Adana Can Dündar: Atatürk'ü Anma Değil Yaşatma Törenleri Düzenlenmeli
Can Dündar: Atatürk'ü anma değil yaşatma törenleri düzenlenmeli 'MUSTAFA' filminin senaryo yazarı ve yönetmeni, gazeteci Can Dündar, 10 Kasım'ın Mustafa Kemal Atatürk'ü anma yerine 'Atatürk'ü Yaşatma Törenleri' olması gerektiğini söyledi.
Can Dündar : Atatürk'ü anma değil yaşatma törenleri düzenlenmeli
'MUSTAFA' filminin senaryo yazarı ve yönetmeni, gazeteci Can Dündar, 10 Kasım'ın Mustafa Kemal Atatürk'ü anma yerine 'Atatürk'ü Yaşatma Törenleri' olması gerektiğini söyledi.
Adana'da Seyhan Rotary Kulübü'nün düzenlediği Atatürk'ü anma etkinliğine onur konuğu olarak katılan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, bir konuşma yaptı. Son dönemde Atatürk'e duyulan özlemin giderek arttığını belirten Dündar, "Şimdi ona daha çok sahip çıkmamız, yaşatmamız ve konuşmamız gerekiyor. Bu nedenle anma törenleri olmaktan çıkıp, yaşatma törenleri, yeni Atatürkler yaratma törenleri olması gerektiğinin daha çok farkına varıyoruz" dedi. Her kesimin Atatürk'ü farklı nedenlerden dolayı sevdiğine dikkat çeken Dündar, şöyle konuştu:
"İslami kesim Atatürk'ü, İslam'ı kurtardığını düşündüğü için seviyor. Milliyetçi kesim Atatürk'ü, Türkçü karakterinden dolayı seviyor. Sol kesim Atatürk'ü, antiemperyalist duruşundan dolayı seviyor. Burada bir kafa karışıklığı yaşıyoruz. Bunlardan hangisi Atatürk? Aslında hiç biri ve hepsi. Atatürk, gerçekten iyi bir stratejist ve taktisyendi."
"ATATÜRK'Ü YETERİNCE ANLATAMADIK"
Dündar, Atatürk'e layık olmak için pek bir şey yapılamadığını ifade ederken şöyle devam etti:
"Özeleştiriye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Bu özeleştiriyi yapmadan ne ona layık olabileceğiz, ne de ona sahip çıkabileceğiz. 1950'li yıllarda Atatürk'ü Koruma Kanunu'nu çıkartıldı. O dönemde de Atatürk'ün heykellerine saldırılar vardı. Atatürk'e hakaret edenler elbette cezalandırılmalı ama Atatürk'ün sadece yasalarla korunabileceğine inanmıyorum. Son derece tehlikeli bir kutuplaşma içerisinde, biz de kendimiz söyler kendimiz dinler bir hale geldik. Sokak ile bağımızı yitirdik. Sokakta bambaşka bir hayatın yeşerdiğini göremedik. Biz ona müdahale etmediğimiz için o bize müdahale etmeye başladı. Mevzi kaybettik. Atatürk belgeselini çekemedik, biyografisini yazamadık. Okuduğum en iyi biyografiler hep yabancıların yazdıklarıydı. 10 Kasımlar'da anma etkinlikleri yaptık, çocuklarımız çok güzel şiirler okudu. O şiirler okunurken diğer taraftan ışık evleri çoğaldı ve kapanan köy enstitülerinin yerine yenisini yapmadık."