolojik olaylara adapte olması gerektiğini söyledi.