Adana Baro Başkanı: Kürkçüler Cezaevi'nde Tutuklu ve Hükümlülere Baskı Yapılıyor
Adana Baro Başkanı: Kürkçüler Cezaevi'nde tutuklu ve hükümlülere baskı yapılıyorAdana Barosu Başkanı avukat Mengücek Gazi Çıtırık, Özgecan Aslan'ın katili Suphi Altındöken'in geçen 11 Nisan'da Adana Kürkçüler Cezaevi'nde öldürülmesinin ardından tutuklu ve hükümlülere baskı yapıldığını, hakaret edildiğini öne sürdü.
Adana Baro Başkanı: Kürkçüler Cezaevi'nde tutuklu ve hükümlülere baskı yapılıyor
Adana Barosu Başkanı avukat Mengücek Gazi Çıtırık, Özgecan Aslan'ın katili Suphi Altındöken'in geçen 11 Nisan'da Adana Kürkçüler Cezaevi'nde öldürülmesinin ardından tutuklu ve hükümlülere baskı yapıldığını, hakaret edildiğini öne sürdü.
Adana Barosu, İnsan Hakları Derneği ve Çağdaş Hukukçular Derneği, kentteki cezaevlerinde yaşandığı ileri sürülen insan hakkı ihlalleriyle ilgili rapor hazırladı. Adana Kürkçüler Cezaevi önünde toplanan Adana Barosu, İnsan Hakları Derneği ve Çağdaş Hukukçular Derneği üyeleri, raporun ayrıntılarını paylaştı. 'İnsanlık onuru işkenceyi yenecek' sloganı atan grup adına konuşan Adana Barosu Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, rapora yansıyan iddiaları gündeme getirdi. Cezaevlerinin, 'Acı dram evleri' haline geldiğini söyleyen Çıtırık, "Bölgemizde hak ihlallerinin yaşanmadığı tek bir cezaevi dahi bulunmamaktadır. Dışarıda uygulanan toplumsal baskı ve şiddet politikaları cezaevlerinde daha fazla pratikte kendisini hissettirmektedir" dedi.
CİNAYET SONRASI YAŞANANLARI ANLATTI
Cezaevinde bulunanların yakınlarıyla yapılan görüşmeler, İnsan Hakları Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği ve Adana Barosu'na yapılan hak ihlali başvurularının ardından rapor hazırlandığını aktaran Çıtırık, şunları kaydetti:
"Özgecan Aslan cinayetinin zanlıları Adana F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutukluyken Suphi Altındöken, başka bir mahkum tarafından öldürülmüştür. Cinayet sonrası cezaevinde tutuklu ve hükümlülerin yasadan kaynaklı bir çok hakkı elinden alınmış, hukuk tanımaz, keyfiyet arz eden uygulamalar yoğunluk kazanmıştır. Cezaevinde mahpusların kaldığı odalarda günlük olarak detaylı aramalar yapılmakta, tutuklu ve hükümlülerin özel eşyaları tahrip edilip kırılmaktadır. Aramalarda bombaya duyarlı köpekleri kullanılmakta, kimi odalarda köpeklerin mahpusların eşyalarına zarar vermektedir. Aramalara katılan infaz koruma memurları mahpuslara hakaret edip aşağılamakta, fiziki olarak müdahalede bulunmak için tahrik edici bir dil kullanmaktadır. Mahpusların ortak yaşam alanlarından faydalanma, diğer odalardaki mahpuslarla sohbet ve spor imkanlarından faydalanma hakları elinden alınmıştır. Mahpusların dilekçeleri işleme konulmuyor, taleplere cevap verilmiyor. Mahpusların revir ve hastana taleplerine çok geç yanıt veriliyor. Kimi talepleri hiç karşılanmamaktadır. Yemeklerdeki kalitede belirgin bir düşüş görülmektedir. Son kullanım tarihi geçmiş gıdalar verilmektedir. Uzun süreden beri etli yemekler verilmemektedir. Kantin ihtiyaçları karşılanmıyor. Adliye ve hastaneye geliş gidişlerde kullanılan ring araçlarında mahpusların kendi aralarında konuşmaları yasak getirilmiştir. Hastanelerde kelepçeli muayene dayatılıyor. Bunu kabul etmeyen mahpusların tedavisi yapılmıyor. Açık görüş sırasında mahpusların ziyaretçileri ve diğer mahpuslarla çoklu fotoğraf çektirmesi yasaklanmış durumda. Cezaevlerinde yaşanan işkence ve kötü muamelelere, ağır hak ihlallerine karşı derhal siyasi ve hukuki girişimlerde bulunulması, sorumlular hakkında hukuki süreç başlatılmasını talep ediyoruz."